Bizi düştüğümüz yerden kaldıracak, noktalı virgül koyduğumuz o büyük ve anlamlı yürüyüşümüze devam ettirecek, tüm dünya insanlığının gönül kubbelerinde yankılanacak, hikmet ve hakikat naraları attıracak bir aşı lazım bize.
Bu toprağın insanıyla bu toprağın irfanını, bu toprağın imkanında bir araya getirecek bir aşı lazım bize.
Şanlı geçmişimizin o kutlu izinde; aydınlık yarınların nurlu ufuklarını gösterecek bir aşı lazım bize.
Kitabı raftan indirecek, aklımızın ve ruhumuzun bütün ağrı ve sancılarını dindirecek, kitap ile hayat, insan ve hakikat arasındaki bütün engelleri kaldıracak bir aşı lazım bize.
Rahmet elçisi(s.a.v.)’in evlerindeki sünnetlerini evlerimize, mescidindeki sünnetlerini mescidlerimize ,işlerindeki sünnetlerini işlerimize ,dilindeki sünnetlerini dillerimize, yolundaki sünnetlerini yollarımıza, hallerindeki sünnetlerini hallerimize aşk ile iktibas edeceğimiz bir aşı lazım bize.
İki cihan güneşi etrafında pervane olmuş İslam semasının kutup yıldızlarının onu dinlediği gibi dinleyeceğimiz ,anladıkları gibi anlayacağımız, sevdikleri gibi seveceğimiz ,saydıkları gibi sayacağımız, bağlandıkları gibi bağlanacağımız bir aşı lazım bize.
Yüzyıllar boyu hakkın ve hakikatin bayraktarlığını ve sancaktarlığını yapmış bir milletin evlatları olarak bizi aşk ile diriltecek, tevbe ile durultacak ve azimle doğrultacak bir aşı lazım bize.
Dünyanın öznesi olduğumuz o büyük medeniyeti yeniden kuracağımız ,mazlumun yanında ,zalimin karşısında duracağımız, süper güçlere ettikleri süper suçların hesabını soracağımız ,hakimiyet ve egemenlik tahtına yeniden oturacağımız, üç kıtaya mührümüzü bir kez daha vuracağımız bir aşı lazım bize.
Taklitçilik batağında kaybettiğimiz o yitik hazineyi bularak kendimize geldiğimiz yeniden aslımıza ve özümüze döndüğümüz bir aşı lazım bize.
Hz.Lokman’ın elinden, İbn-i Sina’nın yolundan ,Mevlana’nın halinden, Yunus’un dilinden, Neşet Ertaş’ın sazının telinden bir aşı lazım bize.
Neyi kaybettiğimizi hatırlatacak bu kaybın acısıyla bizi ok gibi yayından fırlatacak bir aşı lazım bize.
Bizi bir tek elde beş kılacak ,bir vücudun azaları gibi kardeş kılacak bir aşı lazım bize.
Bize karanlığın en koyu anında seheri, zemherinin ortasında baharı müjdeleyecek bir aşı lazım bize.
Bizi tarih nankörlüğünden, taassubun körlüğünden, ufkumuzun darlığından ,umutsuzluğun zorluğundan ,tefrika ve fitnenin kavurucu korluğundan koruyup kurtaracak bir aşı lazım bize.
Aklımızı salim, kalbimizi selim, bizi dünya ve ahiretin bütün şerlerinden emin kılacak bir aşı lazım bize.