Bizim çocukluk yıllarımızda mahalle bekçileri vardı.
Bu bekçiler özellikle akşamdan gece yarısı ve sabaha kadar mahallelerde, köylerde güvenliğin sağlanmasında görev yaparlardı.
Sonraki yıllarda yeni bekçiler alınmaz oldu.
Mevcut bekçiler mahalle ve parkları gezmek yerine Emniyet teşkilatlarının bazı birimlerinde görevlendirildi.
Hizmet süresi dolan ve emekli olanlar sivil hayata geçtiler. Ama yerleri boş kaldı. Şu an Tarsus’ta bekçi kadrosunda görev yapan eskilerden bir kişi kaldığını tahmin ediyorum. O da bizim Merkez Karakolunda İbrahim abimiz. Yani Bekçi İbrahim Abi, şimdiki yeni bekçilerin amirali, en kıdemlisidir.
Bekçi denilince eskiden köylerde, mahallelerde, parklarda, caddelerde kahverengi elbiseleri içinde gezen, bellerinde silahları olan bir güvenlikçi akla gelirdi. Kışın ise üşümemek için kalın kumaştan kaputlar giyerlerdi. 1960’lı, 1970’li yıllarda her yerde onları görürdük. Bu 1980’li yılların başlarına kadar devam etti. Ailemde de bekçi baba bulunduğundan o elbisesine, kahverengi şapkasına bile gıpta ile bakardık. Sonra bekçilerin sayılarının azalması ve bir bir teşkilattan emekli olarak ayrılmaları neticesinde yeni nesil belki de hiç Bekçi görmemişti.
Oysa bu bekçilerin geceleri gezerken belli saatlerde düdük çalmaları bile kulaklarımıza hoş gelirdi. O yıllarda hırsızlık bu kadar çok değildi.. Bekçinin gecenin saat 02.00’sinde, 04.00’ünde ve saat başlarında, yada birbirleri ile haberleşmek için düdük çalmaları hırsızların korkulu rüyası olurdu. Eskiden Tarsus kent merkezinde fazla bir mahalle yoktu. O nedenle Bekçiler Kırkkaşık cıvarındaki tek Polis merkezinde toplanırdı.
Sonraki yıllarda Bekçi Babaların sayıları azaldı. Yeni kadro verilmediği için artık bekçilerin yerini Polisler aldı. Polisler geceleri devriye gezmeye başladı. Ama eskilerin aklında hep BEKÇİ BABA’lar kaldı. Yeni nesil Bekçi babaları bilmeden, görmeden tanımadan büyüdü.
Taki, 2016 yılına kadar. 2016 yılında İçişleri Bakanlığı, emniyet hizmetleri sınıfında beş ilde 2 bin 394 bekçi istihdam etme kararı aldı. Bakanlığın duyurusunun ardından, valilik ya da kaymakamlıklara başvurular gerçekleştirildi. Bekçi adayları, yazılı ve sözlü sınava tabi tutuldu, başarı sağlayanlar çarşı veya mahalle bekçisi olarak görevlendirilmeye başladılar. Bu duyum ve yeni Bekçi alımları bizlerin de dikkatini çekti. Hatta birçoğumuzu mutlu etti, heyecanlandırdı.Böylece 4 Ağustos 2017 tarihinde geceleri İstanbul'un mahallelerinde nöbet tutacak 386 bekçi, ilk görevine çıktı.
Bu yıl ise Mersin genelinde de Bekçi alımı için karar çıktı. Böylece mersin genelinde 500 Bekçi kadrosu tahsis edildi. Bu 500 Bekçi’den 100 tanesi Tarsus’tan görevlendirildi.
Müracaat edip şartları uyan gençlerden 100 Bekçi adayı Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından eğitime tabi tutuldu. Tarsus’ta mahallelerde güvenliğin sağlanması için müracaat eden bekçilerden ilk etapta 72 tanesi Teorik ve uygulamalı eğitimden geçirildi. Bu yeni bekçilere Tarsus’ta Merkez Karakol Amiri Komiser Tolga Tekince tarafından teorik ve uygulamalı eğitim verildi. Görev yerleri ve çalışma bölgeleri, çalışma şekilleri anlatıldı.
Zaten yeni atanan Bekçilerimizi birkaç gündür eğitim aldıkları dönemlerde, şehir içinde guruplar halinde dolaşırken görmüşsünüzdür. Yeni Bekçi adayları da göreve başlamanın heyecanı, iş güç sahibi olmanın mutluluğu ve birde eskilerin çok sevdiği Bekçi baba üniformalarına kavuştukları için mutluydular.
Eski yılların hatırası olan bekçiler, geçmişte Tarsus’ta da halk tarafından her zaman hoş şekilde değerlendirilmişlerdir. Polisten çekinilmesine rağmen bekçiye muhabbet hissedilmiş ve günlük konuşmada da “BEKÇİ BABA” diye bilinmişler, hattâ edebiyatımızda bile yer bulmuşlardı.
İyi ki yeniden bekçi babalar günlük hayatımıza girdi. Böylece gecelerimiz daha güvenli ve huzurlu olacak. Hırsızlar da sanatlarını kolay icra edemeyeceklerdir.
HOŞ GELDİN BEKÇİ BABA!