::
28 Mart 2024 Perşembe

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yakup BONCUk Yakup BONCUk

KEDİNİN BACAĞINI KESMEK, KÖPEĞİN KAFASINA KURŞUN SIKMAK NE DEMEK?

19 Şubat 2021 Cuma 14:00

KEDİNİN BACAĞINI KESMEK, KÖPEĞİN KAFASINA KURŞUN SIKMAK NE DEMEK?

Benim bildiğim ve öğrendiğime göre, bu dünyada nefes alıp veren,  yaşayan  canlılar içinde insanoğlu, yaratılmışların en şereflisidir.

Yüce Yaradan  canlıların en şereflisi ve en makbulü olarak insanları yaratmıştır. Ama peki insanoğlu, Allahın bahsettiği bu şeref ve haysiyete, aldığı nefese layık mıdır?

Sorunun karşılığı olarak hemen cevap vermeyin. Çünkü vereceğiniz cevabın “EVET” olduğunu biliyorum.

Ama ben derim ki.. Yazımı okuyun. Üstelik anlatacaklarım bu şehr-i Tarsus’ta vukubuluyor. Gerçek hayat hikayemizi dinleyin, ondan sonra sorumu bir daha okuyun ve cevabınızı öyle verin.  İddia ediyorum,  baştaki soruma verdiğiniz cevabı değiştireceksiniz.

Birkaç gün önceydi. Şubat ayının ilk haftaları..

Ülküköy mevkiine, yani Altaylılar mahallesine bir ziyarete gittiğimde tanıdım, o talihsiz kediyi.

Samsun 19 Mayıs Üniversitesi  İletişim Fakültesi  Gazetecilik Yüksek Okulundan mezun olan ve içi insan ve hayvan sevgisiyle dolu arkadaşım Elif  Kurttaş ile ailesine misafir olduğumda evlerinde bir kediye baktıklarını gördüm. Babası Süleyman bey, annesi Fatma hanım ve kızkardeşi Beyza hanım, Vanlı kediyi sahiplenmişlerdi. Kendilerine teşekkür ediyorum.

Baktım, kedinin bir gözü mavi, diğer gözü yeşil. Öncelikle bu göz rengi dikkatimi çekti. Elif hanıma sorduğumda “Bu kedi Van  kırmasıymış.  Bir ayağını kesik bulduk. Tedavi ettirdik.Artık bizim  evde misafir” dedi.

Kediyi sevmek istediğimde  ön sağ ayağının diz bükümünden kesik olduğunu fark ettim. Konuyu sorduğumda bu Van kedisinin ayağını kesip sokağa atılmış olduğunu öğrendim. Talihsiz kediyi Kurttaş ailesi sahiplenmiş.

Boncuk adı verilen kedicik Kurttaş ailesinin  evinde sıcak bir yuvaya  kavuşup yaraları iyileşince  evin en küçük ve en sevilen üyesi olmuş. Kurttaş ailesi, “kedimize  Vanlı dememizin sebebi ise Van kedisi kırması olması. Henüz 7  aylık. 2 buçuk aylıkken  sahiplenilen Boncuk, maalesef yeni doğduğu sıralar bacağı kesilmiş.. Ama dünyaya geldiği anda yaşadığı bu üzücü olaya rağmen o  yaşam mücadelesini kazanmış. Onun diğer kedilerden hiçbir farkı yok. Hatta fazlası var. İsmi gibi boncuk gibi gözleri var, biri yeşil diğeri mavi. Sürekli zıp zıp zıplayan, oyunlar oynayan sevgi dolu bir kedi’’ diyerek onu ne kadar sevdiklerini itiraf ettiler.

 Boncuk kedi, Kurttaş ailesinin ise göz bebeği olurken, aile herkesin sokak hayvanlarını sahiplenmesini istedi. Bir yanda bir can dosta (kediye) eziyet edip ayağını kesenler, diğer yanda onu tedavi ettirip evlerine alıp aile fertlerinden biri olarak yaşamaya başlayanlar..

KÖPEĞE KURŞUN!..

Van kedisinin başına ilk gelenler beni üzerken, Kurttaş ailesinin onu sahiplenmesi mutlu etti. Bu kedi hikayesinden  3-5 gün sonra ise Tarsus Mithatpaşa mahallesinde bir  başka candosta (sokak köpeğine) yapılanlar akılları durduracak cinstendi.  Sokak kısıtlaması ve pandemi olduğu bugünlerde   sokaklarda yiyecek aramaktan başka bir şey bilmeyen bu candosttan rahatsız olan bir aciz insan, tabancasıyla hayvancağıza ateş etmiş. Kurşunlardan bazıları  köpeğin yüzüne isabet etmiş ve yaralamış. Konu belediyeye intikal edince Veteriner hizmetleri onu alıp Hayvan  barınağına götürüp ameliyat etmiş ve hayati tehlikeyi atlatmış.

O vahim durumu görüp üzülmemek, insanım diyen o cahil cühelaya yazıklar olsun dememek elde değil.

İşte Tarsus’tan masal gibi gelen  gerçek hayat öyküleri.

Biz böylemiydik, böyle mi  olmalıyız diye kendimizi sorgularken insanlara insanca yaşamanın  diğer canlılara da insanca davranmanın gereklerini öğretmemiz lazım.

 

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI