::
19 Nisan 2024 Cuma

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Mehmet YAŞOT Mehmet YAŞOT

BAC KÖPRÜSÜNÜN KIYMETİNİ BİLMEK

10 Aralık 2019 Salı 09:29

Bir şehir düşünün. Güneyi Deniz, kuzeyi Toros dağları.. Bağlar.

Bu alan içinde adeta hapis gibi kalan bir kent.

Bu kentin adı Tarsus.

Şehrin tek çıkış yolu Berdan ırmağının üzerindeki Bac Köprüsü.

Tarsus’a giriş ve çıkışlar bu köprüden yapılırdı. Sonradan yanına daha modern büyük bir köprü yapıldı. Ama Bac köprüsü yine dimdik ayakta.

Eskiden  Devlet memurları belirli saate kadar şehre gelenden gidenden bu köprüden (Bac köprüsünden)  geçenden vergi alırmış.

O zamanlarda bu alınan paraya Bac verğgisi denilmekteymiş.

Bu köprüden geçen insanlardan, atlı arabadan, koyundan keçiden eşekten attan ayrı ayrı paralar alınırmış.

İşi yani çalışma saati biten memurlar bu köprüyü terk edince geceleri ise yol kesen eşkiyalar gelip bu köprüden gelip geçenden para alırmış.

O zamanlar Beydeğirmeni mevkiinde suyla çalışan bir değirmen vardı. Burada birde bir bakkal dükkanı bulunuyordu.

O yıllar, Gülek boğazından gelip Doğu illerine giden tek yol Taruss’tang eçerdi. Yani o araçlar Beydeğirmenindeng eçmek zorunda idi. Böyle olunca, Tarsus’tan yada Ankara’dan gelip geçenler Adana’ya Hatay’a, Maraş’a, Antep’e Helap ve Şam’a yada doğu illerine giderken Tarsus’un Beydeğirmeni mevkiinden geçmek zorunda idi. Yine eskilerde kervanlarda Beydeğirmeninden geçermiş. Sonra TEM yolu açıldı, araçlar  Tarsus’a uğramadan gider oldu. Böylece Beydeğirmeni yok olup gitti, unutuldu. Bu kadar gelişmelere rağmen dimdik ayakta duran tek eser ise BAC KÖPRÜSÜ kaldı.

Kurtuluş savaşı döneminde Fransızlar Tarsus’a girerken kendileriyle savaşan Tarsuslu Molla Kerim’i burada öldürüp başını kestiler ve Bac köprüsünden Berdan ırmağına attılar. O yüzden Şehit Molla Kerim’in mezarı yoktur.

Tarsuslu Turhan Uygur ölmeden önce bana bir sır vermişti. Geçmişte Molla Kerimin Tarsus’ta şehit edilmesi üzerine zenginlerimizden Şadi Eliyeşil dönemin mimarlarından Ali Homurlu’yu çağırtır. Ali Homurlu’ya “Molla Kerim’in  Fransızlarla çarpıştığı Kanberhöyüğü bölgesinde yol kenarında büyük bir tarla aldım. Bu tarlanın tapusunu sana veriyorum. buraya Molla Kerim Şehidimizin heykelini dik ve birde park yap” der. Birazda para verir, park ve heykel yapımı için. Bunlar yapılmadan Şadi bey vefat eder. Ama bir türlü Molla Kerim heykeli ve anıtı, parkı yapılmaz. Aradan birkaç yıl geçen  mimar Ali Homurlu’da vefat eder. Yani bugüne kadar Şadi beyin  hayali bir türül gerçekleşmez.

Şimdi o tapulu yerde yani  Kanberhöyüğünde hemen yol kenarında iki tane silo var ve hala Şehit  Molla Kerim’in anıtı, parkı yapılmış değil.

Bu konuyu ilgili ve yetkililere buradan iletiyorum.

Belki ilgilenen çıkarda bu işin aslı ortaya çıkar.

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI