Ülkemizin güvenliği ve sınırlarımızın korunması adına zaman zaman ülkemiz dışında da görev alan Türk askeri, bu faaliyetleri sırasında can kayıpları da veriyor maalesef..

Bu kapsamda ülkemizin birçok ilinden ilçesinden askerimiz, polisimiz şehit olmaktadır. 2-3 gün önce ise bu kez Kuzey lrak'ta devam eden pençe kilit operasyonu kapsamında bir askerimiz daha şehit düştü. Bu kez şehidimiz Tarsus’tan.. Yani Şehit ateşi bu kez Tarsus’ta yürekleri dağladı.

Hava savunma Astsubay  Kıdemli Çavuş  hemşehrimiz Okan Meteöz , terör örgütlerinin tuzakladığı EYP patlaması sonucu önceki gün şehadete erdi..

Elbette her ölüm insanı üzer. Bizlerin tek tesellisi, Okan Meteöz gibi vatan evlatlarının vatanın birlik ve bütünlüğünü sağlamak, dış güçlerin saldırılarından ülkemizi korumak adına görev yaparken şehit düşmesidir. Allah’ım mekanını cennet bahçelerinden eylesin.

xx

VASİYETİ

Tarsus’ta en son şehit verdiğimiz Okan Meteöz kardeşimiz ile birlikte şehitlerimizin sayısı 75-76 oldu. Nerdeyse 80’e vardı. Vatanın birlik ve bütünlüğü adına saldırılar devam ettikçe, şehitlerimizin sayısı da artabiliyor. Allah’ım tüm asker, polis ve güvenlik güçlerimizi düşmanın şerrinden, namlusundan çıkacak mermiden korusun.

Bizim temennimiz böyle.

Şehit denilince geçmiş yıllarda Tarsus Anıt mahallesinde kentin göbeğinde bir şehitlik yapılmış. burada 30’dan fazla şehidimiz yatıyor.  Tüm şehitlerimiz bu mekanda olmasa da  şehir mezarlığında veya  köylerinde daha önceden toprağa verilmiş. En son şehidimizin cenazesi ise  kendisinin vasiyeti üzerine doğum yeri olan Tarsus’un Hacıhamzalı köyünde toprağa verilmiştir. Aynı köyden daha öncede askerimiz şehit düşmüş ve köylerinde toprağa verilmiştir. Mesela benim köylüm şehidimiz Piyade Başçavuş Tarsuslu Faruk Kaya da yine köyümüz Manaz’da (Beylice’de) toprağa verilmişti. Böyle durumlarda yetkililer, Şehidin vasiyeti varsa ona, veya ailesinin istek ve dileklerine göre hareket ediyor. Şehitliği isteyenin cenazesi Tarsus Şehitliğine,  köyünün mezarlığını isteyenin cenazesi köyündeki mezarlıkta toprağa veriliyor.

Biz herkesin görüşüne saygılıyız. Zaten bu kutsal toprakların hepsi bizim güzel yurdumuzun toprağı değil mi? Ama  Şehit Okan Meteöz kardeşimizin vasiyetinde olduğu gibi,  naaşının köyünde toprağa verilmesi yerine birçok kişi  defin işleminin Şehitlikte yapılmasını istedi. Bu durumu da bizlere sordular.

Elbette Tarsus Şehitliğinde diğer şehit kardeşlerimizle en son şehidimizin yan yana, koyun koyuna yatması da normal olacaktı. Ama  şehidimizin bir ara ailesine söylediği “Eğer bir gün şehit olursam, beni köyümde toprağa verin” cümlesi de boş düşünce değildir. Madem ki şehidimiz veya ailesi kendi köylerinin kabristanını istemiş, yetkililerde buna uyarak Okan Meteöz kardeşimizi doğduğu köyün kabristanında son yolculuğuna uğurladılar.

Cenazesi kentimize getirilen şehidimiz doğum yeri olan Hacıhamzalı köyünde dualarla  toprağa verilirken yine kendisini binlerce hemşehrisi uğurladı. Ancak şehidin vasiyetine uyulurken, mübarek Cuma gününe rastlayan bir günde Tarsus’ta Ulu Camide Şehidimize uygun ve yakışır bir  tören yapılabilirdi. Hacıhamzalı’ya gidemeyen,  kent merkezinde kalan hemşehrileri de kendisini köyüne dualarla uğurlayabilirdi.

Sonuçta bu vatan bizim. Cennetten bir köşe olan  Tarsus bizim, Hacıhamzalı köyü bizim, Şehit bizim.

Yeter ki Vatan sağ olsun..

Boşuna dememişler..

ŞEHİTLER ÖLMEZ, VATAN BÖLÜNMEZ  DİYE..

Türk halkının ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin, ailesinin ve  tüm milletimizin başı sağ olsun..