::
28 Mart 2024 Perşembe

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Mustafa ERDOĞAN Mustafa ERDOĞAN

ÇÖP KOVASI

01 Ağustos 2019 Perşembe 11:03

Çöp kovası denilince anlatmak istediğim sokaklara konulan çöp kovası değil.

Geçmiş günlerde ben bu konuyu duydum, hatta bir kitapta da okudum.

Kitapta şöyle diyor.

İbretlik olay.

Genç bir hanımefendi, hamile iken eşi vefat etmiş,. Eşi ölünce kadın çok  üzülmüş. Ama yapacak bir şey yok. Kendi kendine karar almış. Yavrusunu dünyaya getirmiş. Ve onun büyümesi, yetişmesi ve eğitimiyle ilgilenip onun güzel günlerini görmek için çalışmış.

Allah bu, anneye hayalini gerçekleştirmesi için imkanlar yaratmış.

 Kadın hiç kimseyle evlenmemiş. Yavrusunu büyütmüş. Çocuk başarılı olmuş.  İlkokul, ortaokul, lise derken üniversiteyi de bitirmiş. Ankara Hukuk Fakültesinde öğrenim görmüş. Anne bu durumdan çok mutlu ve memnun olmuş. Neşeli olmuş. Çünkü hayalleri bir bir gerçekleşmiş. 

Genç hukukçu sınavlara girmiş ve kazanmış. Sonra hakim olmuş.  Daha sonra vatani görevini yapmak için askere gitmiş. Askerden dönünce  bir kızla nişanlanmış. Kısa zamanda düğün yapmak için karar verilmiş. Nikah günü tesbit edilmiş. Ev kiralanmış, eşyalar alınmış. Gelin adayı ile kayınvalide adayı çok mutlularmış. Anne, gelin adayının önünde koşturuyor imkanlar ölçüsünde her istediğini alıyorlarmış

Neşeleri yerindeymiş.

Bir gün annenin oğluyla gelin olacak kızı baş başa kahve içerlerken gelin olacak kız nişanlısına “Sana bir şey soracağım” der.

Genç “buyur” der.

Kız anlatır.

“Evimizi döşedik. Her şey yerli yerinde. Ancak bir sorun var.

Genç “Nedir o sorun” der.

XX

ANNENİ NEREYE KOYACAĞIZ?

Genç kız: “Çöp kovasını nereye koyacağız”

Damat adayı  “Onun yeri mutfakta hazır. Ora olmazsa balkona koyarız”

Gelin adayı “Ben o çöp kovasından bahsetmiyorum, ben annenden bahsediyorum”

Genç hakim bu  cevap karşısında adeta yıkılır.  Üzülür şoktadır. Ama yapacak bir şey yok. Ağlar ve ağlar.

Düğün zamanı yakın. İçinden kararını vermiş .

“Ben bunun hesabını sorarım”

Çünkü annesi onun için çok  kıymetliymiş.

Nikah günü gelir. Davetliler salonu doldurur. Nikah memuru gence sorar:

“Filancanın kızını karılığa kabul ediyor musun”

Damat adayı  “Hayır, hayır, hayır” der.

Herkes şoktadır.

Eşi olacak bayan daha çok şoktadır.

Genç gelen davetlilerin huzurunda annesini yanına çağırır ve şu ifadeleri kullanır:

“Eşim olacak bu hanımefendi,  bana dedi ki “Bu çöp kovasını nereye koyacağız. Meğer bahsettiği çöp kovası annem senmişsin. Benim anneme böyle  şeyler söyleyen biriyle asla evlenmem . Bekar gezerim, yine evlenmem.”

Böylece anne ve oğlu beraberce salonu terk eder ve gider.

XX

Tam da günümüze uygun bir kıssa.

Hatta gerçek yaşanan bir olay.

Herkes ana babasının  kıymetini bilsin.

Bu hayatta ne ibretlik şeyler oluyor.

Bu gerçek yaşam öyküsünde bahsedildiği gibi  saygı ve sevgisi olmayanlara nikah masasında bile hayır demesini bilelim.

Anne ve babaya her zaman saygı ve sevgiyi esirgemeyelim.

Bugünlük bu kadar diyor, vefat etmiş tüm anne ve babaları rahmetle anıyorum.

 

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI