Allah’ın yarattığı en şerefli yaratık insandır.

Bu güzel sözün birde tersi var tabi.

Canlılar içinde  yerine göre insan, en vahşi yaratık da olabiliyor.  Ve maalesef şerefsizlik yapanlarda çıkıyor.

İnsan haklarına herkesin saygılı olması için önce vicdanı olacak. Sonra  merhametli, başkalarının haklarına saygılı, insanları seven kişi olunacak. Çünkü   yaratıkların en şereflisi dediğimiz insanı yaratan Yüce Yaratan adına insanların, birbirinin haklarına sağlı olması şart.

Bunu anlatmak için sadece 10 Aralık tarihini beklemek yetmez. Birbirimizin haklarına her zaman  ve yılın 365 günü her daim  saygılı olmalıyız.

Toplumda maalesef en fazla insan hakları çiğnenen kişiler içinde kadınlarımız ve çocuklarımız ön planda geliyor. Dolayısıyla kendimizi  erkek millet olarak gördüğümüzden olsa gerek başkalarına zulmetmeyi, haklarını çiğnemeyi kendimizde hak görüyoruz.

Bunun daha vahimi, bazı erkek müsvetteleri, erkeklerin yüz karası olanlar var. Onlar kadına, kıza, çocuğa  tacizi, dayağı, tecavüzü kendinde hak görüyor. Oysa Allah insanları eşit yaratmış, Türkiye Cumhuriyeti kanunları da kadına ve erkeğe eşit haklar vermiştir. Öyle ki, erkekler olarak kadın ve kızlarımıza karşı daha insiyatifli olmak, onlara geçmişten günümüze hep ezilip hor görüldükleri için   hemcinslerimizden biraz daha fazla hak tanımalıyız.

Dün Tarsus’ta 10 Aralık İnsan Hakları Günü münasebetiyle bazı etkinlikler yapıldı.

Ben sabah saat 09.30’da Atatürk anıtı önünde çelenk koyma törenine katıldım..

Katılımcılara baktım. Buradaki törene Tarsus Kaymakamı Kadir Sertel Otcu, Belediye başkanı Haluk Bozdoğan, Başkan  yardımcısı  Ünzile Kuru, MHP ilçe başkanı Ertuğrul Bodur, Ak Parti ilçe başkanı Nevzat Çetin, İyi Parti ilçe başkanı Danyal Mercan, CHP’li bazı Belediye Meclis üyeleri, STK temsilcileri, öğrenciler  ve vatandaşlar katılmışlardı. Törende kadın sayısı azdı. Mesela  Kaymakamlık Yazı işleri müdüresi Hasibe Çetinkaya, Nüfus Müdürü Aynur Taşyürek,  Belediye Başkan yardımcısı Ünzile Kuru, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinden Belgin Anlatır, Gazeteci kardeşlerimizden Aygül Tunç kadınlarımızdan bazıları idi. Burada en hoşuma giden kaymakam beyin insan haklarından kısaca bahsederken herkesin birbirlerine hakları konusunda saygı göstermesini isterken, “İlçemizde de Kaymakamlığımız bünyesinde teşekkül ettirilen İlçe İnsan Hakları

Kurulu, insan hakları ihlallerinin önlenmesi/araştırılması ve insan hakları bilincinin

oluşup yerleşmesi yönündeki çalışmalarına devam etmektedir.

Vatandaşlarımızın, sahip oldukları hakların ihlal edildiğini düşündükleri durumlarda,

İlçe İnsan Hakları Kuruluna müracaat etmeleri önem arz etmektedir. Kaymakamlığımıza yapılan ihlal başvuruları Kurulumuzca titizlikle incelenerek,

neticelendirilmektedir. Kaymakamlık olarak insan haklarının korunması ve geliştirilmesine büyük önem vermekteyiz. Bu çerçevede, devlet ve millet olarak insan hak ve özgürlüklerini benimseyerek sahip olduğumuz farklılıkları sevgi, saygı ve hoşgörü ekseninde birer zenginlik olarak görme ve bu değerleri ülkemizi çok daha güçlü kılacak şekilde geleceğe taşıma azim ve kararlılığındayız.

Bu duygu ve düşüncelerle; insan hakları ihlallerinin olmadığı, sevgi ve kardeşliğin

egemen olduğu bir dünya temennisiyle 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününü

kutluyor, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.” diyordu.

Kaymakam Otcu’ya kentimizde ilk kez böylesi bir tören düzenlediği için teşekkür ediyorum.

Ancak insanlarında Haklarını bilmeleri ve bu haklarını aramaları gerektiğini hatırlatıyorum.