::
28 Mart 2024 Perşembe

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Tarsus'un tanınmış simalarından Av.Hicabi Öksüz

Tarsus'un tanınmış simalarından Av.Hicabi Öksüz, düzenlediği basın toplantısıyla Ak Parti'den Tarsus Belediye başkan aday adayı olduğunu duyurdu
Tarsus'un tanınmış simalarından Av.Hicabi Öksüz
Haber Giriş:
03 Eylül 2018 Pazartesi 08:33

Tarsus’un tanınmış simalarından Av.Hicabi Öksüz, düzenlediği basın toplantısıyla Ak Parti’den Tarsus Belediye başkan aday adayı olduğunu duyurdu.

Öksüz, Ak Parti Tarsus İlçe Teşkilatında Ak Parti Tarsus ilçe başkanı İbrahim Gül,yönetim kurulu üyeleri ve kadın ve gençlik kolları ve kalabalık bir vatandaşa topluluğunun  katılımıyla  düzenlediği basın toplantısında ‘’Bu kenti hep birlikte, elbirliğiyle şaha kaldıracağız. Sizlere Hizmet Yolunda Rabbim Yar Ve Yardımcımız Olsun…  ‘’dedi.

Öksüz, konuşmasına şöyle devam etti:

‘’Tarsus’lulara olan vefa ve minnet borcumu kısmen de olsa ödeyebilmek için Belediye Başkanı olarak sizlere hizmetkar olmak için; sizlerin isteğiyle bu kutsal yola çıkmış bulunuyorum ve hepinizin dualarınızı ve manevi desteklerinizi bekliyorum. Artık hayat tecrübem ve mesleki birikimimle bu kutsal görevden kaçmam mümkün olamazdı.

 İşte Bunun İçin Aday Adayıyım Sevgili  Tarsus’lular!...

Ak Parti Tarsus Belediye Başkan aday adayı Hicabi Öksüz, konuşmasının devamında özetle şunları kaydetti:

‘’1966 yılında Sarıkavak köyünde doğdum. Yıkılmış bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Cenabı Allah’ıma şükürler olsun ki görevimi icra etmeye başladığım 1990 yılında iken hayal dahi edemeyeceğim her bir şeyi bana, eşime ve çocuklarıma nasip etti. Sadece ve sadece rahmetli annem ile “baba” denilen şahsın aynı sofrada bir kez dahi yemek yediğini dünya gözüyle görememek bugün bile yüreğimde kanayan bir yaradır, kanadımın birisi bu nedenle kırıktır. Bu hassasiyetim sebebiyle 26 yılı aşkın evliliğim süresince, 23 yıla yakın babalığım süresince resmi-özel yemek davetlerini kabul edemedim, akşam yemeklerinde mutlaka ve mutlaka evimde, ailemle ve çocuklarımla birlikte oldum.

             Orta ve Lise eğitimimi 1977-1984 yılları arasında Tarsus İmam Hatip Lisesinde tamamladım. 1984 yılında mezun olduktan sonra Allah’ımın lütfu ile Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım ve 1988 yılında Fakülteden mezun oldum. 1990 yılından bu yana serbest avukat olarak siz hemşerilerime; bir adalet neferi olarak hakka, halka ve adaletin tecellisine büyük bir sorumluluk duygusuyla ve onurla hizmet veriyorum.Özellikle nafaka davalarında birkaç yüz liralık nafakayla geçinmek zorunda olan bacılarımı; adalet sisteminin dava harcı, yargılama masrafı, noter vekaletname masrafı gibi mali külfetinin altında ezdirmedim, tüm bu masrafları 29 yıldır istisnasız onurla ve gururla ben karşıladım, etnik kökeni, mezhebi, siyasi görüşü ve düşüncesi ne olursa olsun hep aynı özveriyle “anamın mutlak emrini” hiçbir ayrım gözetmeden yerine getirdim. Tüm bacılarıma eğer üzerlerinde bir hakkım var ise peşinen helal olsun…   Tarsus’umda aldığım her nefesten, içtiğim her yudum sudan ve yediğim her lokmadan aldığım hazzı; gezip gördüğüm 73 ilin ve 300 e yakın ilçenin hiçbirisinde bulamadım. Onun için benim gönlümde Tarsus’umun ve Tarsus’lumun ayrı bir yeri vardır. İyi ki Tarsus’luyum, iyi ki Tarsus’ta yaşıyorum.Neden Tarsus’umuzu yönetme gibi ağır bir vebalin ve sorumluluğun altına girmeye;  kayanın altına gövdemi koymaya talip olduğuma gelince;

          Özellikle son 10 yıldır yakın çevremden, iş çevremden ve sizlerden “Seni Milletvekili olarak görmek istiyoruz, Belediye Başkanı olarak görmek istiyoruz, artık seni bu millete farklı konumda hizmet ederken görmek istiyoruz” şeklinde büyük bir baskıya, aday adayı olmadığım için bundan önceki tüm genel ve yerel seçimlerde halka ve millete hizmetten kaçma suçlamasına ve büyük bir siteme maruz kaldım.

          Biliyorum ki işimiz zor ama asla imkansız değil!...Önce Rabbime, sonra da sizlere ve kendime güveniyorum. Bu mücadele azmi ve kararlılığı sizlerde ve şahsımda olduğu sürece başaracağız.  Yürekten inanmak; o yola baş koymak; başarmanın altın anahtarıdır.  

Siz Aziz Tarsus’lulara olan vefa ve minnet borcumu kısmen de olsa ödeyebilmek için Mukaddes mesleğimde ifa ettiğim hakka, halkıma ve adaletin tecellisine olan hizmetimi; Belediye Başkanı olarak sizlere hizmetkar olmak için; imanımla, namusumla, şerefimle, dürüstlükle, erdemle ve faziletle yerine getirebilmek için sizlerin isteğiyle bu kutsal yola çıkmış bulunuyorum ve hepinizin dualarınızı ve manevi desteklerinizi bekliyorum. Artık hayat tecrübem ve mesleki birikimimle bu kutsal görevden kaçmam mümkün olamazdı.

         Sizlere Hizmet Yolunda Rabbim Yar Ve Yardımcımız Olsun… 

         İşte Bunun İçin Aday Adayıyım Sevgili  Tarsus’lular!...           2015 yılında 3 aylık süreçte gecelerin sessizliğinde günlerce yaptığım vicdan muhasebesi sonucunda ülkeme ve milletime 16 yıldır iktidar olarak hizmet veren, girdiği her seçimden ve referandumdan büyük bir zaferle ayrılıp milletimin gönlünde ve vicdanında taht kuran Adalet ve Kalkınma Partisine üye oldum.

Çünkü ben Tarsus ve Tarsus’lu Sevdalısıyım, Tarsus’tan ayrılmayacağım, sizlere vasiyetimdir ki Mezarım da Tarsus’ta olacak!...

 Partimin takdir ve teveccüh göstermesi durumunda Belediye Başkan adaylığına da;  siz aziz hemşerilerimin bu kutsal görevi şahsıma tevdi etmesi durumunda Belediye Başkanlığına da şimdiden projelerimle ve ekibimle hazırım. Ekibimi oluşturmada liyakatı esas aldım. İleride Belediyenin tüm kademelerindeki görevlendirmelerde de liyakatı esas alacağım. Hak eden hak ettiğine kavuşacak; hak etmeyen olduğu yerde kalamayacak! Bir kez daha sözüm söz! 

          Meslek yaşamım boyunca ülkemde 73 ili ve çok sayıda büyük-küçük ilçeyi ziyaret etme imkanına sahip oldum. İşim sadece Adalet Saraylarında olmasına rağmen at gözlüğü takmadım, pencereye bakıp sadece camı görmedim, camın ilerisindeki ufku görmeye çalıştım, sadece Adalet Saraylarına girip çıkmadım.          

           Gideceğim her yere en az 3-4 saat öncesinden vardım, çarşısında, caddesinde, sokağında dolaştım, o memleketin sosyal, ekonomik, kültürel ve mimari dokusunu gözlemlemeye çalıştım, gittiğim her memleketten bal arısı misali Tarsus için gereken ve yapılması gereken neyse, o memlekette olup Tarsus’ta olmayan neyse, Tarsus’un ihtiyacı neyse onu gördüm, onu kaptım ve hafızama kazıdım.

         Şimdi hafızamda sakladıklarımı Tarsus için ortaya koyma zamanı!

         Örneğin Yeni Mahalle kadar nüfusu bile olmayan Niğde’de, Amasya’da, Nevşehir’de halk gece saat 01:00 lere, 02:00 lere kadar caddelerde dolaşırken, o saatlerde bile caddelerde insan seli akarken, o memleketlerde esnaflar o saatlere kadar kepenklerini açık ve ışıklarını yanık tutarken Niğde’nin, Nevşehir’in ve Amasya’nın üçünün toplamından da büyük nüfusa sahip benim güzel Tarsus’umda neden kış günlerinde akşam 20:00 den, yaz aylarında 21:00-22:00 den sonra caddeler bomboş kalır, dükkanların kepenkleri neden kapalı olur neden?

           Neden mi? Tarsus’ta halkla esnafın karşılıklı olarak birbirlerine güveni ve ekonomik durumu ortanın üzerinde olan halkımızda Tarsus’a ve esnafına sadakat duygusu kalmamıştır. Çünkü esnafa sorsanız “Akşam 20:00 den sonra çarşıda, caddede insan mı kalıyor da dükkanımı açık tutayım, boş yere klima çalıştırayım, elektrik faturamı kabartayım” derken halka sorsanız “akşam 20:00 den sonra açık dükkan mı var ki çarşıya, caddeye çıkayım, kapalı dükkanların darabalarını mı seyredeceğim” diyor. Suçu esnaf halkıma, halkım esnafa atıyor.

           Eğer şahsıma Belediye Başkanlığı hizmetkarlığını uygun görürseniz öncelikle hükümetimin de desteğini alarak halkımın istihdamına yönelik Tarsus’ta iş imkanları yaratmaya çalışacağım.  Öncelikle 5 dönemdir Tarsus’umuzu yöneten kardeşlerimizin, kentimizin tek profesyonel futbol kulübünü yaşatabilmek söylemiyle “Tarsus İdmanyurdu’na bağış” adı altında fahiş tutarlarda bağış taleplerine kızıp küsüp Tarsus’tan kaçan ve kaçırttırılan yatırımcıları, sanayicileri, tüccarları ve iş adamlarını nefsimi ve kişisel gururumu ayaklar altına alıp onların tek tek ayaklarına kadar giderek yalvarıp yakarıp halkım adına özür dileyip gönüllerini kazanmaya ve tekrar Tarsus’umuza yatırım yapmaya davet edeceğim, hem de yasal olanaklar izin verdiği ölçüde cezbedici teşvikler vaad ederek ve uygulayarak! …

       Tarsus’tan kaçırtılan iş adamlarını tekrar Tarsus’a kazandırmak için, güzel Tarsus’umuza yatırım yapmalarını teşvik etmek ve sağlamak için, bunu mutlaka ve mutlaka başarabilmek için gecemi gündüzüme katarak çalışacağım…Bir kez daha sözüm söz!... Tarsus’lumun karnı tok, başı dik, sırtı pek ve gönlü güler duruma geldikten sonra esnaf kardeşle-rimize diyeceğim ki;

         ”Sen gece 24:00 e kadar dükkanını açık tutacaksın kardeşim, buna ilişkin Belediye Meclisinden karar çıkarttıracağım, ben de esnafla halkımı buluşturabilmek ve hep birlikte çarşıda, caddelerde akşam sefası yaşatabilmek için bu buluşmayı sağlayıncaya kadar saat 20:00-01:00 arası halk otobüslerini ücretsiz çalıştırmak için Büyükşehir Belediyesi ile koordineli adımlar atacağım, bunu mutlaka başaracağım. Senin dükkanının ışıkları yanık ve kepenkleri açık olacak, ben sana Yerel yönetim olarak gerekli desteği sağlayacağım. Tarsus’umun ve yavrularımızın yarınlarını kurtara-bilmek için, güzel Tarsus’umuzu sözde değil özde “canlandırmak” için, güzel kentimizi burada yaşayana gurur ve huzur veren,  yaşanabilir canlı-hareketle bir kent haline dönüştürebilmek için hep birlikte kayanın altına gövdemizi koyacağız, bu halkla sizi karşılıklı güven temelinde buluştura-cağım. Artık Tarsus’lum yemek yemek için Mersin’e, Kazanlı’ya, Karaduvar’a, Adnan Menderes Bulvarına; Adana Seyhan Baraj gölüne gitmeyecek, konuklarını oralarda ağırlamayacak, Tarsus’umuzu şehir dışından gelen konuklarına göstermekten ve Tarsus’umuzda ağırlamaktan utanmayacak, sıkılmayacak. Giysi almaya Mersin Forum AVM’ne, Adana Real AVM’ne gitmeyecek, Ne ararsa aradığını Tarsus’ta bulacak, Tarsus’ta kazandığını Tarsus’ta harcayacak, Tarsus’ta tüketecek, Tarsus sosyal barışın, aile huzurunun egemen olduğu, gülücüklerin ve sıcak muhabbet-lerin yaşandığı huzur kenti olacak,  bu kenti hep birlikte, elbirliğiyle şaha kaldıracağız” diyeceğim ve bunu da Allah’ımın izniyle hep birlikte başaracağız.

Bu bağlamda nasıl ki bugün mesleki yaşamımda gecelerin saat 02:00 sinde, 03:00 ünde mesaime başlıyorsam, nasıl ki adli tatil günlerinde bile en geç sabah 07.00 de ofisimde işimin başında oluyorsam o kutsal görevde de aynı ve hatta daha fazla özveriyle çalışacağım.

          1-Sosyal dayanışma ve yardımlaşma projelerimiz üzerinde titizlikle çalışıyoruz.  “Tarsus Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Projesi” adı altında projemizle Tarsus’umda artık yatağa aç girmek zorunda kalan hiçbir çocuk, onun durumuna üzülüp kahrolan ve göz yaşını içine akıtan hiçbir anne,  yüreği kanayan hiçbir baba, kaderine isyan eden hiçbir dul ve boynu bükük yetim kalmayıncaya kadar geceli gündüzlü çare üretmeye, derman olmaya ve çözüm bulmaya çalışacağız.

       Çünkü yokluğu, yoksulluğu ve açlığı BEN yaşadım BEN, hem de İstanbul’da öğrenciyken gurbette açlığı yaşadım BEN…

      2-Tarsus İdman Yurdu için toplandığı söylenen bağış ve gelirler; iman ve vicdan sahibi, hali vakti yerinde insanlarımızın  tamamen gönül rızasına dayalı olarak, nereye harcanacağı şeffafça söylenerek ve belirli aralıklarla bilboardlarda kamuoyuna açıkça hesap verilerek ve  bilgilendirmede bulunularak  (özellikle vurgulamak istiyorum) “hiçbir zorlama olmaksızın” miktarları da düşürülerek “Sağ elin verdiğini Sol el görmeyecek, bilmeyecek” hassasiyeti içerisinde afişe edilmeden, Reklam ve Siyasi Rant malzemesi yapılmadan, ihtiyaç sahipleri vatandaşlarımız rencide edilmeden, gece karanlığında ay ışığının ve yıldızların şahadetinde kimsecikler görmeden muhtaç, yaşlı, hasta, çalışamayacak durumda engelli, iş aradığı halde iş bulamayan işsiz , hiçbir geliri olmayan dul ve yetim vatandaşlarımızın 365 gün emrine harcanacaktır. ramazan ayının manevi iklimini ve bereketini yılın tama-mına, her gün, her ana yaymaya çalışacağız. 

       3-İftar yemekleri adı altında organize edilen; zenginin zengine ikramı olan;  maneviyattan uzak, gösteriş ve riya kokan toplu ziyafetlere ve israfa son verilecek, bu tür iftar ziyafetlerine Belediye tarafından harcanan paralar da; muhtaç, yaşlı, hasta, çalışamayacak durumda engelli, iş aradığı halde iş bulamayan işsizlere, hiçbir geliri olmayan dul ve yetimlere harcanacaktır.

       5-Her üç mahalleye ortak, köylerin nüfusuna göre büyük köyler için ayrı, küçük köyler için birbirine yakın üç köye ortak bir düğün salonu yaptırılacak, kamu yararı ve milletin menfaati gözetilerek çok cüz’i bir ücretle, maliyeti karşılayacak bir ücretle örneğin 500-700 TL gibi miktarlarla düğün salonunda bu halkım düğününü yapacaktır. 

       Bu suretle Tarsus’umda 5.000 TL ye, 10.000 TL ye varan düğün salonu kiralarına son verilecektir.

 Bu projemizle düğün salonu kiralayamadığı için sokakta ve açık alanda düğün yapmak zorunda kalan vatandaşlarımız düğün salonlarına kavuşturulacak, açık alanda ve sokakta magandalık yapılarak ve silahlar ateşlenerek yapılan sözde kutlamaların, özünde cana kast etmelerin önüne geçilecek, bu suretle halkımın can güvenliği  sağlanacak, düğünlerde kimsenin canı yanmayacak, kimsenin kanı dökülmeyecektir. Hiç düğün salonlarında silah kullanan ve ateş edene rastladınız mı?

      Yine bu suretle sokaklarda ve açık alanlarda gürültü kirliliğinin önüne geçilecektir. Halkımı böyle bir imkana kavuşturduktan sonra Emniyet Müdürlüğü ile koordineli biçimde sokak düğünlerini ve açık alanda düğün yapılmasını yasaklatmak için tüm hukuki girişimleri yapacağım. Artık kimse sokakta düğün yapmak zorunda kalmayacak, düğün salonlarına akın edecektir…   

       5-Çok büyük maliyetlerle yaptırılıp haftada 1 gün, ayda 4 gün, yılda 48 gün açık tutulup diğer günlerde boş ve atıl durumda bırakılan Yeni Mahalle, Kırklarsırtı, Bağlar gibi Semt Pazarları Her gün sabahtan akşama kadar açık tutulacak, her vatandaşım her gün gidip bu semt pazarlarından günlük ve taze sebze ve meyve ihtiyacını karşılayacaktır. Böylece yılda 48 gün hizmet veren Semt pazarları yılın 365 gününde sürekli hizmet verecek, bu şekilde boş ve atıl bırakılan milli servet amacına uygun biçimde kesintisiz ve sürekli olarak halkımın hizmetinde kullanılacaktır. 70 yaşındaki Fadime teyzem, 75 yaşındaki Mehmet amcam haftanın bir gününde kilolarca ağırlıktaki haftalık erzakını almak ve taşımak zorunda kalmayacak, günlük ihtiyacını günlük alabilme imkanına kavuşacaktır… 

       6-Tarsus’ta yaşayan halkım etnik kökeni ne olursa olsun; ister Türk, ister Kürt, ister Arap, ne olursa olsun En Adil, En Kaliteli ve En Güzel Hizmeti alacaktır.  Şehitlertepesi Mahallesine yapılan hizmetin aynısı Fahrettinpaşa Mahallesine; Altaylılar Mahallesine yapılan hizmetin aynısı Şahin Mahallesine; Kırklarsırtı Mahallesine yapılan hizmetin aynısı Gazipaşa Mahallesine yapılacaktır. Mahalleler arasında hizmet götürme bakımından ayrım yapılmayacaktır.

       7-Belediye yönetimimiz ve ekip arkadaşlarım Tarsus’ta halkın can ve mal güvenliğinin, sosyal barışın, toplumsal huzurun sigortası olacaktır.   

       8-Belediyemiz tarafından her eve bir yangın tüpü hediye edilecek, tüm işyerlerinde yangın tüpü bulundurulması zorunluluğu getirilecektir. Böylece olası bir yangında mal ve can kaybını en aza indirgemek, ilk müdahaleyi konut sahibi ve işyeri çalışanlarının yapabilmesi sağlanacaktır. İtfaiye gelinceye kadar yangının söndürülmesi, en azından yayılmasının önüne geçilmesini sağlanacaktır…

     Çok iyi biliyorum ki; söz ağızdan çıkmadan söz senin esirindir;  söz ağızdan çıktıktan sonra sen onun kölesi olursun…Artık Tarsus’umuzda Değişim zamanı gelmiştir, artık Tarsus’umuz makus talihini yenmek zorundadır, artık Tarsus’umuzun ak belediyecilikle hem hal olma, buluşma ve birlikte yaşama zamanı gelmiştir. Artık Tarsus’lum başı dik, karnı tok, sırtı pek bir biçimde onurluca, insan haklarına yakışır, anayasamızdaki devletimizin sosyal devlet tanımını hissederek yaşamalı ve ulu çınar devletimin gölgesinde yaşamak hakkına kavuşmalıdır.  

        artık Tarsus’lum Tarsus’lu olmaktan ve Tarsus’umuzda yaşamaktan gurur duyacaktır.

        Onun için değişim, onun için ak belediyecilik !...        Sözde değil özde “İçinizden biriyim”. Benim makamım garibanın ve fakirin yer sofrasıdır, 5 yıldızlı otel restoranlarının  kırmızı örtülü ve vazoyla süslü yemek masaları değil…

 

   Parolamız ve ilkemiz;

      “ Tarsus’um  ve Tarsus’lum Her Şeyin En Güzeline Layıktır”…

     “Tarsus’um İçin Zor Olanı ve İmkansız Görüleni Hep Birlikte Başaracağız Ve Bu Kenti  El Birliğiyle Şaha Kaldıracağız.”Basın açıklaması olarak kaleme aldığım bu metin basit bir yazıdan ibaret değildir, aynı zamanda altına imanımla, namusumla, şerefimle ve vicdanımla imzamı koyduğum bir Taahhütnamedir, kısmi seçim bildirgesidir.

        Allah’ım o makamı şahsıma nasip eylerse Tarsus’ta yaşasın ya da yaşamasın tüm Tarsus’lu hemşerilerim; makamı, sıfatı, ekonomik ve sosyal konumu ne olursa olsun adalet önünde eşitlik ilkesinin doğal sonucu olarak; beni her gün ve her an bu metinde taahhüt ettiğim ve söz verip esiri olduğum bu taahhütnameye harfiyen uyup uymadığımı denetleme ve kontrol etme hak ve hürriyetine sahiptir. Bunu da açıkça Tarsus kamuoyuna deklare ediyorum.  

       Çıktığımız bu kutsal yolda, milletime hizmet yolunda Allah’ım yar ve yardımcımız olsun, Allah’ım kimseye mahcup etmesin ve başımızı öne eğdirmesin. Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. sizleri Rabbime, kendimi sizlere emanet ediyorum. Allah’a emanet olunuz.

                                                                                  

 

        

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google