Yıllar evvel Tarsus’ta Begonvil adlı bir restaurant vardı. Kent merkezinde, şimdiki Zorbaz Otel’in hemen arkasında bir yerdeydi. Yani Tarsus Kaymakamlık binasının yan sokağında hemen girişte, çok güzel dizayn edilmiş ve nefis yemekler yapılan bir mekandı.

Birkaç kez Begonvil Restaurant’a gittiğimde bizleri karşılaşan uzun boylu, bıyıklı, güler yüzlü bir beyefendi masamıza geliyor ve “Hoş geldiniz, mekanımıza şerefler verdiniz” diyerek sohbet ediyordu.

Hatta bazı zamanlar yemekler gecikecek olsa, bizzat gelip ilgileniyordu. Sonradan adının İshak Bozdoğan olduğunu öğrendiğim bu güler yüzlü insan, Tarsus için güzel şeyler yapmaya çalışıyor, kent merkezinde gelen yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra, kent insanının ağız tadıyla yemek yiyeceği bir mekanı yaşatmaya çalışıyordu. Begonvil Restaurant’ın asıl sahibi olarak bir doktorun adı geçiyordu. İşletmeciliğini ise İshak abi yapıyordu.

Sonraları buranın sahip ve işletmeciliğini iki kardeşin yaptığını, Dr. Haluk Bozdoğan ile abisi İshak Bozdoğan’ın Tarsus’a ve bu kente gelenlere böyle güzel bir mekan kazandırdığına şahit olduk.

Müzikli sanat müziği geceleri düzenleyen, mekanı sanatsal resimlerle donatan bu güzel sanatsever insan, işyerinde  çalışanlarında sevip saydığı bir ağabeydi. O hiç patronluk yapmadı çalışanlarına karşı. Öyle ki, bazı günler yemek kalınca durumu müsait olmayanlara gönderiyor, bir lokma ekmeğin bile heba olmaması için çaba sarf ediyordu. Bazı günler şahit olmuşumdur. Yemek kalmayacak olsa bile ihtiyaç sahiplerine cebinden para vererek yiyecek almalarını sağlıyor, herkesin karnı tok olmasına çalışıyordu. Çünkü o, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” sözüne harfiyen uyuyordu.

Yine  kardeşi Haluk Bozdoğan ile birlikte bazı zamanlar işyerinin gelirini Tarsus’ta eğitime yatırım yapan, fakir aile çocuklarının lise ve üniversite eğitimi alması için çalışan derneğe bağışlıyordu. Bunu bir kez değil, ayda en az 2-3 kez yaptıklarını biliyordum.

Yine, kentimize gelen müzik grupları ile tiyatro gibi kafilelere sponsorluk yapıyorlar, işyerinden para kazanmak yerine, eğitime, sanata, kültüre yatırım yapıyorlardı, destek veriyorlardı.

Bu iki değerli insanın babalarının da ünlü bir aşçı olduğunu öğrendiğimde , çok sevinmiştim.  Bu iki değerli hemşehrimiz, Paçacı Kont  Mehmet’in oğluydu. Kont Mehmet bu kentin yetiştirdiği ve uzun yıllar dillere destan olan  paçacılığı ile tanınmıştı. Oğulları da kendinden sonra restaurant ve yemek işine girmişlerdi.

Begonvil Restaurant, sadece bir ticari işletme olmak yerine, kentin sosyal ve kültürel gelişmesine katkıda bulunmayı amaçlayan, bu çerçevede de nitelikli kültür ve sanat etkinliklerini desteklemeyi ilke edinmiş bir kuruluş olarak tanındı ve hafızalarda kaldı.

Tarsus’a misafiri gelenlerin, konuklarını en iyi ve  en lüks şekilde ağırlayabilecekleri olan bu mekan maalesef sonraki yıllarda kapanmak zorunda kaldı. Ancak BEGONVİL RESTAURANT ismi uzun yıllar olduğu gibi hala hafızalardan silinmedi.

Bundan 10 yıl kadar evvel rahatsız olan gazeteci arkadaşımız Beyhan Balaban’ın dostlarıyla birlikte verdiği gece yemeğinde bizlere çok güzel ev sahipliği yapan İshak abi, sıcak bir yaz günü bizleri boynu bükük bırakıp gitti.

Aynı zamanda Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan’ın abisi  olan İshak Bozdoğan 3 Haziran 2022 günü sabahı aracıyla Tarsus’a gelirken geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.

2 çocuk babası olan İshak Bozdoğan ,  112 acil sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılmasına rağmen maalesef kurtarılamadı. Bu değerli insanı 4 Haziran 2022 Cumartesi günü, sıcak bir yaz ayında dualarla toprağa verdik. Tarsus Şehir mezarlığında da gördüm ki, bir insanın bu kadar çok seveni  olurmuş demek ki.. Sevenlerinin dualarıyla omuzlarında gitmek hüzün verse de, unutulmayacak olmak  teselli kaynağı olmaktadır..

Güle güle İshak abi.. Sen her zaman kalplerimizde o gülen yüzünle yaşayacaksın.