::
20 Nisan 2024 Cumartesi

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yakup BONCUk Yakup BONCUk

KADINA ŞİDDETE PROTESTO

26 Kasım 2019 Salı 09:47

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ön plana çıktı.

Ancak bana göre, bu önemli insanlık dramını protesto eylemi sadece 25 Kasım’larda mı ele alınmalı? Elbette hayır.

İnsan olarak Kadına yönelik şiddete her zaman karşı çıkmalı, karşı durmalı ve şiddete yönelenleri engellemenin yollarını bulmalıyız.

Bir erkek olarak üzüntüm, Kadına şiddette erkeklerin başrolde olması. Yani kadının erkeğe şiddetinde oran yüzde 1 iken, tam tersini düşündüğünüzde oran yüzde 99’lara çıkmakta.. Bu da biz erkekler için düşünülmesi gereken bir konu. Daha açıkçası, ben kadın erkek ayrıma yapmadan konuya insanlık dramı olarak bakıyorum. Ve  şiddeti yapanların çoğunluğunun erkek olmasından utanç duyuyorum.

Tüm dünyada ve Türkiye’de Kadınlara şiddet uygulayanları protesto eylemlerinden birisi dün Tarsus’ta yapıldı. Tarsus Kadın Platformu “Erkek şiddetinin, ekonomik krizin, hayatlarımızı ve kazanımlarımızı hedef alan yasa tasarılarının, savaşın, intihar haberlerinin ortasında 25 Kasıma geldik.. Erkek şiddeti her geçen gün artarken kadınların isyanı da büyüyor. Emine Bulut’un son sözleri kadınların “Yaşamak İstiyoruz” isyanına dönüşüyor.  Emine Bulut’tan sonra basına yansıyan haberlere göre 100’ün üzerinde kadın öldürüldü. Bu kadınların pek çoğu evlerinde  öldürülüyor. Bu cinayetler “aile” ile meşrulaştırılırken, katil erkekler haksız tahrikten yararlanmak için erkek yargıya sığınıyor. Emeğimiz gasp ediliyor. Esnek, güvencesiz, ucuz çalışmaya mahkum ediliyor ya da işsiz bırakılıyoruz.
Şiddeti tetikleyen eşitsizlikleri derinleştiren iktidar, mücadele ile kazandığımız haklarımıza göz dikiyor. Kadınlar için yaşamsal olan 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi hedef alınıyor. Sözde “mağdur babalar” yaratılarak nafaka hakkımız gasp edilmeye çalışılıyor.
Evde, okulda, sokakta, otobüste, iş yerinde, mahkemede uğradığımız her türlü erkek-devlet şiddeti karşısında mücadele ve dayanışmayla kazanacağımızı biliyoruz. Hakkımız olanı ancak sokakta alacağımızı biliyoruz. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, şiddete, emek sömürüsüne, istismarın affına, nafakanın gaspına, hakkını arayan kadın işçinin kafasını taşla yaran patrona, emek sömürüsüne karşı sokaklardayız..  Mirabel Kardeşlerin isyanını isyanımıza, isyanımızı Şili’de, Bolivya’da, Lübnan’da direnen kadınların isyanına katmak için, “Yaşamak İstiyoruz” çığlığını büyütmek için sokağa çıktık” dediler.

Tarsus’ta   Yarenlik Alanı Halk Eğitim Merkezi Önünde buluşarak Saat Kulesi’ne  yürüyüp orada basın açıklaması gerçekleştiren Kadınlara çok sayıda erkek de destek verdi.

Yine Kadına Şiddeti protesto gününde Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Eskişehir Şubesi, kadına yönelik şiddete ‘hayır‘ demek için bu kez erkekleri organize ettiği bir etkinliğe davet ederek farkındalık yürüyüşü düzenlemiş. Kadına şiddete hayır yürüyüşüne yaklaşık 200  erkek katılmış. bu da anlamlı. Ancak  erkek  zihniyetinin de şiddete hayır yönünde eğitimden geçirilmesi gerek..

Malum, her yıl artan bir şekilde kadına şiddet var. Kadına şiddeti yine kadınlar konuşuyor, kadınlar ‘hayır’ diyor. Bu eylemin eyleyeni erkekse, erkeklerin yürümesi lazım denilerek böyle bir etkinlik yapılması güzel ve anlamlı. Çünkü, şiddete uluslararası camiada daha etkili bir şekilde dur denilebilir.

Birde Kadına Şiddete hayır! gününde aslında  her türlü şiddete hayır demeliyiz.

 

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI