AKILLARDA KALAN BURS OLAYI
Önceki gün bir arkadaşımla sohbet ediyoruz.
Arif kardeşim başladı anlatmaya..
“Tarsus’un tanınmış iş insanlarından, sevilen bir abimiz vardı.. Kendisi ve eşi geçtiğimiz yıllarda rahmetli oldu. Aklıma geldi, dün Selçuk abimizin eşinin ölüm yıldönümü olduğu için, sosyal medyada bir paylaşım yaptım. Şennur ablamızı ölüm yıldönümünde rahmetle anmak istedim. Tabi bunu açık olarak sosyal medyadan yapınca bazı kişilerin dikkatini çekmiş. Olumlu ve olumsuz bazı yorumlar yapılmış.”
Cümlesinin arasına girdim:
“Elbette bu kente ve insanlara yararlı olmuş, hayırlı olmuş insanları unutmamak gerek”
“Evet; bende böyle düşünüyorum. Ancak beni tanıyanlardan birkaç arkadaşın söyledikleri ister istemez üzdü beni. Hem de çok zoruma gitti.”
“Zoruna giden durum nedir?”
“Ben sosyal medyada o kişileri anınca ve Allah’tan rahmet dileyince bazı eleştirilerde oldu tabi. Mesela iki kişi ”Sen ölenleri anıyorsun. İyi güzel de, fakir olsalar adını bile anmazsın. Zengin olan her zaman unutulmaz ve anılır” dediler.
“Yanlış düşünüyorlar” dedim.
“Evet, bende onların yanlış düşündüklerini, andığım ve anmakta olduğum kişilerin zenginlikle, fakirlikle alakası yok. Bu insanların, diğer insanlara yararı olduğu, hayırsever oldukları için elbette anacağımı, arkalarından Fatiha gönderdiğimi anlattım.”
“Peki ikna oldular mı” diye sorduğumda bunun nedenini açıklamak zorunda kaldı.
xx
Bizim Arif’in üç çocuğu var. Hep asgari ücretle, hatta zaman zaman bu rakamında altında çalışmak zorunda kalmış. Çok şükür ki evi kira olmadığı için ikisi kız, biri erkek üç çocuğunu da üniversitelere kadar okutmuş. Hele hele iki büyük kızının birbirine yakın yıllarda üniversiteye gidiyor olması onu maddi açıdan hayli zorlamış. İki büyük kız üniversitede okurken, küçük çocuğu ise liseye gidiyormuş. Yani bir anne babanın çocuğunu ilk, ortaokul ve lisede okutması çok zor değil. Asıl zorluk üniversitede öğrencinizin olmasında. Çünkü üniversitede öğrenci okutmak maddi açıdan hayli külfetli.
Bizim Arif, iki kızı üniversitede okurken, ister istemez, çevresindeki varlıklı insanlardan burs desteği istemiş. Hatta kodaman diye tabir edilen zengin ve koltuk sahibi olanlardan söz verenler olmasına rağmen sözünde durmayanlar olmuş.
Ama bunların arasında küçük meblağlarda da olsa, 2 yıl, hatta 4 yıl boyunca burs verenler olmuş. Bizim Arif, çocuklarını hayırsever ve kadirşinas hemşehrilerimizin sayesinde okutmuş. Onlarda başarılı olup hiç takılmadan üniversiteyi bitirmişler..
Velhasılı bizim Arif’in çocuklarını üniversitede okuturken burs aldığı kişilerden birisi de Selçuk abimiz. Ne zaman söz Selçuk abiden açılsa, kendisini rahmetle yad eder bizim Arif..
“Beni en dar zamanımda unutmayan, destekleyen, çocuklarımın üniversitede okuması için burs veren bir insanı ben nasıl unuturum?. Onu ve eşini, ailesini elbette severim. Bugün hak dünyasında olan değerli abime ve eşine sadece ölüm yıldönümlerinde değil, her Cuma gecesi ve her Cuma namazında teşekkür ederim, dua ederim. Arkalarından Fatiha gönderirim. Yine bir öğretmen emeklisi ablamız var. Her ay emekli maaşını aldığında benim kızlarım için burs verdi. Zengin biri de değildi. Çocuğu da olmamıştı. Eşini kaybeden bu öğretmen emeklisi ablamız, kız çocuklarının okutulmasından yana maddi ve manevi desteğini hiç esirgemedi benden ve benim gibilerden. Allah selamet ve sağlıklı bir ömür versin. Bugün 85 yaşında ve Alzheimer hastası.. Aldığı aylık bakıcıya gidiyor. Ama ben her zaman kendisini arıyor, ziyaret ediyorum. Ellerinden öpüyorum bu emekli öğretmenin. Ona da hayır dualarımızı ediyoruz ailecek. Hatta zaman zaman kızlarım, gider bu emekli öğretmenin elini öperler, hayır duasını alırlar. Yine ismi bende kalsın değerli bir doktorumuz var. O da bir kızıma her ay burs verdi. Ona da Allah selamet versin. Tarsus gibi bir kentte ben böyle hayırsever ve eğitime destek veren insanları nasıl unuturum? Benim zoruma giden bazı duygusuz ve meselenin ne olduğunu bilmeden benim gibi davrananların bana “Yalaka“ yakıştırması yapması.. Ben çocuklarımın eğitimine katkı sunan kim olursa olsun onların yaptığı iyilikleri unutamam. Bana “yalaka” da deseler, “hoşşik” de deseler artık umurumda değil.”
Bence eğitime destek veren kişilerin zengin yada fakir olması önemli değil.
Bu karşılıksız olarak yapılan hayır ve iyiliktir. Bu gibilere saygı göstermek, ölenlere rahmet okumak da yalakalık değildir.