::
29 Mart 2024 Cuma

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Mustafa ERDOĞAN Mustafa ERDOĞAN

NE YAZAYIM?

25 Ekim 2018 Perşembe 11:44

40- 50 yıla yakın bir dostluğumuz vardı.

Onun hakkında  yazacaklarımın hepsini yazsam sayfalar dolar,  gazete dolar.

Dün değerli kardeşim  MUHİTTİN ÖZFİDAN 'ı kaybettik.

Tarsus'un bundan 60 yıl kadar evvelki en eski tuhafiyecilerinden Enver Özfidan(nam-ı diğer ŞİŞKO ENVER)'in oğlu olan  MUHİTTİN ÖZFİDAN vefat etti.

Hakkında  yazacak çok şey var ama.. Bilmiyorum ne yazayım?

Her yaşta erkendir ölüm.

Ölüm gibi ürperten bir konuda yazı yazmak zordur.

Çünkü,  yüzü soğuktur ölümün.

İnsanı üzer..

Ama ölümde doğum gibi, yaşamın bir gerçeği değil mi?

Üstelik ölümden ne kaçış vardır, ne de kurtuluş!

İster genç, ister yaşlı olsun. Hangi yaşa gelirseniz gelin, şair Süreya'nın dediği gibi “Erkendir ölüm!”

Her ölüm yüreğe düşen bir ateştir,

Sönse de külleri kalır.

O küllerde ölenden geriye kalan acı ve tatlı nice güzel anılar vardır.

Karıştırdıkça o anılar o geçmiş tazelenir.

İşte MUHİTTİN ÖZFİDAN da iyi bir dostumuzdu.

Dün kendisi aramızdan ayrıldı ve gitti..

TEDAVİ GÖRÜYORDU

Muhittin Özfidan, bir haftadır hastanede yatıyordu.

Oğlu kızları hep yanındaydı, yanı başındaydı. Bir kez gittim gördüm.

Onu öyle görünce çok üzüldüm. Yüreğim parçalandı.

Kızı Ferihan, oğlum Ahmet Can'la sürekli babasının durumunu görüştü, Ahmet  Can'da Muhittin Özfidan'ın yeniden sağlığına kavuşması için çok çaba sarfetti.Doktorlarla hastane ile sürekli temas halinde idi. Bende bazı doktorlarla görüştüm. İlçe Sağlık müdiresi FÜSUN KALELİ ile de sıkıntılarımızı görüştük. O da yardımcı oldu elinden geldiği kadar.

Ama olmadı...

Dün sabah saat 10.00 gibi hayata gözlerini yumdu MUHİTTİN ÖZFİDAN  kardeşim..

 

AKTİF BİR İNSANDI

Muhittin Özfidan, o kadar aktif biriydi ki.

Tiyatro, edebiyat, müzik gibi konularda çok yetenekliydi.Tüm sosyal faaliyetlerde Muhittin Özfidan vardı.

Arkadaşlığa, dostluğa o kadar çok değer verirdi ki..

Ama ne diyelim.. Bu kaderin gözü kör olsun!

MUHİTTİN ÖZFİDAN yıllarca esnaflık yaptı. Motorsiklet tutkusu çoktu.

Klasik araba tutkusu da öyle.

Onunla yaşadığımız çok anılar var.

 Hem benimle, hem dostlarıyla.

Şen şakrak bir dosttu.

Dün ölüm haberini alınca çok üzüldüm. HİKMET MERCAN efendiyi aradım. O da benden önce  o acı haberi duymuş. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu ve “Çok değerli bir dostumu kaybettim Mustafa'cığım” dedi.

Bende  “Evet Başımız Sağolsun” dedim.

Muhittin Özfidan'ı seven çok. 1965'li yıllara Küçük Minare camisi yanında dükkanı bulunan babasının dükkanına uğrardı.  Tarsus Lisesi mezunuydu. Üniversiteyi bitirdikten sonra babasının işini eline aldı.

Evlatlarına çok düşkündü. Hele babasının adını taşıyan oğlu Enver'e hiç laf söyletmezdi. İki kızını  ciğeri gibi severdi. Baldızı Sevilay hanımı da hep el üstünde tuttu. Onu korudu ve kolladı.

Bugün Muhittin Özfidan'ın hanımefendi eşine ve çocuklarına taziyede bulunup “Başınız sağolsun” diyorum.

ANILAR ÇOK

MUHİTTİN ÖZFİDAN ile anılarımız çoktu. Taklit yapmayı çok severdi. 1989-1994 arası Belediye Meclis üyesiydi. Belediye Başkanı BEDRETTİN SARPKAYA'nın çok taklidini yapardı. Hele şahsımında taklidini yapardı. O kadar şendi, insanları güldürürdü. Sanki bir tiyatro sahnesindeymiş gibi konuşur, taklit yapar ve insanları güldürürdü. Herkes de bundan zevk alırdı.BEDRETTİN SARPKAYA'yı ve tüm dostlarını çok severdi. Hep onun iyiliğinden bahseder ve “Bedri iyi bir dostumdur” derdi.Diğer dostlarından Sadık Güngör de onunla kardeş gibiydi.

Hangi birini sayayım. Ama son zamanlarda en değerli dostu HİKMET MERCAN efendiydi. Onun yanına bir gün gitmezse ertesi gün giderdi. Bunun içinde üç tekerlekli özel bir motor aldı. Çok kilolu olduğundan ancak o motora binebiliyordu.

“Bilader, bu benim taksim “ diyordu.

Kendisiyle ve babasıyla yıllar evvel Küçük Minare Camisi hizasında çok komşuluk yaptık. Sonra Tarsus Ekspres gazetesinin yanına taşındılar. Orada da komşu olduk.

Kendisiyle hiç ağrıyıp incinmedik.

“Balık oldu mu   Hasan  Yıldırım baba.. Çorba oldu muydu Muhittin Özfidan'ı çağırırsın” diye takılırdı. En çok söylediği cümlelerden birisi buydu.

DAHA NE YAZAYIM?

Muhittin Özfidan hakkında sayfalar dolusu yazılar yazsam bitmez.

Ama her canlının başına gelen Muhittin Özfidan'ın da başına geldi.

Hani bir laf var.

Ölmeyen canlar övünsün.

 Bu ölüm herkesin kapısını bir gün çalacak.

Belki yarın, belki yarından da yakın..

Allah verdiği  emanetini  kendisi alır.

O nedenle Allah hepimizi imandan ve Kur'andan ayırmasın.

***

Muhittin Özfidan'ın ölüm anını oğlum Ahmet Can bana söylediğinde çok üzüldüm. Konuşamadım, boğazım düğümlendi. Sağlığında çanım sıkılınca yanına giderdim. Orada bize ud  ve bağlama çalardı.

Cemal Süreya'ya göre her ölüm erken ölümdür.Ölümde genç, yaşlı ayrımı yoktur.

Zengin, fukara ayrımı da yoktur.

Bugün ebediyete uğurlayacağımız Muhittin Özfidan kardeşim.. ruhun şad mekanın cennet olsun...

Eşine ve çocuklarına tüm ailene, sevdiklerine başsağlığı diliyorum.

Bunları yazarken bile çok üzgündüm ve bir buçuk saatte bu yazıyı zor yazdım Muhittin kardeş. Benim hakkım varsa helal olsun, sende hakkını helal et kardeşim.

DİP NOT:

Merhum Muhittin Özfidan kardeşimizin cenazesi bugün öğle namazına müteakip Tarsus şehir mezarlığında sevenlerince ebediyete uğurlanacak.

Bu da benim bir dipnotum. Bu acı haberi verirken tekrar başımız sağolsun diyorum.

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI