Mersin’de Sokrat öyküsü  gibi siyaset var

Tarsus Ekspres gazetesi başyazarı ve kurucusu Mustafa Erdoğan ne güzel yaşıyor Tampon köşesinde.

Bizim Hacının bir kulağı Mersin’de, diğer kulağı Ankara’da..

Siyasetin nabzını çok iyi tutuyor. Araştırma yapıyor.

Geliyor köşesinde bunları yazarak bizleri de bilgilendiriyor.

Mustafa bey  hep gerçekleri yazar. Bir konuyu duydu mu onu mutlaka teyit ettirmek için araştırır, soruşturur,. Ben  Tamponda yazanlara itibar ederim. Halkımızda ediyor ki en çok Tampon köşesi okunuyor gazetemizde.

Tarsus siyasetinde bugünlerde neler oluyor, bunları hep Tampondan öğreniyoruz.

Önce CHP’de neler oluyor diye kolları sıvadık.

Değerli kadim dostum Bedrettin Sarpkaya’yı telefonda aradık. Kendisi bize sonra döndü ve Ankara’da olduğunu söyledi.

Kendisinin Mustafa Erdoğan ve benimle geçmişte bir dostluğumuz var. Elbette  telefonlara bakacak, O an bakamıyorsa sonra mutlaka dönecek.

Sarpkaya Ankara’ya gitmişse oraya mobilya almaya gitmemiştir herhalde. Gönlünde yatan kişinin veya adayın kazanası için çalışacaktır.

Aaradan birkaç gün geçti, Sarpkaya’yı yine telefonla aradık. Bu kez “Şu an Mersin’deyim” dedi.

Bende “Başkan şu an  tarafı olduğun partide tüm aday adaylarına eşit mesafede ol. Kim aday gösterilirse onun için çalış ve partinin seçimleri kazanması için uğraş” dedim. Sen, Partiler üstü bir insansın diye ekledim. Böylece siyasi hayatında daha saygın ve uzun ömürlü olacağını hatırlattım.

Ama o bana “ben tarafsız değilim. Ben Fikri Sağlar ile birlikte çalışıyorum” dedi.

Bunun üzeri9ne Fikri Sağlar’ın aday gösterilme oranını sorduk.  Sarpkaya “Yüzde 90” dedi.

Bu konuşmadan sonra diğer aday adaylarından Vahap Seçer’in kurmaylarından Ali Uyan’ı da telefonla aradım. Ali beyle de sohbet ettim.

Ali beye de Vahap Seçer beyin aday gösterilme şansının kaç olduğunu sordum. Ali Uyan da benzer cevap verdi:

“Yüzde 95 Vahap bey aday gösterilecektir”

Kendilerine de başarılar diledik.

Sonra bir başka CHP aday adayı olan Kültür eski bakanlarından M. İstemihan Talay’ı aradık. Onun kurmayı Mehmet Atıcı ya “Çalışmalar nasıl gidiyor?” diye sordum.

O da bana “Mehmet bey,  6 Aralık tarihini bekliyoruz.. Talay, mutlaka aday gösterilecek” dedi.

Ben birçok aday adayı ile görüştükten sonra CHP’nin durumuna baktım. CHP bugüne kadar hala Mersin’de  Büyükşehir Belediye başkan adayını açıklamadı.

xx

Ben bu durumu Sokrat’ın öyküsündeki duruma benzettim.

Hani bir hemşehrisi Sokrata gelir. “Bana Avukatlığı öğret” der. Sonra da “kazanacağım ilk davadan alacağım parayla sana borcumu öderim” diye ekler. Anlaşma yapılır.

Uzatmayalım, hemşehrisine dersler verir. Sokrat’ın hemşehrisi de avukat olur.

Olur ama hemşehri avukatlık yapmaz. Gider Ziraatçilik yapar. Sokrat alacağını defalarca ister ama alamaz. Aldığı cevap “İlk mahkememi kazanınca senin alacağını ödeyeceğim” olur. Ama adam avukatlık yapmaz ve parayı ödemez. Bunun üzerine Sokrat dava açar.

Mahkeme günü yüz yüze gelirler. Hemşehrisi Sokrat’a “Boşuna dava açtın. Ben davayı kazanırsam sana karşı kazanmış olacağım ki paranı ödemeyeceğim. Davayı kayıp edersem anlaşmamız gereği ilk davayı kayıp edeceğim. Yine para ödemeyeceğim”

Sokrat ise “Yanılıyorsun. Bana karşı bu ilk dava kazanırsan anlaşma gereği paramı ödeyeceksin. Davayı bana karşı kayıp edersen zaten paramı ödeyeceksin” der.

Bu dava dünya hukuk tarihine geçer ve hala çözülememiştir.

Bunu Çetin Altan’dan dinlemiştim. Bugünlerde sizlerle paylaştım.