Tarsus’ta bugünlerde sırasıyla evlat acısı olayı yaşanıyor.
Üçü de ayrı üzüntü verici..
Üçü de ayrı birer dram.
Öncelikle “Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın” dileğimi belirtmek istiyorum.
Birincisi, bir babanın bekçi olan evladını kaybetmesi olayı.
Biliyorsunuz, takvimler 11 Ocak 2020 tarihini gösterdiğinde Tarsus’ta Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görevli iki Çarşı ve mahalle bekçisi mesai dışında gittikleri balık avında denizde kaybolmuşlardı.
Tarsus’un Kulak mevkiinde balık tutmak denize açılan daha sonra haber alınamayan Çarşı ve mahalle bekçisi Ömer Özer ve Oktay Avcı’yı arama çalışmalarına günlerce devam edildi.
11 ocak Cumartesi günü sabah saatlerinde balık avlamak için tekneyle denize açılan iki hemşehrimizin sonu acı oldu.
Önce bekçi Ömer Özer'in (32) cansız bedeni 16 Ocak'ta yaklaşık 60 metre açıkta bulunmuştu. Sonra geçen hafta ise kaybolmasının ardından geçen 32. günde diğer bekçi Oktay Avcı’nın cenazesi KKTC sahillerinde bulunmuştu. Geçen hafta sonu Oktay Avcı’nın babası İbrahim Avcı’nın KKTC’ye giderek oğlunu teşhis etmesinden sonra cenaze yurda getirildi ve dün tören düzenlendi. Tarsus Şehir mezarlığı bu nedenle dün tarihi kalabalık günlerinden birini yaşadı. Tüm Emniyet Teşkilatı, Polis, bekçi sivil memurlar oradaydı. Mersin il ve Tarsus ilçe Emniyet müdürleri törendeydi ve hepside Avcı ailesinin acılarını paylaşmak için gelmişlerdi.
Cenaze namazını kıldıran Müftü Ali Can’ın “Hakkınızı helal ediyor musunuz” şeklindeki sorusuna törene katılan herkes “Helal Olsun” diyerek yanıt verirken Resmi törenin ardından Polis Memurlarının omuzlarında son yolculuğuna uğurlanan Oktay Avcı içen en çok üzülenler kız kardeşleri ve anne babasıydı. Bir kız kardeşi İstanbul Emniyetinde Polis olan Oktay Avcı, kendisi de bir Emniyet mensubu olarak son yolcuğuna uğurlanırken orada en çok üzülen ve ciğeri yananlar Oktay Avcı’nın ailesiydi. Dün Özel Bahşiş’te Ömer Özer’in ailesi nasıl evlat acısı yaşadıysa bu kez Oktay Avcı’nın ailesi de aynı evlat acısını yaşıyordu.
Allah Ömer Özer’inde, Oktay Avcı’nın da ailesine sabır versin.
Evlat acısının ne demek olduğunu iyi bilen biri olarak iki aileye taziyede bulunup sabır dilerken, hayatını kaybeden iki gencimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun diyorum.
xx
İKİNCİ OLAY
İki bekçimizin üzücü vefatlarının dışında bir başka evlat acısı olayı da geçen hafta sonu yaşandı. Yenimahallede 4 yaşında bir kız çocuğunun trafik kazasına kurban gitmesi olayı da elbette acı verici..
Yenimahallede ikamet eden Güngör ailesinin 5 yıl sonra evlat sahibi olmalarının yanında evlat sevgisini yaşadıkları biricik kızları küçük Öykü, bir trafik kazası sonucu kaldırıldığı hastanede iki gün süren yaşam savaşı sonrası hayata gözlerini yumuyordu. Bir minik beden, bir aracın çarpması sonucu bu dünyadan melek olup uçup giderken o genç anne ve babanın yaşadığı evlat acısını da Allah kimseye yaşatmasın diyorum.