-Hayat ve Edebiyat-
Edebiyat ile hayatın arasını ayırmanın imkanı ve lüzumu var mı?
Yok elbette.. Çünkü hayat; edebiyatın kaynağı... edebiyat ise hayatın eli, ayağı, dili ve dudağı..
Malum olduğu üzere insanın yaşadıklarına ‘’hayat’’, hayatın her yönüyle yazının konusu olmasına da ‘’edebiyat’’ diyoruz.
Bu zaviyeden bakıldığından da şu cümleyi kurmak elzem oluyor. Hayatsız edebiyat, delilsiz dayanaksız boş, edebiyatsız hayat ise sıkıcı, bunaltıcı ve nahoş.
Kendisini hayat ile tazeleyip,güncelleyen edebiyat, insana hayatından seslenir. Aynen bunun gibi satırlar aracılığıyla hatırlardan hatıralara otağını kuran hayatta, edebiyatla kendine çeki-düzen verir, ziynetlenir süslenir.
Hayat edebiyatın nefesi ve öznesi.... edebiyatta hayatın süsü ve sesidir.
İnsan kaderi kudret kalemiyle yazılıp,adına dünya denen aleme gönderilen varlık edebiyat ise bu varlığın alemde yaşadıklarını kalemde ve kelamda toplayan sanatlar hazinesidir. Hayat kalemden aleme gidiş, edebiyat ise alemden kaleme dönüştür.
Bugünlerde Koronavirüs hayatımızın üzerinden o bed sesli kornasıyla adeta bir silindir gibi geçiyor. Gündem protokolünün bütün koltuklarını işgal eden korona, başka hiçbir şeye fırsat vermiyor. Bundan dolayı insanlık maalesef korona ile oturup, koronayla kalkıyor.
Koronalı günlerde hayatın gündemi neyse, edebiyatın da gündemi o olacak elbette.
Korona günlerinde edebiyat cümlesi kapak olacak dergi arayadursun biz ‘’Korona’ya Sesleniş’’ şiirimizle bu kapağın aralanmasına mütevazi bir katkıda bulunmaya çalışalım.
xx
KORONA’YA SESLENİŞ!
Belaları sürükledin peşinden
İnsanları tez ayırdın işinden,
Dünyanın öbür ucundan ta Çin’den,
Buralara nasıl geldin Korona?
..
Çaldın tüm dünyada alarm zilini
Seni ilk görenler yuttu dilini,
Modern tıbbı, teknoloji, bilimi
Paspas edip aciz kıldın Korona?
..
Gün geçtikçe çoğalmıştı suçları,
Zulüm ile çürümüştü içleri,
Kibir abidesi süper güçleri
Süper hiç eğleyip, sildin Korona?
..
Ortadan kaldırdın cümle farkları,
Tersine dönderdin bütün çarkları,
Yasakladın sokakları, parkları,
Başımıza bela oldun Korona!
..
Bir gece ansızın gelirsin diye
Neredeysek arayıp bulursun diye,
Pazardan mezara alırsın diye
Yüreklere korku saldın Korona!
..
Şu koca dünyayı dolaştın durdun,
Sıradağlar geçip yol açtın durdun,
İnsandan insana bulaştın durdun
Onca yolu nasıl bildin Korona?
..
Soğuk bir kış günü Çin’de hortladın,
Nice ülkelerde nabız yokladın,
İnsanları acillere topladın,
Sonra kabirlere böldün Korana!
..
Sapladın hançeri deştin yarayı,
İnsanlık hep birden attı narayı,
Virane eyledin onca sarayı
Elde ne var ise aldın Korona!
..
Şerrinden şu cihan ediyor feryat
Milyarlarca insan diyor ki heyhat!
Adın artık ölüm saçan bir cellat
Ne canlara kılıç çaldın Korona!.
..
Yol kesen baş kesen haydutlar gibi,
Onların kölesi mankurtlar gibi,
Sürüye dadanmış aç kurtlar gibi,
Vahşice her yere daldın Korona!
..
Kasıp kavuran bir afet olarak
Derman bulunmayan bir dert olarak
Bir felaket, bir musibet olarak
Herkesin aklında kaldın korona!..