İnsanlara akıl ermesi çok zor.
Şu üç günlük dünyada insanlara akıl sır erdirmek güç.
Ben bunu sürekli yazıyoruz.
Kimse Tarsus'un geleceği ile ilgili bir öneri getirmez. Getireninde dedikodusunu yaparlar.
Mesela dün 72 yıl evvelini anlatan bir köşe yazısı yazdım. Beni bu yazımdan sonra arayan çok kişi oldu. Arayan dostlara teşekkür ediyorum.
Dünkü köşemde 70 yıl önce Tarsuslu fabrikatörlerden merhum KASIM AĞA (Kasım Ekenler) ile eski başbakanlardan merhum ADNAN MENDERES arasında geçen bir hususu konu ettim. İkisi de örnek alınacak insanlardı. Kısaca, öldükten sonra arkanızda hoş bir seda bırakabiliyorsanız ne mutlu.
Ama nerde?
Bizim memlekette varsa dedikodu, yoksa dedikodu.
Bir dostunla konuşamazsın. Bir dostuna yardım edemezsin, bir dostunla yemeğe çıkamazsın. Bu konular çoğaltılabilir.
Neyse bunları bırakalım asıl konumuza geçelim.
XXX
YAVUZ DONAT'A DAVET
Geçen hafta bölgemizin yazarlarından Mersin'li yazar, büyük üstad Yavuz Donat'ın yazısı dikkatimi çekti.
Donat geçen gün Manisa'ya gitti, 4 gün o bölgeyi yazdı.
Volskwagen Otomobil Fabrikasının o bölgeye yapılmasını gündeme getirdi. Tüm kurum ve kuruluşlarla ilgili görüşler aldı, bunları yazdı.
Bende derim ki.
“YAVUZ DONAT kardeşim. Bir gün de Mersin'e ve Tarsus'a gel ve bizim buraları da bir gündeme getir.
Tarsuslular seni seviyor. Burada dönemin belediye başkanlarından BURHANETTİN KOCAMAZ senin adına güzel bir cadde açtı.
Bir Kars'a, bir Ağrı'ya, bir Manisa'ya gidiyor 3 gün 4 gün oraları yazıyorsun. Birazda bizim buraları yaz sevgili üstad.
Seni bu bölgeye bekliyorum. Davet ediyorum.
Gazeteciliğin dışında 40 yıllık bir abim olarak seni bölgemizde misafir etmek için davet ediyorum ve bekliyorum.
Tarsus'a gelseniz, bir gün iki gün kalsanız, vaktiniz yoksa bile 2 saat kalın bize yeter.
***
İşte değerli okurlar..
Bu yazdığım gibi konular üzerinde tüm kurum ve kuruluşlar bir şeyler yapsa ne olur.
Belediye başkanı Dr. HALUK BOZDOĞAN son günlerde yeniden il konusunu gündeme getirdi. Bu hususta çok kişi henüz ses çıkartmadı.
Bakalım bu kez nereye kadar sesimizi duyuracağız.
Bekleyelim ve görelim.
***
Tarsus'taki değerli kurum ve kuruluşları bir araya getirelim. Getirsek bile herkes kendine pay çıkarıyor.
Hep “Maşallah”, “İnşallah” ile günümüzü geçiriyoruz.
Bunları yazınca bize yine sitem edenler olacaktır.
Ne yapalım, bizimde işimiz bu.
***
HASTALIK GELMEDEN
Evet.. Bazı şeylerin kıymetini önceden bilmek gerek.
Mesela...
-Hastalık gelmeden sağlığın..
-Yaşlılık gelmeden gençliğin..
-Ölüm gelmeden hayatın kıymetini bilin.
Dünyada bulunması çok zor olan iki şey var.
1-İyi bir arkadaş.
2- İyi bir eş.
Şayet bunları bulursanız, bunların kıymetini çok çok iyi bilin, kaybetmeyin.
Şair ne güzel söylemiş. Bende bugün bunları bir kez daha hatırlatıyorum.
İşte böyle.. Hayat da böyle..
Tarsus'ta dedikoduyu bırakmadığımız sürece, birbirimizin aleyhinde konuşmayı bırakmadığımız sürece ve çekememezlik olduğu bir süreçte kentin gelişmesi çok zor.
Üç kişi yemeğe çıksa, biri kalkıp lavaboya gitse, diğer ikisi gidenin aleyhinde konuşur.
Bu memleket böyle.
EN BÜYÜK SIKINTILARIMIZ DEDİKODU, FİTNE VE FESATLIK.
Ne olur yapmayın.
Allah insanları aşağılayanları sevmez. Başkasının ayağıyla kendi geleceğini karartır.
ŞEMSİ TEBRİZİ'nin bununla ilgili güzel bir sözü..
Samimi ve güvenilir insanlarla aran açılsa bile iyiliğini söyle. Kötülüğünü gizle.
Bu ahlakta olanlar zamanımızda zümrüd-ü anka değerindedir.
Nerede bulacaksınız böyle insanları bu zamanda.
Bir açığınız olsa hemen bunu açığa vururlar, sosyal medyada birbirini rezil ederler. Bu gibi kötü hesaplar birgün Allah katında döner.
“Ey insan kaf dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün.
Unutma her şeyin bir hesabı var. Üzdüğün kadar üzülürsün, bunu hiç ama hiç unutma.
İnsanların yaptığı bir şey hiçbir zaman yanına kar kalmaz. Yapılan iyilik de Allah katında kaybolmaz.
***
TAZİYE
Çok değerli eğitimcilerimizden, kendini eğitime adamış, birçok okulda eğitimcilik yapan ve Tarsus Eğitim Vakfında (TEV) başarıyla uzun süre müdürlük yapan, o dönem öğrencileriyle bir arkadaş gibi olan ERGÜN POLAT hocamız'ın geçirmiş olduğu kalp krizi sonrası vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim.
Çok iyi bir insan olan Ergün Hoca emekli olduktan sonra bırakmadılar, dershanelerde de üniversitelere öğrenciler yetiştirdi. Şimdi her biri bir yerlerde görevli.
Eğitimden sonra aktif politikaya giren ve memleketi için çalışan, kendisini kanıtlayan bir hemşehrimiz olan Ergün Hocanın her kesimle diyaloğu iyiydi.
Bende Ergün Hocamıza Allah'tan rahmet diliyorum.
Kendisi Pazar günü Sarışıh'ta geçirdiği bir rahatsızlık sonucu hakkın rahmetine kavuştu. Bu nedenle kendisine Allah'tan rahmet diliyorum, ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Ruhun şad, mekanın cennet olsun hocam.