::
18 Nisan 2024 Perşembe

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yakup BONCUk Yakup BONCUk

KADIN İSTERSE HER ŞEYİ YAPAR

23 Kasım 2020 Pazartesi 15:43

 

KADIN İSTERSE HER ŞEYİ YAPAR

Hayatın, inişli, çıkışlı yolları her bireyi ara ara çok yorar hatta çoğu zaman da yıpratarak mutsuz eder, karamsarlaştırır. İşte bazıları da kendine farklı uğraşlar bularak sıkılmaya, yorulmaya fırsat vermez, boşa zaman harcamaz, hep koşturarak her gününü doldurmaya çalışırlar.

Fatma Özger Bilgiç’de hep böyle koşuşturanlardan aynı dernekten (Tarsus  Şairler ve Yazarlar Derneği) olunca da yakından takip ediyorum. Kitapsever şair, yazar. Tam beş yılda kendi imkânlarıyla on dört kitaba imza atmış. Edebiyat dünyasına emin adımlarla yürümekte ve kendini her gün geliştirerek edebiyat dünyasına güzel eserler vermektedir.  Çok meşhur olmasa da o, bu yolda para kazanmasa da hep var gücüyle yazmakta. Zaten şairin, yazarın kaderi öldükten sonra tanınmak, sevilmek… Ne yazık ki ülkemiz de böyle…

İlk kitabı: “ Yeni Bir Dünya Kursak” şiir kitabı. Edebiyat dünyasına şiirle başlasa da daha sonra öykü, masal, aforizma gibi kitapları arka arkaya sıraladı yazarımız. Dört şiir kitabından sonra şair, yazar Orhan Oyanık’la beraber maddi manevi yükü bölüşerek edebiyat yolculuğuna devam etmektedir. Şiirlerin konusu; yaşanabilinecek her duygu ve düşünceyi mısralarına dökmüş, şiir severlere sunmuş şairimiz. Hikâye kitabında ise daha çok yaşanmış gerçek öyküleri kaleme almıştır. Aforizma kitabı duygu dolu, düşündürücü özlü sözlerini okuyucularına sunmuş. Masal kitabı ise ilkokul ve ortaokul sıralarında TV, bilgisayar, cep telefonu görmeyen bilmeyen anneannesi, babaannesinden hafızalardan kalan masalları büyük bir merakla dinlemiş, not almış ve otuz beş yıl sonra bunları tekrar değerlendirip kitaplaştırmış. Şu an basılmayı bekleyen beş kitabı daha hazır. Sponsor bulsa bu bekleyen kitapları da raflarda yerini alacaktır. Kolay değil yayın evlerinde fiyatlar uçtu. Yazarımızın en büyük hayali evde yığdığı kitaplarını satıp yeni kitaplarını basmak ve kitapseverlere sunmak…

Fatma Özger Bilgiç şair yazar olsa da aynı zamanda yirmi sekiz yıldır kamuda çalışmaktadır. Öyle masa başı memuru değil ama… On altı saat acilin zorlu şartlarında aktif acil hemşiresi. Bu kutsal mesleği severek gönülden yapmakta. Kadının olmasa olmaz dediği anne o. İki tane pırlanta gibi evlada annelik yapıyor ve şu an iki evladı da Üniversite öğrencisi. Kendisine sorduğumuzda “İşim, eşim, çocuklarım ve kalemimi çok seviyor ve onlarla mutlu oluyorum.”diyor.

Bu yoğunlukta mutlu olmaya fırsat buluyorsa doğrusu bravo!

Kolay değil erkek gibi çalışmak para kazanmak, anne olup çocuk yetiştirmek, yazar olup gece yarılarına kadar hep yazmak ve sabah on altı saat ayakta acilin zorlu şartların da nöbete gitmek.

Çalışkan her yüreği yürekten kıskanmadan alkışlamak gerek, destek olmak ve emeğe saygı duymak gerek. Beş yılda on dört kitaba can vermek. Büyük bir emek ve mangal gibi bir yürek ortada…  Arkasında da kimsesi yok, hep kendi imkânlarıyla kitaplarına can vermektedir. Bu işler de başarılı olanlar, isim yapanlar, sponsor bulanlar genelde zengin çevresi ya da reklamı iyi yapılanlar bu işler zor işler işte…

Üstelik bir de bu yıl Fatma Özger Bilgiç ikinci üniversitesine başladı. Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat’a gönül vermiş kaydını yaptırmış ve ellisine doğru ömür yol alsa da o korkmadan Üniversite öğrenci olmaya karar vermiş ve derslerine sarılmış. “Tek amacım Edebiyat Dünyasına daha  verimli eserler yazmak ve okuyucuyla buluşmak…”diyor. Kitap ortağı Orhan Oyanık’la beraber birçok şiir ve müzik proğramına organizatörlük yapmış gerek yurt içi gerekse de yurt dışında şair ve yazarları bir araya getirmiş. Yeni dostlukların kurulmasına vesile olmuş. Azerbaycan, Irak ve Türkiye’nin çeşitli illerindeki şair, yazar dostlarıyla bir araya gelmek için planlar yapıyor ve böylelikle de yeni dostluklara, eserlere de yol açılıyor. Dileriz her emek veren kardeşimiz emeğinin karşılığını maddi manevi alsın ve her gün daha güzel eserler edebiyat dünyasında çiçek açsın.

Bazı şiirleri de bestelenen şaire maşallah diyelim.

Dile kolay on beş kitaba can vermek.

Otuza yakın antoloji de yer almak. Yaptığın işi aşkla yapınca deme ki oluyormuş.

Zamanım yok diyenlere büyük bir örnek işte.

 

 

 

                                                                           

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI