Ben bugünlerde 80 yaşına girmiş biriyim.

Bu nedenle 1944 yılında yaşanan ekmek kuyruğunu ve karneyle ekmek alınmasını hatırlarım.

O yıllar ikinci dünya savaşı yıllarıydı.

Eksem ve gaz yaşı karneyle alınıyordu. Şimdiki Zübeyde hanım Özürlüler Okulu karşısındaki evde dağılırdı.

Musalla dediğimiz Yeşil mahallede muhtar Sadık Altuğ bir yüksek yerden isimlerini okurdu.Ekmek ve gazyağı karnelerini dağıtırdı. Karneleri kapan ailenin bir ferdi fırın kuyruğuna, diğeri gaz yaşı kuyruğuna girerdi.

Kuyruktan erken çıkan eve gider aldığı gaz yaşını lambaya doldururdu. O yıllarda her yerde elektrik yoktu. B u nedenle gaz yağı lambada yakılır ev ortalık aydınlanırdı. Belediyelerinde gazhaneleri vardı.

O sıkıntılı günleri unutmak mümkün mü?

Ve şimdilerde unutulmak üzere olan Sağlık karnelerini hatırlarsınız.Sağlık karneleri uygulamaları ekmek karnesinden daha zordu.1990 yılırna Tarsusta Sosyal Sigortalar kurumunun bürosu yoktu.

Bağ;Kurda yoktu.

Sağlık karnelerini Mersin’de Bağ-Kur müdürlüğü Tarsus dahil diğer ilçeler Anamur’a kadar her yerden gelenlere dağıtırdı.  Günde 300 adet sağlık karnesi verilirdi

O günler sıkıntılı günlerdi. İsterseniz o yıllarda İsmetpaşa mahallesi muhtarı  olan Sayın Ömer Kurnaz iyi bilir.

Şimdi  kısa adı TÜED olan Türkiye Emekliler Derneği Tarsus şube başkanı ve Genel Merkez mali sekreteri  Ömer Kurnaz’dan dinleyelim.

Kurnaz  önce gözlüklerini çıkartıp sildi. O an gözlerindeki geçmişin yorgunluğu ve hüznünü gördüm.

Kurnaz söze şöyle başladı.

“O yıllarda Tarsus’ta fabrikalar ve Çırçırcılar vardiyalı çalışıyordu.

O zamanki adıyla İçel  vilayetindeki tüm sigortalı sayısına denk Tarsus’ta sigortalı vardı.

Sağlık karnesi uygulaması başlayınca dernek üyemiz Mehmet Koçak’ı Mersin’e sigortalılara ve emeklilere sağlık karnesi aldırmak için gönderiyoruz. Mehmet Koçak bir gün Bağ-Kur’a  gidince o gün geri döner. Her gün  Tarsus’tan Anamur’a kadar olan ilçelere dağıtılan 300 kadar sağlık karnesinden Tarsus’un hakkına düşeni almaya gider. Ama Mehmet Kardeşimize Bağ-Kur yöneticilerinin cevabı şöyle olur.

 “Bugün dağıtım bitti, karne yok”. Bunun üzerine Mehmet kardeşimiz “Ben her gün Tarsus’tan geliyorum. O kadar sigortalı ve emekli var. Bunlar hastalanınca nasıl doktora gidecek ve ilaç alacak” der. Aldığı cevap olumsuz olunca Bağ-Kur’un her gün dağıttığı karneleri kim alıyor diye merak ettim. Meğer Bağ;kur’a yakın simitçi ve esnaf erkenden sıraya girip kuyrukta yer alıyor ve karne alıyorlarmış, yada sıralarını parayla satıyorlarmış. Bu durumu Bağ-Kur müdürüne ben telefonla anlattım.

“Tarsus’ta fabrika çalışanları var, onların  sağlık karnesi elimize geçmiyor” dedim.Bana cevabı “Bana ne kardeşim. Gelin sıraya girin alın” dedi. Bu telefondan sonra bir zorluk daha getirdiler. “Bundan sonra sigortalının kendi gelip karnesini alacak”Yani çalışan işçi işini gücünü bırakacak gidecek. Özürlülerimiz yaşlılarımızı da  kalkıp Mersin’e gidecek sıraya girecek. Bu olur mu? Bunu il müdürüne anlattım,. Yine olumsuz cevap aldım.Bunun üzerine dönemin Kültür Bakanı olan Tarsuslu hemşehrimiz M. İstemihan Talay’a telefon açtım.  Kalkıp yanına gittim. O zaman Ankara’ya giden  12.30  otobüsüne bilet aldım.  Talay’ın danışmanı Semih Özsu beni bakanın yanına götürdü. Bakanın yanına gidince “Bakanım biz Tarsus’ta sahipsiziz. Bir sağlık karnesini bile alamıyoruz” diyence bakan Talay oradan Mersin’deki il müdürünü aradı.“Bundan sonra Mersin’den Tarsus’a her gün en az 50 sağlık karnesi vereceksin. Bunun talimatını veriyorum” dedi. Ve öyle de oldu. Her  gün 50 karne verilir oldu. Karneleri Mehmet Koçak alır Adana’ya şimdiki Emekliler Sandığına götürür sıraya girer işlemini yaptırırdı.

Emekliler sandığında kılı kırk yararlardı.Sonra karneler emekliye ve çalışana ulaşırdı. Yani bir sağlık karnesi bile almak zordu.Sonraları emekliye ve çalışana sağlık karnelerinin verilmesi için Tarsus’ta Sigorta müdürlüğü kuruldu. Bunun kurulmasında da Ömer kurnazın büyük gayreti oldu.

Bu nedenle TÜED  Tarsus şube başkanı ve genel merkez mali sekreteri Ömer Kurnaz’a Tarsusluların teşekkür borcu var. Ben halkımız adına kendisine teşekkür ediyordum.

Şimdilerde ise sadece TC numaranızla sağlık hizmeti alıyorsunuz.

Nereden nereye değil mi?