Tarsus’un kalbinde yani Tarihi Şalvarcılar çarşısında yapılan çalışmaları biliyorsunuz.

Bu çalışmalar göze gözüken çalışmalar. Burada eski binalar yenilenirken ara yolların parke taş döşenmesi sırasında gecikme oldu. Bu durum oradaki esnafları rahatsız ediyordu.

Şimdilerde ise Kendirciler çarşısında da kazılan yollar rahatsız ediciydi. Ve o yollar nihayet tamir ediliyor.

Berdan projesi de müthiş güzellikleriyle bu şehrin vitrini olmaya devam ediyor.
halkın isteği de devam ediyor.

“Bizim mahalleye de taziye evi yapılmasını istiyoruz” diyenler sıraya girdi.

İnşallah yakında sıra mutlaka gelecektir deniliyor.

 Kaymakamlık binasının karşısındaki alan dizayn edildi. Tarsus’ta taksi durakları da unutulmadı.  Modern duraklar yapılarak taksi duraklarına veriliyor. Sırayla bu durakların içine masa ve sandalyeleri de gönderiliyor. İnşallah sırada bunlara buzdolabı ve klima verilmesi de olacaktır.

Şimdi bunları niye yazıyoruz diye soranlar olacaktır. Hatta biri sordu da.

“Daha ne istiyorsunuz” dedi.

Unuttunuz mu bunları?

Septik çukurlarını boşaltmak için sıra beklediğimiz günler unutulmaz. Şimdi her mahallede kanalizasyonlar var. Sularımız akıyor, yollarımız süpürülüyor. Çöplerimiz kaldırılıyor.
Belediye ekmeğini unuttum, hatırlatalım. Bakkallardan aldığınız katkılı ekmeklerin yerine katkısız leziz ekmek hizmeti veriliyor. Böyle güzel hizmet bölgede birçok il ve ilçede bile yok.

Belediye hizmetleri jet hızıyla devam ediyor.

Bunları izler konuşurken biri bu konuşmaları duymuş.

“Yeter be arkadaş, deminden beri bunları anlatıyorsun. İyi güzelde, zaten belediye bunları yapmak zorunda değimli?” dedi.

Daha önce bu hizmetleri öven vatandaş “El insaf, bu hizmetleri elbette öveceğiz” dedi.

“Ben Tarsus’ta ikamet etmiyorum. Buraya yakınlarımın yanına geldim. Bir hizmet farkı gördüğüm için bunu anlatıyorum”

“Tamam da konuştuğun kişiler gazeteci. Bunlar hizmetleri överde haberde yapar. O zaman diğer partilerin yetkilileri buna kızmaz mı?” Bu soru karşısında suskun kaldık.

Ama konuşmaları olduğu gibi yazdık.

Gazetecinin partisi olmamalı. Olsa da bunu içinde tutmalı. Yani sadece  kendi bilmeli. Çünkü gazeteci demek halkın gözü, kulağı, dili demektir.

Hizmeti yazar, yağ çekmez, övmez. Bu bir gazeteciler kuralıdır. Takdiri halka bırakmak gerek dedik.

Bizler gazeteci olarak kentimiz de yapılan hizmetleri yazarız.

Anlatırız, fotoğraf çeker yayınlarız.

Takdir halkındır.