Dün Aziz Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 81. yılı idi. Atamızı 81. ölüm yılında özlemle ve rahmetle andık. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk'ü yine minnet ve şükranla andık.  Atamızı Türkiye genelinde olduğu gibi dün şehrimizde de rahmetle andık..Mekanı cennet olsun

NE YAPALIM?

Eskiden basında bir yazı  veya haber çıktığı zaman yetkililer ilgi gösterirdi.

Mutlaka açıklama yapardı.

Şimdilerde bu kalktı.

Geçen haftayı şöyle bir analiz edelim.

Neler yazdım neler.

Mesela, başta Hz. Danyal A.S.  kabrinin bulunduğu yerdeki boş alanın Gül Bahçesi yapılmasının gerekliliğini yazdık. Hem de iki kez yazdık. Burası çok bir maliyette gerektirmez.Ama, maalesef bir yanıt gelmedi.Bu önerimiz yapılsa güzel bir hizmet olur. Orası Gül bahçesi yapılsa herkes memnun kalacak ve “Allah burayı yapandan razı olsun” denecektir. Yinede ses seda yok!

TARİHİ EVLER

Tarsus’un Tarihi Evlerini yazdık.

 Buradaki binalar çürüyor dedik.

Yine ilgilenen yok.

Son duyumlarımıza göre buradaki birkaç evi bir şirket kiralamış. Bu konuda belediye neden bir şey yapmıyor.

Buraları kiralayan kuruluş neden el atmıyor, neyi bekliyor? Yetkililer bu tarihi evlerin durumunu ele alsa iyi olacak.

Kaymakamımız ve belediye başkanımız bu konuyla ilgilenirse iyi olacak.

Buralar ele alınıp canlanırsa, Tarsus'ta  ekonomide gece hayatıda canlılık kazanır.

TURİSTE YER YOK

Tarsus'a gelen turistlerin araçlarını bir yerde park ettirelim dedik.

 Bunlara güzel bir otopark yada garaj yapılmalı.

O zaman gelen turistler kenti yaya gezer.

Turistler St. Paul kuyusuna yada Antik yola yürüyerek gelecek.

Yine buradan St. Paul kilisesi, Ulu Cami, Kırkkaşık, Hz. Danyal makamı gibi yerler gezilebilir.

Bu turist otobüsleri için Kelopatra kapısı cıvarında,yada Ticaret ve Sanayi Odası binası yanındaki boş olanlar değerlendirilebilir dedik.

Öncelikle otobüslere ve araçlara park yeri şart diye göneri sunduk

Ses seda yok!..

Bu önerilerimizi yerine getirmek yetkililerin bileceği iş.

HASTANEDE ACİL

Yine Devlet Hastanesini yazdık. Aciller dolu dedik.

Takviye edin dedik. Burada 3 pratisyen doktor  var, yetersiz, sayıyı artırın dedik.

Yine ses çıkmadı.

Ne siyasetçisinden ne başhekimden ses yok.

Acaba biz yanlış mı yapıyoruz.

Acilde 3 doktor 2 -3 bin kişiye nasıl hizmet versin, nasıl yetişsin.

Ne diyeyim? siyasilerin kulakları çınlasın.

Sorun bir değil, elvan elvan.

Bu hastanelere hepimiz gidebiliriz bir gün.

Yarın ne olacağını bir Allah bilir.

NE YAZARSAN YAZ!

Bu kentte sorun çok.

Bu konularda ne yazarsan yaz..

Sorunları hergün hatırlatmaktan usanıyor insan.

Ama vatandaşa da yazık.

Onlar sorunları gelip anlatıyor, telefonla bize bildidriyor. Ama sorun çok çözüm az.

Bu kentte  çok dedikodu yapılıyor...

Yazdığımız yazıyı bile dedikodu ederler.

İyi yazarsan iyi demezler, azıcık eleştirsen giderler o kişiye iletirler.

İşimiz gücümüz dedikodu, birbirimizi eleştirmek.

İşimiz gücümüz arpayla buğdayı dövüştürmek...

Ve işimiz gücümüz laf getirip götürmek..

Kim nereye gidip gelmiş onları takip ediyoruz.

Bu sosyal medyada işin tuzu biberi oldu.

Herkesin cebinde bir canlı bomba var.

Yada bu sosyal medyaya gazete deyin.

Adam oturduğu yerden bir şeyler  yazıyor, ortalığı karıştırıyor.

Bu dedikodu çıktı mertlik bozuldu.

Bu kenti dedikodu bitiriyor.

Varsa dedikodu, yoksa dedikodu..     

XXX

Küçük kalmadı büyük kalmadı

Saygı kalmadı, sevgi kalmadı.

Bu gidiş hayra alamet değil.

Bu yolun ucu gözükmüyor.

Büyükler küçükleri sevse..

Küçüklerde büyükleri sevip saysa ne olur.

Mesela otobüste yaşlı birine küçükler artık yer vermiyor.

Trende de böyle..

Bu gençlerin elinde bir cep telefonu, internete veya sosyal medyaya girmiş, yanında ayakta duran yaşlıyı görmüyor.

Eskiden böylemiydi ya?

O zamanlar insanlar birbirini sever sayar,birbirine sarılırdı.

O zamanlar mahallecilik vardı.

Birlikte yenir ve  içilirdi.

Bir mahalleye bir genç gitse, o mahalledeki gençler mahallenin kızlarına bakmaya gelse, hesap sorulurdu.

Şimdi konuşmalarda hep eskileri bahsediyorlar.. ”Eskiden mahalle arkadaşımdı, eskiden okul arkadaşımdı” deniyor.

Şimdi apartmanlarda sitelerde oturanlar birbirini tanımıyor.

Bazen asansörde karşılaştığınız kişi bile size selam vermiyor.

Çünkü tanımıyor sizi.

Oysa birbirinize komşu bile olsanız, apartman ve site hayatında selam sabahda kalmadı.

Neyse sizleri daha fazla sıkmayayım.

                                    XXX  

HERKESE YENİ HAFTANIN SAĞLIKLI VE MUTLU OLMASINI DİLİYORUM.