Bir süredir ev değişikliği-taşınma meşguliyeti içindeyiz. Semt, mıntıka değil sadece ev değişikliği. Yolun bir tarafından diğer tarafına geçmek de denilebilir buna. Bu vesileyle sosyal çalışmalarım biraz ara buldu. Ya da aksadı.Yazıya ev değişikliği cümleleriyle girmemin nedeni, yaşam alanlarımızın vazgeçilmezi olan mobilya ya da diğer tabirle ev eşyasını konuşmak, bu alandaki başarılarımızı, gururumuzu okurla paylaşmak. Sadece ev eşyası da değil, oteller, işyerleri, yani yaşam alanı olan her yerdeki mobilyalar.
Bilen biliyordur zaten Ankara’nın meşhur Siteler semtini. Burası başlı başına ayrı bir şehir. Mobilya şehri demek en doğrusu olur.
Mobilya sektörü, diğer tüm sektörler gibi, içine girmeden, dışarıdan bakarak yorum yapılabilecek bir sektör değil. Biz evlerimizdeki mobilyaları kullanım eşyası olarak görüp mobilya deyip geçiyoruz. Ama işin mutfağına bakınca o kadar çok faktör, bileşen, değişken var ki anlatması kolay değil.
Ankara’nın Siteler semti. Sadece mobilya üreten bir merkez burası. Türkiye’nin her yerine ürün gönderen hatta ihracat yapan bir sektör. Epeyce eskiden, mobilya almak amaçlı birkaç kez daha gitmiştim Siteler’e ama bu defa biraz daha fazlaca gittim, geldim, diyaloglarım fazlaca oldu ve daha fazla inceleme-irdeleme fırsatım oldu. Tabi ki 20 yıl öncesine göre çok daha gelişmiş ve büyümüş. Kendi alışverişlerim sırasında gördüm, düşündüm, yorum yaptım. Ve bu merkezimizle gurur duydum.
Arada kaybolan istisnalar olabilir ama bende çizdiği genel hatlar anlamıyla her şeyden önce dürüst bir esnafı var. Esnaf hiçbir şekilde diğer esnafın ya da komşusunun aleyhinde ya da onun müşterisini kapma derdinde değil. Hele ki bazı esnaflar müşterisine güvenmişse eğer ürünü veriyor, aydan aya gel öde diyor. Senet, kart, vs. bir şey yok. Bu da çok önemli. Ticarette karşılıklı güvendir her şeyden önce gelen.
Siteler semtinin ilk dikkatimi çeken özelliği, planlı bir yerleşim yeri olmasıdır. Bir tane ana caddeye paralel başka caddeler ve bu caddeleri dik kesen sokaklar. Aranılan her adresi bulmak kolay velhasıl. Çok eski bir semt olmasına rağmen, yapılaşma olması gerektiği gibi olmuş. Keşke tüm şehirleşme-kentleşme çabalarımız bu şekilde olsa. Sitelerde tek şikayet trafik karmaşası olabilir. Onun da sebebi kamyonlar, kamyonetler, tırlar, taşıma araçları yani ticari araçların çokluğu ve karmaşası denilebilir.
Üretilen ürünlere bakıldığı zaman saymakla bitmez. Her çeşitten, her modelden, her daldan, her fiyattan ürün bulmak mümkün burada. Büyük firmalar, marka mağazalar ve kendi halinde imalat yapanlar yarış halindeler. Sitelere bir baştan girip diğer başından çıkanlar evlerini istedikleri kalite ve fiyatta donatabilirler. Bir evi 15 bine donatmak da mümkün 150 bine de. O, alıcının tercihine, zevkine ve bütçesine göre değişebilir.
Mobilya sektörü denince işin sadece ahşap kısmı değil söz konusu olan. Bir de aksesuarcılar var. Mobilyaya uygun avize, süslü koltuk, ayna, dressuar, süs eşyaları satanlar. Onlar da oldukça fazlalar ve hepsi de müşteri potansiyeline sahipler. Halı ve perdeciler de ona keza. Ancak özellikle avize dalında Çinliler piyasayı ele geçirmiş durumda.
Mobilya sektörünün çalışan kesimine bakınca geniş bir yelpaze çıkıyor karşınıza. Birçok meslekten insan istihdam edilmiş bu sektörde. İşin işleyişine baştan bakmak gerekirse, satış elemanları, iç mimarlar, mobilya ustaları, çırak, taşıyıcı, nakliyeciler, muhasebeciler, elektrikçiler, firma yöneticileri, vs.
Mobilya üretim ve dağıtımında Türkiye’nin kalbi durumundaki Ankara/Siteler mobilya üretim merkeziyle ilgili olarak hiçbir yetkiliyle konuşmadım, hiçbir üreticiyle röportaj yapmadım, dolayısıyla üretim ve dağıtım bilgilerini almadım ve burada paylaşamıyorum. Sadece bende bıraktığı olumlu sosyal olguyu yazmak istedim.
Bizim mobilya kültürümüz batıya göre her ne kadar ağır çizgiler taşısa da çok güzel ve özgün tasarımlar yaptığımızı, bu yaptıklarımızla gurur duymamız gerektiğini; mobilya’da öncü merkez olan Siteler’in, etkin biçimde dünyaya açılması konusunda desteklenmesi gerektiğini söylemek istiyorum.
duygusucuka@hotmail.com