Ben her zaman söylerim.
Delikli demir çıktı mertlik bozuldu.
Nerelerden nerelere geldik.
Teknoloji hızla ilerliyor.
Teknolojiye yetişmek mümkün değil. Ama
bizler Teknoloji birden gelişince birileri gibi
geçmişi unutmadık.
NAMRUN
Bugün biraz 50- 60 yıl geriye gidelim isterseniz.
Eski adı Namrun, sonradan adı Çamlıyayla
olan ilçemizdeyiz. 1950’li yıllarda buranın
adı NAMRUN olarak geçerdi.
Namrun’a gidiş gelişler nasıldı bilir misiniz?
50 yaş üstü bilir, 50 yaş altı pek bilmez.
O yıllarda herkesin arabası yok, seri otomobiller
yok. Yolcu taşımacılığını yapan üç firma
vardı Namrun’a çalışan…
Biri karakartal adlı otobüstü. Sahibi REŞAT
MİRİCİ idi. Karakartal adlı otobüsün siyahlı
beyazlı çizgisi vardı. Hareket yeri şimdiki
Kaymakamlığın yan sokağında bulunan 2.
Noterin yanıydı. Namrun’a gidecekler buradan
otobüse binerdi.
Kahya “Haydi Namrun.. Namrun.. Namrun”
diye bağırırdı.
Karakartal otobüsü dolar en az 50 kişi binerdi.
Araya tabure bile atarlardı. Çünkü olanak
kıttı. O zaman otobüsler Ankara yolundan
Karageçit’ten geçer giderdi. Karageçitte
Darıpınarında bazen otobüsler su kaynatırdı.
Oraya eski Namrun yolu derler.
-Eskilik o zamandan geliyor.
O zamanlar iki otobüs vardı. Otobüsün biri saat 11.00 gibi,
diğeri ise saat 13.00 gibi hareket ederdi.
Otobüs Darıpınarı’nda sabahları gelirken durup yolcular
çorba içerdi. Oranın çok güzel çorbası olurdu.
Otobüsler dolu gider dolu gelirdi.
Otobüsler sepet ve çuval dolusu eşyası olanı almazdı. Bu
eşyalar Altından geçmenin orda TENEKECİ MAHMUT
tarafından taşınırdı..
Mahmut bey kamyonla taşımacılık yapardı. (Bu konuyu
ileride daha geniş olarak yazacağım.)
Karakartal… Adı üstünde Karakartal idi. Dolu gider dolu
gelirdi.
VE… KARAKARTAL UÇTU
Birgün Karakartal, Namrun’dan gelirken kaza yaptı ve uçtu.
O kazada çok sayıda yaralı oldu, birkaç kişi hayatını
kaybetti. O zaman yaralılar Tarsus’a gü. bela getirildi.
.ünkü kimsede pek araç yoktu.
Bu kazadan sonra iki gün Namrun’a otobüsler çalışmadı.
Daha sonra otobüs tamire gitti, REŞAT MİRİCİ başka otobüs
kiraladı ve yine iki otobüs sefer yaptı. Yolcular rezil
olmasın diye.
O yıllarda Namrun’a gidip gelecekler otobüsten yer ayırtmak
için bile torpil arardı. O zaman yollar iyi değildi ve
Namrun’a gidiş 2 saatten fazla sürerdi.
Hatta 2.5 saati bulurdu,Karakartal, yıllarca insanları Tarsus-
Namrun arasında taşıdı durdu.
Bugün Karakartal’ın sahibi REŞAT MİRİCİ ve otobüs şoförlerine
Allah rahmet eylesin diyorum.
Bugün bundan 60 yıl evvelini dile getirirken, yeni nesil
gençleri de bilgilendirmiş oluyorum.
O yıllarda benim dayım da Namrun’da otururdu. 1963 yılıydı
hatırladığım. Bende Karakartal ile Namrun’a çok gidip
geldim.
Karakartal hikayesi çok uzun sayfalar dolusu yazsam bitmez.
İKİNCİ DURAK
Namrun’a sefer yapan ikinci otobüsün yeri, Antik yolun
köşesinde bulunan yıkılan Ziraat Bankasının yan tarafı
idi. YAKUP ÇELİK’in bir tane otobüsü vardı.
Onun birde yük kamyonları vardı.
Yakup beyin iki oğlundan biri otobüsü, diğeri kamyonu
sürerdi. Yakup Çelik’in kendiside durakta katiplik yapardı.
Yakup Çelik o dönem Tarsus halkını Namrun’a götürür
getirirdi, yüklerini taşırdı.
O tarihlerde bir otobüs firmasının sahibi REŞAT MİRİCİ,
diğeri YAKUP ÇELİK olarak tarihe geçti.
Nereden nereye değil mi?
ÜÇÜNCÜ DURAK
Namrun’a sefer yapan Üçüncü otobüsu . Rasıp Dokuyucu’nun idi. Kalkış yeri şimdiki altından geçmenin orasıydı.
DOLMUŞ TAKSİLER
O yıllarda birde dolmuş taksiler vardı.
Chevrole marka en tutulanı idi.
Makam bölgesinde, Vakıflar çarşısının yan tarafında diğeri
Üçgen çarşı’da idi.
O yıllarda Üçgen çarşı çok güzel ve meşhurdu. Bunları bilin
diye yazıyorum sevgili gençler.
Dolmuş taksi sahipleri de “Namrun.. Namrun.. Namrun”
diye bağırır.
3 yolcu bulunca “Namrun’a bir, Namrun’a bir “ derler 4.
yolcuyu ararlardı.
Bu taksiler zengin veya külhan insanları taşırdı. Hususi
taksiyle de giden olurdu ama bu çok azınlıkta idi.
O yıllarda özel aracı olanların sayısı 50 kişi bile çıkmazdı.
Bugün ise hemen hemen herkesin özel aracı var.
Namrun’a gelince şimdiki belediye binasının ön tarafındaki
durakta beklerlerdi.
O yıllarda belediye yoktu. Orada eşekle yük taşıyanlar
olurdu. Onlarda yükü ağır olan yolcuların eşyalarını parayla
taşırlardı. O yıllar da zengin de birdi, fakirde birdi.
Şimdi öyle mi ya?
Nereden nereye geldik.
Şimdi hergün günlük olarak Namrun’a yani Çamlıyayla’ya
gidip gelenler var. Taşımacılıkta uzay çağını yakaladık.
Bundan 50-60 yıl evveli ile şimdi arasında çok şey değişti.
Bizlerde bu sürede neler gördük neler.
****
Ben bugün Karakartal’ı, Sahibi REŞAT MİRİCİ’yi, ayrıca
YAKUP ÇELİK ve RASIP DOKUYUCU’yu anıyorum. Bunlar para karşılığı da olsa
halka hizmet ettiler.
Bugün bu KARAKARTAL konusunu yüzeysel yazdım.
Yoksa daha teferruatlı yazsam sayfalar almaz.
Bunları genç nesil ve 40 yaş altı bilsin diye yazıyorum.
Karakartal ismi bir markaydı. Tarsus-Namrun (Çamlıyayla)
arasında çalışır ve simge olmuştu.
Yük taşıyan TENEKECİ MAHMUT’un A -üstün bir kamyonu
vardı. O zaman belediyenin aracı yoktu.
Tenekeci Mahmut tüm yükleri Tarsus’tan Namrun’a yaz
kış taşırdı.
Tenekeci Mahmut’u da Allah can sağlığı verirse ileriki
günlerde detaylı bir şekilde siz değerli okurlarıma, Tarsus
gençliğine anlatacağım.
Bu önemli isimleri, adları marka olmuş kişiler geldi geçti.
Ama birileri hatırlamasa bile biz unutmadık.
Bugün köşemi bu isimlere ayırdım.
Siyasetten uzak bir yazı ile bu insanları andık, hem de
yaptıkları hizmetleri anlattık.
Rahmetle anıyorum.
Allah can sağlığı verdi, bizde 60 yıl evvelde yaşadık bunları,
2021 yılında da yaşıyoruz.
BUGÜN YENİ BİR HAFTAYA BAŞLIYORUZ..
HERKESE MUTLU VE SAĞLIKLI HAFTALAR
DİLİYORUM