Her yıl Haziran ayı geldiğinde aklıma gelir o koca şair.
Adı Nazım Hikmettir. Soyadı Ran..
Nazım Hikmet demek şiir demek.
Cezaevi demek, hasret demek.
Cefa demek, vatan hasreti demek.
Nazımın ölümü 3 Haziran 1963 olarak kayıtlı. Bugün 2018 yılındayız.
Yani Nazım gideli 55 yıl olmuş. 55 yıl öncesi, o yılların ceza evleri koşullarını şiirinde işlemiş bize ulaştırmış. Büyük şair şöyle anlatır o yılların cezaevlerini..
“BUGÜN PAZAR
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa
Gök yüzünün bu kadar benden uzak,
Bu kadar mavi
Bu kadar geniş olduğuna şaşarak
Kımıldamadan durdum...
Sonra saygıyla toprağa oturdum
Dayadım sırtımı beyaz duvara
Bu anda düşmek dalgalara
Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım
Toprak güneş ve ben..
Bahtiyarım Diyebilmek..
(...)
Ah Koca Şair bugünleri görsen, cezaevlerinde şimdilerde...
Yemek 3 çeşit var...
Doktor var ilaç var...
Avukat bedava...
Büyük şairin birde Nemelazımcılara şiiri var bakın ne diyor...
XX
Ben yanmasam/ Sen yanmasan
Biz yanmasak/ Nasıl Çıkar
Karanlıklar Aydınlığa...
Memleket severliğini de Sen Şiirinde işlemiş...
XX
SEN
Sen Esirliğim ve hürriyetimsin...
Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin
Sen memleketimsin...
Sen ela gözlerinde yeşil hareler
Sen büyük güzel ve muzaffer...
Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin...
15 Ocak 1902-3 Haziran 1963
Nazım Hikmet Ran ülkesine vatanına hasret öldü...
Birde ona dinsiz diyenlere bir şiiri var ama önce düşman işgalinde içinde bir isyan vardır...
O tarihlerde dinsel inancına bir hayli bağlıyken Yunanlılar bir caminin tüm üstünü kablayan Yunan bayrağını bağladıklarına tahammül edemez... O zamanlar arkadaşlarıyla Türk kadınlarına sataşan Yunan askeri dövmüş bir gurup gencin başındayken o caminin üzerine kapanmış o bayrağı söküp atmış(Tanıdığım Nazım Hikmet, Orhan Karaveli) Doğan Kitabevi)...
Ve Nazım Şiirinde o olayı anlatır...
Havsalam almıyordu bu hazin hali önce
Ah ey zavallı cami, Seni böyle görünce
Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım
Allah'ımın ismini daha çok candan andım
Ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen!
Böyle sokaklarda ki anası can verirken
Işıklı kahvelerde kendi öz evladı var...
Böyle sokaklarda ki çamurlu kaldırımlar
En kirlenmiş bayrağın taşıyor gölgesini
Üstünde oruspular yükseltiyor seni
Burda bütün gözleri bir siyah el bağlıyor...
Yalnız senin göğsünde büyük ruhun ağlıyor
Kendi elemim gibi anlıyorum ben bunu,
Anlıyorum bu yerde azap çeken ruhunu
Bu imansız muhitte öyle yalnızsın ki sen
Bir teselli bulurdun ruhumu görebilsen
Ey camiin ruhu bize mucize göster
Mukaddes huzurunda el bağlamayan bu yer
Birgün harap olmazsa Türkün kılıç kınıyla
Baştan başa tutuşsun göklerin yangınıyla
(...)
Nazım Hikmet’i ölümünün Yıldönümünde sevgi ve saygıyla anıyoruz...