İnşaat Mühendisleri Odası Tarsus temsilcisi Namık Kemal Büyükaslan,17 Ağustos Marmara depremin 21.yılı nedeniyle bir açıklama yaptı.
Büyükaslan,’’ Depreme hazırlıklı olmanın birinci ve temel koşulu dayanıklı yapılar üretilmesidir. Yapının planlama aşamasından başlayıp bitene kadar her aşamasında mühendislik hizmeti alması şarttır Bunun için yapılacak tüm yapılar Deprem Yönetmeliği kriterlerine uyularak projelendirilmeli ve bu projeler eksiksiz uygulanarak gerekli denetimler yapılmalıdır. Deprem olayının afete dönüşmemesi için buna mutlaka uyulmalıdır.İnşaat Mühendisleri Odası Tarsus temsilcisi Namık Kemal Büyükaslan,17 Ağustos Marmara depremin 21.yılı nedeniyle bir açıklama yaptı.
Büyükaslan, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
‘’Ülkemizi derin şekilde yaralayıp acıya boğan 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin 21.yılında bu depremde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz.
Yurdumuzun en önemli gerçeklerinden biri depremle birlikte yaşamamız gerektiğidir. Çünkü ülkemizin hemen hemen tamamı deprem riski altındadır. Bu riski bertaraf etmek için depreme dayanıklı yapılar yapmamızın yanı sıra deprem konusunda eğitime önem verilmeli ve bu eğitim çocuklarımızdan başlayarak toplumumuzun tüm kesimlerini kapsamalıdır. Deprem öncesi ve sonrası neler yapılması gerektiği konusunda halkımızı eğitip bilinçlendirmemiz gerekmektedir. Bu bilinç ne kadar yüksek olursa deprem sırasında kaybımız o kadar az olur.
Depreme hazırlıklı olmanın birinci ve temel koşulu dayanıklı yapılar üretilmesidir. Yapının planlama aşamasından başlayıp bitene kadar her aşamasında mühendislik hizmeti alması şarttır. Bunun için yapılacak tüm yapılar Deprem Yönetmeliği kriterlerine uyularak projelendirilmeli ve bu projeler eksiksiz uygulanarak gerekli denetimler yapılmalıdır. Deprem olayının afete dönüşmemesi için buna mutlaka uyulmalıdır.
Şehrimiz deprem haritasında daha önce 3. Bölgede gözükmekte idi,1 Ocak 2019 da yürürlüğe giren yeni deprem yönetmeliğine göre bölgemiz riski en düşük bölge sınıfına alınmıştır. Bunun böyle olması bölgemizde sadece deprem riskini azaltmakta olup , deprem olmayacağı anlamına gelmemelidir. Burada önemli olan depreme dayanıklı yapılar üretmektir.
İnşaat ruhsatı olmayan, mühendislik hizmeti almamış, deprem yönetmeliğine göre yapılmamış ruhsatsız yapılar depremde ilk hasar görecek yapılardır, böyle durumlarla karşılaşmamak için yasalara uygun yapılar yapılmalıdır.
Neler yapabileceğimizi de kısaca özetle şöyle sıralayabiliriz:
-Ailemizi özellikle çocuklarımızı okulda ve evde, deprem konusunda, deprem esnasında ve sonrasında nasıl davranacağımız konusunda eğitmeliyiz. Deprem esnasında mutlaka soğukkanlı olmamız gerektiğinin bilincinde olmalıyız.
-Oturduğumuz binanın Yapı Ruhsatının ve Yapı Kullanma izin belgesinin (iskan ruhsatı) alınmış olmasına dikkat etmeliyiz.
-Binanın taşıyıcı kolon ve duvarlarında projeye aykırı bir değişiklik yapılıp yapılmadığı soruşturulmalı, eğer böyle bir durum varsa mutlaka ilgili idareye bildirilmelidir.
-Evlerimizin bulunduğu binanın depreme dirençli olup olmadığından emin değilsek (kolon ve kirişlerde derin çatlaklar, temelde oturmalar mevcutsa) uzman yetkin ve yetkili kuruluşlara ölçüm ve test yaptırmalıyız. Testler sonucunda binanın depreme dayanıksız olduğu anlaşılırsa bir an önce binalarımızı depreme karşı güçlendirmeliyiz. bu da mümkün olmuyorsa binamızı boşaltarak kentsel dönüşüm kapsamına alınması için ilgili idarelere başvurmalıyız.
Netice olarak yapılarımız, Deprem Yönetmeliğine göre yapılmışsa, depremden korkmaya gerek yoktur. Çünkü deprem öldürmez. denetimsiz Yapı öldürür. denetimli yapı depreme karşı güvenli yapıdır. Depremlerde bir daha böyle acılar yaşanmaması dileklerimizle saygılar sunarız.(HABER MERKEZİ)
Paylaş: |