Bir anne ve babanın en mutlu günü evlatlarının mürüvvetini gördüğü gündür.

İşte bu kez yarın Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Burhanettin Kocamaz küçük oğlunun mürüvvetini görecek. Allah tüm anne ve babaları böyle mutlu günleri görmeyi nasip eylesin.

Kocamaz’ın doktor oğlu Fatih Kocamaz’ın yarın Mersin’de düğün merasimi var.

Fatih’i dün gibi hatırlıyorum. Fatih gözlerimin önünde küçük bir çocuk gibi kaldı. Fatih’le yıllar evvel, Edirne’ye seyahatimiz vardı.  Kırkpınar güreşlerini izlemeye gitmiştik.

Fatih o dönem lisede okuyordu. O zamanda kendisine sorduğumuzda hep “Doktor olmak istiyorum” derdi. Derslerine çok çalışırdı. Edirne’ye gidip gelirken bile arabanın içinde giderken de ders çalışıp gitti, gelirken de ders çalıştı. O çalışkanlığı hiç gözümün önünden gitmiyor.

Kendisi üniversitede okurken de babası Burhanettin Kocamaz aradığında “Babacığım  ders çalışıyorum” derdi.  O zamandan bilirim Fatih’in ne  kadar çok çalışkan olduğunu, okumaya ve derslerine düşkün olduğunu..

Evet.. Ben Kocamaz’ın küçük oğlu Fatih’i çok severim. Sevdiğimden dolayı kendisine takılırdım. “Fatihçiğim bize yararlı  bir doktor ol” derdim. Yani dahiliyeci veya üroloji  doktoru olmasını isterdim.

Kendisi de “Hayırlısı abi, yeterki doktor olayım” dedi. Onun kısmetin de göz doktoru olmak varmış.

Cenabı Allah onun kısmetine Göz doktorluğunu yazmış demekki. Elbette göz de önemli. Gözlerin görmezse dünya malı neye yarar ki..

İnşallah bizim gözlerimize kısmet olursa yeni göz doktorumuz Fatih Kocamaz bakacak. Verdiği sözü yerine getirecektir. Zaten bizim gözümüzde de katarakt başlangıcı var. Tedavisi belki de Fatih’e nasip olacaktır.

Son evladını da yarın evlendirecek olan başkan sayın Burhanettin Kocamaz’a ve eşi sayın Hatice Kocamaz’a da ben gözünüz aydın olsun diyorum. Tıp tahsil eden Fatih Kocamaz’a da bundan sonra ki süreçte yaşayacağı hayatında başarılar diliyorum. Yarın dünya evine gireceği Nesibe Gökçe hanımefendiye de Fatih’le birlikte bir ömür boyu mutluluklar sıhhatli günler diliyorum.

Allah mutluluğunuzu daim eylesin.

Kocamaz ve  Türkyılmaz ailelerini de kutluyorum. Fatih ve Nesibe Gökçe’ye de  ömür boyu mutluluklar diliyorum.

**

ZİYARETÇİLER..

Gazetemizin yaş günü kutlamaları devam ederken ziyaretimize gelen dostlarımızın çokluğu ve sohbetlerimiz aklımdan çıkmıyor.

Her gelen dostumuzla geçmişe gidip geldik. Hafızalarımızı tazeledik.

Mesela  eski gazeteci ve matbaacı dostum Merih Özyaşar oğlu, benim 40 yıldan fazladır arkadaşım, meslektaşım. Önceki gün beraberinde Mahmut Kahraman ve Bilal İlk ile birlikte yaşgünümüzü kutlamaya geldiler.

O sırada ofisimiz kalabalıktı, misafirlerimizde vardı.  Merih Özyaşaroğlu, bizim bakkallık yaptığımız dönemleri, sonra gazetemizi nasıl kurduğumuzu anlattı. “Ben bu gazete de bir yıla yakın süre yazı işleri müdürlüğü yaptım” diyerek anlatmaya başladı ve bu gazetenin kuruluşundaki zorlukları aktardı.

“Biz hep birbirimize “Teyzeoğlu” deriz. Teyzeoğlu Mustafa Erdoğan bu mevkilere kolay kolay gelmedi” dedi. Mahmut Kahraman da zaten bizim yaşadığımız hayatın birçok bölümünü bizzat bilir.

“Ekspres’in kuruluş yıldönümünün ilk günü ben bunları internette paylaştım. Bu yazım ve anlattıklarım birçok kesim tarafından beğenildi. Bu yazımı okuyup beğeni atan ve yorum yapan herkese teşekkür ederim” dedi.

Ben de Merih kardeşime bizleri geçmişe götürüp gerçekleri bir kez daha gün ışığına çıkardığı için teşekkür ediyorum.

**
TEKİN ÇELİK..

Yine ziyaretimize gelen dostlarımızdan birisi de Gülek belediyesinin son belediye başkanı Tekin Çelik idi. Şimdi Tarsus’un mahallesi konumuna gelen Gülek’teki hizmetleri unutulmayan Tekin Çelik geçen ay ağır bir kalp ameliyatı geçirdi. Geçmiş olsun diyorum. Dün ilk kez dışarı çıktı ve gazetemizin 35. Kuruluş yıldönümü etkinliklerine katıldı.

Ben ziyaretimize geldiğinde Tekin Başkanı biraz yorgun, biraz durgun gördüm. Tekin başkan çok konuşmadı, az konuştu, öz konuştu.

Allah Tekin Çelik’e de sağlık sıhhat versin. Herşeyi gönlüne göre versin diyorum ve tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

**

MUHTARLAR..

Her zaman toplu olarak ziyaretimize gelen muhtarlarımız dün de bizi unutmadı. Dernek başkanı Ömer Özcan başkanlığında tesislerimize gelen muhtarlar yine dertlerini anlattı. Bölgelerinin  sorunlarını dile getirdiler. Taş çeken ağır tonajlı kamyonlardan tutun da, yanmayan elektrik direklerinden bahsettiler. Tedaş’ın özelleştirilmesiyle işi devralan Enerji SA’dan dert yandılar . “Bu özel kuruluş borç olunca ödeme emrini tekrarlamadan tekrar gelip elektrikleri kesiyor” diyerek sıkıntılarını anlattılar ve “Enerji SA’dan şikayetlerimiz diz boyu” dediler.

Şehir nasıl karanlığa bürünmüşse köyler de mahalle olmasına rağmen birşey değişmedi ve o yeni mahallelerde karanlıkta. “Köylerimiz de mahallelerimizde hizmete susamış” diyen muhtarların derdi bir tane değil. Dert bir değil elvan elvan..

Bunlar her gazetemizin kuruluş yıldönümünde konuşulan konular.

**

Bugün Cuma. Bizim için hayırlı birgün.

Bugünde yeni misafirlerimizi konuk edeceğiz. Kutlamaları kabul etmeye devam edeceğiz.