::
29 Mart 2024 Cuma

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Mehmet YAŞOT Mehmet YAŞOT

DİLİN SÜSÜ SÖZDÜR YÜZÜN SÜSÜ GÖZDÜR

25 Ocak 2019 Cuma 09:22

Bu söz Uygurlara aittir.

Yazımıza bu sözlerle başlayalım istedim.

Konumuz konuşma ve dil üzerine.

Devam edelim.

Bugünlerde en çok siyasilerimiz arasında çekişmelere şahit oluyoruz.

Hatta hakarete varan konuşmalar yüzünden tazminat ödeyenlerde var.

Bakın eski insanlar dil üzerine neler söylemiş.

Bir İngiliz Devlet adamı “İnsanları sözcükler idare eder” demiş.

Bir başka söz. “Bin düşün, bir konuş”

Yanlış söylenmiş sözleri söyleyenlere

“Dilini keserim” denilmektedir.

Dil, hem söz için hem yemek yemek içindir. Dil en gerekli olan organlardandır.

İnsan diline mukayyet olmalı,  o zaman hem yediği yemeğin hem söylediği sözün tadını alır.

İnsan aklına ve ağzına geleni söylememeli. Önce dokuz yutkun sonra dur düşün ve sözün nereye varacağını iyi hesap et” derler.

Bu deyim bir halk deyimidir.

Tarihten süzüle süzüle bugünlere ulaşan sözleri bazen bu zamanda kullanıyorlar.

Nasrettin Hocanın hemşehrisi   şair Şevki Akar bir şiirinde bakın ne diyor:

“Kimileri kuru sıkı, kimi desteksiz atıyor. Pişmiş aşa su katıyor. Kimi soğuk su katıyor”

Halen söylenen bir başka söylemde, bol keseden atanlara veya yalan söyleyenlere  “Atma Recep din kardeşiyiz” denilir.

xx

Dil konusu gündeme gelince rahmetli 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in söyledikleri aklımıza gelir.

Süleyman Demirel Başbakan iken kendini Güniz Sokaktaki evinde  ziyaret edenleri daha sonra geldiklerinde karşılar ve adlarını, geldikleri illerini, ilçelerini, köylerini isim isim sayarmış. Bunları belleğine önceden kaydeder ve zamanı gelince kullanırmış.

Demirel çok konuşandan rahatsız olur  ama belli etmezmiş. Bu durumlarda karşısındakini bozmaz, ama bu konuda bir deyim kullanırdı.

“Zurnanın  son deliği” derdi.

1969 yılında Akşam gazetesinde çıkan bir habere göre Demirel bu sözün manasını soranlara şöyle dermiş:

“Zurnanın arka tarafında bir delik var Zurna çalarken zurnacı o deliği parmağı ile bir kapatır bir açar. Fonksiyonsuz olan bu delik olsa da olur olmasa da..” dermiş.

Konu dil olunca bizim Tarsus'un çok konuşulan meşhur sözleri var.

Çok konuşup yalnız kendini anlatan topluma faydası olmayan bu konuşmaları yapanları tarif ederken “Ağzından ishal olmuş” derler.

Birde laf yani söz getirip götürenlere şöyle denir:

 

“Onun ağzında bakla ıslanmaz”

Bu konuda Gaziantepliler ise “Ağzı gevşek” diye bir tabir kullanır.

Hataylı kadınlar ise bu konuda yöresel ağızla şöyle demiştir:

“Çarşıdan  bir kelle aldım. Kene (gene) onu pişirdim Kene (gene) yedirdim,  kene (gene) sırf çene çıktı”

Bu sözler çok konuşan erkekler için söylenmiştir.

 

Kısaca bu konu çok sürüp gider.

Bir bilgenin deyişiyle konuyu bitirelim.

“Pişkinin halini anlayamaz ham,

Kısa kesmek gerek sözü vesselam”

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI