::
29 Mart 2024 Cuma

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yakup BONCUk Yakup BONCUk

EN GÜZEL HEDİYE BİR FATİHADIR “ANALIK HAKKI!”

15 Mayıs 2018 Salı 12:08

Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü “Anneler Günü” olarak kutlanır.

Dolayısıyla bu yılda 13 Mayıs 2018 tarihine denk gelen ikinci Pazar tüm yurtta olduğu gibi kentimizde de kutlandı.

İnsanlar, sağ ve hayatta ise  annelerinin yanına koştu. Yanlarındaysa ellerini öpüp günlerini kutladılar. Uzaktaysalar telefon açıp hürmetlerini sundular, Anneler gününün kutlu olması dileklerini ilettiler. Bir çoğu ise sosyal medyadan annelerinin gününü kutladı,  annesi vefat edenler annelerinin fotoğrafını paylaştı. Özlem giderdi. Tüm bunların yanında ne acı ki, bazı kişiler annelerini unutmuş.

Ben 13 Mayıs Pazar günü öncesi, 13 Mayıs gün içi ve sonrasında aldığım notları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Eskiden birçok okulda Anneler gününde “Anneler günü” kutlaması yapılırdı. Anneler okullara davet edilir, mini mini yavruları orada anneleri için hazırladıkları proğramları sunar, şarkılar türküler söyler,  annelerine çiçekler vererek, yanaklarına birer öpücük kondurarak günlerini kutlarlardı. Maalesef bu yıl böyle bir etkinliği yapan  bir okul gördü. Sadece Atatürk İlkokulu 4. Sınıf öğrencilerinin Yıldırımlar Park’taki etkinliklerinden haberim oldu. Etkinlik çok güzeldi. O etkinliği düzenleyenlere teşekkür ederim.

Çiçekçilerden birer buket çiçek alıp annelerinin yolunu tutanları da gördüm. Senede bir kez bile olsa annelerini çiçekler vererek hatırlayanlar da benden alkışı hak etti.

Bunun yanında öz annesi, öz babası ile küsen, onlarla konuşmayanlar olduğunu da gördüm, tesbit ettim. Bizatihi kendimin yakından bilip tanıdığım bazı oğullar ve kızlar,  13 Mayıs’ta annelerine bir telefon bile açmamışlar. O annelerin,  uzakta da olsa, kendilerine selam vermese bile  doğurup dünyaya getirdiği evlatlarından “Annem, Anneler günün kutlu olsun” demesini çok beklediler. İnanın bu kategoride olan anneleri görünce onlarla birlikte üzüldüm. Onlar gözyaşlarını gözpınarlarından boncuk boncuk yanaklarına akıtırken ben utandım, gözyaşımı içime akıttım. Bu türden evlatlar her ne olursa, olsun senede bir gün  bile olsa annenizin yanına gidin, gitmiyorsanız bile telefon açın, gününü kutlayın.

Unutmayın ki, bugün kızdığınız, küstüğünüz o insanlar yarın bir gün  hayata gözlerini yumduğunda sizler çok pişman olacaksınız, ama iş işten geçmiş olacak. O zaman sizler vicdanınızla baş başa kalacaksınız. Büyük  olasılıkla üzülecek, pişman olacaksınız. O nedenle ben sizlere bugün bu çağrıyı bir kez daha yapıyorum.

Annenize  hangi sebeple olursa olsun kızmış, darılmış hatta küsmüş olabilirsiniz. Ama onun “ANALIK HAKKI” için her şeyi bir kenara atın, bir gününüzü, o olmuyorsa bir saatinizi, o da olmuyorsa bir telefon konuşması süresi olarak 5-10 dakikanızı annenize ayırmayı çok görmeyin. Hatta Anneler gününde bunu yapmamış olsanız bile bugün, yarın yada vicdanınızı dinledikten sonra yapın.

O elleri öpülesi,  ayaklarının altında cennet olduğu vaat edilen kadınlar bu dünyadan gitmeden gelin beni dinleyin.

Bakın, benim en yakın arkadaşlarımdan birisi annesi ile küs gitmiştir. Arkasından ne kadar ağlasa da, üzülse de hayatta bir daha o an yaşanmayacaktır.

Yine babasına hakaret eden, onunla konuşmayan bir evlatta babası öldükten sonra onun kıymetini o kadar iyi anlamıştır ki. “Keşke sen yanımızda olsan, nefesin çıkıyor olsa bile bize yeterdi” demektedir. Ama nafile,  anne yada babanın nefesi bitmiş  bu dünyadan terki diyar eylemişlerdir.

Bunların yanında annesine doyamadan onu kaybeden insanlarda vardır hayatta. Tarsus’ta çok sevip saydığım bir arkadaşım 2017 yılında annesini kaybetti. 13 Mayıs 2018, onun anneler gününde uzak kaldığı ilk tarihtir. Bu önemli günde annesinin elini öpemediği için üzülürken  bana “Sen çok şanslısın kardeş” dedi. Birlikte benim annemi ziyaret ettik, elini öptük. Onun bu güzel jesti karşısında duygulanan annem, arkadaşıma elini öptürdü, onun annesi için dua etti. “Mekanı cennet olsun” dedi. Biz ise iki erkek evlat ağlamaya utandık, gözyaşlarımızı içimize akıttık.

Onun yaptığı bu jest o kadar hoşuma gitti ki.. Benim annemin  Anneler gününü kutladıktan sonra birlikte kalkıp Tarsus şehir mezarlığına gittik. Orada arkadaşımın annesinin mezarına çiçekler koyduk, ardından Fatiha okuduk.

“Bu sensiz ilk anneler günü annem. Bak ben geldim. Beni görüyor musun, beni duyuyor musun? Seni çok özledim annem, keşke şu an yanına gelebilsem, sana sarılsam, yine ellerini öpebilsem.  Sana karşı bir hatam olduysa afet beni annem” dediğinde ikimizde gözpınarlarımızdan akan yaşlara engel olamadık.

Birlikte Fatiha okuduk o kara toprağın bağrında yatan anneye. Hatta  ben duamın  sonuna bir de cümle ekledim. “Bu kabristanda, Türkiye’deki tüm mezarlıklarda, hatta dünyadaki vefat etmiş  tüm melek annelere Fatiha gönderiyor, mekanlarının cennet olmasını yüce mevlamdan diliyorum” dedim.

İki  koca erkek çocuk, birbirimize sarıldık, annelerin anneler gününü kutladık.

Sadece bir buket çiçek ve bir kuru Fatiha ile..

Anneniz bu dünyada ise ne mutlu size.

Eğer, vefat etmiş ve kara toprağın bağrına girmişse o zaman bu anneler gününde en güzel hediye bir fatihadır değil mi? Dün Fatiha okumadıysanız, bugünde o duanız kabul edilecektir Allah katında, yeter ki siz isteyin ve inanın..

 

 

 

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI