Hemen hemen hergün bir gün kutlaması yapılıyor.

Bugünlerde kutlanan ise “Dünya Açlık günü”

Bunuda yeni öğrendik.

Bugünlerde kutlanan Dünya açlıkla mücadele günü de maalesef bir bayram günü gibi kutlanıyor.

Eskilerin dediği gibi..

“Deliye hergün bayram”

Açlığın  Bayramı olur mu diye sormak istiyorum.

TV’ler Dünya açlıkla mücadele günü dolayısıyla Afrika ülkelerinde açlıktan ölen insanları gösteriyor.

Diğer tarafta ise orduların tüm silahlarını yüzde 10’unu Suudi Arabistan devleti satın oluyormuş.

Bu silahlarla komşularını öldürüyormuş.

Bu Müslüman ülke komşuluktan böyle anlıyor demek ki.

Suudlar komşularını silahla öldürürken kalanını ise açlıkla ölüme terk ediyor.

Bu ne biçim davranış?

Yüce yaratıcı  ne demiş:

“Komşunu kendinden  daha çok seveceksin” demiş..

Yine bir başka konu ise bu açlıkla ilgili ve yardımlaşmayla ilgili.

Aklım kendi mahallem Musalla’ya  gitti. Tarsus’un en eski mahallesi olan Musalla’da yüzyıllardır süren gelenekler var.

Bin yıllık yeminle kesilen kurban etlerinin etli buğday çorbası yapılması..

Etli pirinç pilavı yapılması..

Ve Lahmacun..

Veya 750gram kıymaların halka dağıtımı..
böylece hiçbir ferdin aç kalmadığı, çocukların aç yatmadığı bir mahalle meydana geliyor.

Burası Tarsus’un en eski mahallelerinden Musalla. Şimdiki adıyla Yeşil mahalle.

Burada dağıtılan hayır yemeklerinden her insan doyuyor. Fazla kalan yemekler kuşlara kedilere, köpeklere veriliyor. Tüm canlılar doyuyor. Kimse aç kalmıyor.

Gençler bunları bilmiyor pek öğrenmiyor. Gençler okuma telaşında üniversiteyi bitirince bu kez iş bulma ve atanma telaşı başlıyor.

Ama bin yıllık yeminle dağıtılan bu hayır yemekleri ile aç insanlar veya fakirler bayram yapıyor.

Suudlarında  Dünya açlıkla mücadele gününde diğer fakir insanları düşünmesini isterdim. Ama bakın hala  açları doyuracağına fakir insanları öldürüyorlar.

Xx

Gençlere de bir söyleyeceğim var.

Siyasi tercihlerinizi iyi yapın.

Sakın tutucu olmayın.

Size hizmet edenlere oy verin diyorum.