::
28 Mart 2024 Perşembe

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Mehmet YAŞOT Mehmet YAŞOT

MUHTARLARIN TARİHİ DE VARMIŞ

12 Şubat 18 Pazartesi 08:48

Muhtarlar ülkemizin de ilimizde, ilçemizde, köyümüzde , mahallemizde..

Her bir yerleşim biriminin devlet adına temsilcisidir Muhtarlar.

Şimdi okuduğumuz mahallede bile muhtarlarımız bulunmuyor mu?

Evet bulunuyor.

Öyleyse Muhtarlarımızın da bir tarihi vardır değil mi?

Eskiden beri köy muhtarı ve mahalle muhtarlıkları da önem arzetmekte.

Türkiye’de 50 binden fazla muhtarın görev yaptığına ulaştım internetten.

Türkiye’de 31 bin 963 mahalle varmış bir de 18 bin 229 köyümüz var.

Türkiye Muhtarlar Federasyonu  böyle bir açıklama yapmış.

19 Ekin Muhtarlar Günü’nün olduğunu da böylece öğrenmiş olduk. Bugünlerde siyasetçilerimizin gözdesi olan muhtarlarımızın, halkımızın sesi,g özü, kulağı, dili olmaya devam ederken biraz da Muhtarlarımızın geçmişine gidelim istedik.

Mahalle muhtarlığının tarihi gelişimi, mahalle yönetimi, Türk toplumunun siyasi, sosyal ve idari ihtiyaçlarının doğal olarak ortaya çıkmış ve Osmanlıdan gelen bir sistem öğreniyoruz.

Muhtarlık adı altında ilk örgüt 1829 yılında “BİLADİ” muhtarlarının yeri için 10.04.1944  tarih ve sayılı yasa ile Muhtarlıklar faal olmuş.

1944 deyince aklıma mahalle muhtarım Sadık Altuğ geldi.

O yıllar ben 6 yaşındaydım. O zamanları hayal meyal hatırlıyorum.

O zamanlar ekmek bile –karneyle veriyordu. Yine gazyağı da karneye bağlanmıştı. O zamanlar karne dağıtılacağı zaman muhtar yüksek bir yere çıkar ve isimleri okurdu. Karnelerini kapan karı kocadan birisi ekmek kuyruğuna giderdi, diğeri de gazyağı kuyruğunda sıraya girerdi.

Savaş yıllarıydı. Allah o günleri bir daha göstermesin diyormuş.

Genç yaşta tanıdığımız, ancak şimdilerde rahmetli olan muhtarlarımız var.

Birde unutamadığım küçük minare mahallesinin unutulmaz muhtarı Süleyman Gönültaş vardı. Karşısına Süleyman Demirel bile  rakip çıksa Topal Süleyman muhtar seçimi kazanırdı.

Bu konudaki anım belediye başkanlığında Veyis Kemal Erdem’in olduğu yıllarda geçer.

Başkan mahalle muhtarlarını belediyeye davet eder. Gayesi mahallelerdeki eksik hizmetleri veya talepleri öğrenmektir.

Topal Süleyman, toplatıya katılır, otururken sakat ayağını tabureye uzatır.

Veyis bey, muhtarlarla tek tek görüşür, istekleri not eder. Tüm muhtarlar isteklerini anlatır, başkanda not aldırır. Sıra Topal Süleyman’a gelir. Ama Süleyman muhtarın bir isteği yoktur. Çünkü mahallesi kentin tam kalbindedir ve tüm devlet ve belediye hizmetlerinden yeteri kadar yararlanmaktadır.

Başkan  Veyis kemal Erdem, muhtar Topal Süleyman’a sorar:

“Muhtarın senin bir isteğin veya mahallenin eksiği var mı?”

Topal Süleyman şöyle bir düşünür ve isteğini şöyle dile getirir:

“Sayın başkanım, ben mahalleme deniz getirilmesini istiyorum.”

İlginçtir yıllar sonra şimdiki Kaymakamımız Yüksel Ünal ekonomik olarak kalkınmamız için Tarsus’a denizin getirilmesini ister.

Çok renkli bir insandır muhtar Topal Süleyman.

Yine hatırlıyorum, Süleyman efendi iki kez intihar etmişti. Ama başarılı olamamış ve ölmemişti.

Bu nedenle kendisine şaka yollu takılırdım.

Ve birgün Süleyman efendi 3. kez intihar etti ve maalesef 3. De başarılı oldu.

Tarsu tarihinde intihar eden muhtarda Süleyman Gönültaş’tır.

Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.

Sözümü bağlarken diyeceğim.. muhtarlık makamı iyi güzel ve ulvi bir  makamdır.. Ama muhtarlık gerçekten kolay bir iş değildir. Allah muhtarlarımıza çalışma gücü ve sabır versin diyorum.

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI