İnanın bazı günler içimden köşe yazasım gelmiyor...
Ortalığın düzenine bakıyorum, insanların düzenine bakıyorumda ağzı olan konuşuyor...
Siyasetin zaten durumu belli...
Bunun adına da siyaset deniliyor...
Onun içindir ki bugün içimden yazı yazmak gelmiyor...
Gerçi; birgün yazı yazmazsam hemen değerli okurlarım beni arayarak “Mustafa Bey hayırdır bugün gazetede Tampon köşeniz neden yok acaba, rahatsız mısınız“ diyorlar...
Bende okurlarıma ilgilerinden dolayı buradan teşekkür ediyorum...
Onlardan Allah razı olsun...
Bugün ki yazımızda zülfi yare dokunmayalım dedim...
Zülfiyare dokunduğun zaman senden kötüsü yok...
40 yıl sırtında birini taşırsın, biraz dinlenmek için bıraktığın zaman ise vay haline...
Yoksa yazacak öyle çok şeyler varki...
Bu Tarsus’ta istediğini yaz; istediğini çiz...
Sorunlar giderilmiyor, bir çözümde getirilmiyor...
Bu nedenle Bugün de Ünlü şairimiz Necip Fazıl Kısakürek'in “AYNALAR” şiirini sizinle paylaşmak istedim...
Bu şiirinin her kelimesi bir anlam taşıyor...
Merhumun ruhu şad olsun...
Haydi gelin bugün hep birlikte bu şiirini okuyalım!..
AYNALAR
Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;
İşte yakalandık, kelepçelendik!
Çıktınız umulmaz anda karşıma,
Başımın tokmağı indi başıma
Suratımda her suç, ayrı bir imza,
Benmişim kendime en büyük Ceza!
Ey dipsiz berraklık ulvi mahkeme!
Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!
Nur topu günlerin kanına girdim.
Kutsi emaneti yedim, bitirdim.
Doğmaz güneşlere bağlandı vade;
Dişlerinde, köpek nefsin, irade.
Günah, günah, hasat yerinde demet;
Merhamet, suçumdan aşkın merhamet!
Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:
Gözyaşı döksem, Nuh Tufanına denk?
Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.
Bakamam, aynada, ayna da vicdan;
Beni beklemeyin, o bir hevesti;
Gelemem, aynalar yolumu kesti.
****
Evet bugün yeni bir haftaya daha başlıyoruz...
Hergün, her hafta, her ay bizler için yeni bir gün ve yeni bir başlangıçtır...
Tüm okurlarımın ve değerli Tarsus halkının yeni haftasını hayırlara vesile olmasını diliyorum...
Gününüz aydın, kazancınız bereketli olsun...
Yarın görüşmek dileğimle...