::
28 Mart 2024 Perşembe

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Mehmet YAŞOT Mehmet YAŞOT

BERBERLER VE MÜŞTERİLERİ

10 Ağustos 2018 Cuma 10:58

Yaşadığımız zaman diliminde yaşamınızda berberler önemli yer alır.

Berberlerde her şeyi konuşabilirsiniz.

Siyaset..

Spor..

Ticaret..

Sosyal ve kültürel yaşamdaki her şey..

Berberlerin traş koltuğuna oturduğunuz zaman  sanki onlar ailenizden birisi gibi rahatça konuşabiliyorsunuz. Berberlerin bir ferdi gibi onlara yakınlık duyarsınız.

Tarsus’ta siyasetin geleceğinde eskiden Berberler var olurdu.

Adalet Partisinin Berber Cahit’i (Camus) vardı.

CHP’nin ise Cahit Erkaya’sı vardı.

Onlar hep toparlayıcı, sosyal insanlardı. Bugün onları rahmetle anarken bugünlerde çok anlatılan Berber fıkrasını sizinle paylaşalım.

Xx

BONKÖR BERBER

Bir kasabada kasabanın Rahibi Berbere gidip traş olmuş. Sıra traş ücretini ödemeye gelince berber ..

“Para istemem efendim. Bu benim dinime bir hizmetim olsun” delmiş.

Berber ertesi sabah dükkanı açmaya gittiğinde kapısında 12 adet dua kitabı görmüş.

Ertesi gün polis şefi traşa gelmiş. Berber ücreti sorulunda “Bu benim topluma hizmetim olsun para istemem efendim” demi

Ertesi gün dükkanını açacağı zaman kapıda asılı 12 tane çikolata bulmuş.

Sonraki gün traşa bir milletvekili gelmiş.  Berber vekili traş etmiş. Vekil traş borcunu sorduğunda berber şöyle demiş.

“Paraya gerek yok vekilim. Bu benim meclisimize bir hizmetim olsun”

Ertesi sabah berber dükkana geldiğinde ne görsün. Kapıda tam 12 milletvekili traş için beklemiyor mu?

Xx

Bugün sağ olup aramızda yaşayan veya mesleklerine devam eden berberlerimize selam olsun.

Vefat edenlere de Allah’tan rahmet diliyorum.

Xx

BİR FRANSIZIN İSTEĞİ

Bir Fransız şarkıcı bir şarkısında şöyle diyordu.

“Bir adam istiyorum, yaşı 50’nin üstünde olsun.

Her düşü kurmuş,Her isteği  olmuş,

Artık ne istediğin bilen biri olsun.

Geçmişi geleceğinden fazlalaşmış, kendini en kötüye hazırlamış, gerçeklerle yüzleşebilen 50 yaşında bir adam arıyorum” demiş.

Bu konuyu bana Fransa’dayken 28 Temmuz 1973 tarihinde Tunuslu dostum Sadık Sabeyi tercüme etmişti.

Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.

O yıllar ben 35 yaşındaydım. Aradan 45-46 yıl geçmiş. Sayılı gündür elbette sağlığınız yerinde olursa çabuk geçer.

Yine bir Fransız gazetecinin söyledikleriyle yazımızı noktalayalım.

“Anneme benim gazeteci olduğumu söylemeyin”

Sizlerde benim gazeteci olduğumu kimselere söylemeyin oldu mu?

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI