::
19 Nisan 2024 Cuma

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Mustafa ERDOĞAN Mustafa ERDOĞAN

NOSTALJİ

29 Ağustos 2019 Perşembe 14:50

 

SEN BİR SEVDASIN TARSUS’UM

SENDEN VAZGEÇEMİYORUM..

SANA BİR ÖMÜR VERDİM SÖZÜMLE

NE SATIRLAR YAZDIM SAĞ ELİMLE

KİMSELERİ KIRMADIM DİLİMLE

SANA SEVDALIYIM TARSUS’UM!..

 

..

NOSTALJİ

Geçtiğimiz gün biraz noltaljik takılalım istedim.

Çünkü kafamız biraz geçmişi tazelesin. 4 arkadaşa dedim ki “Haydi Mersin’e gidelim”

Sağ olsun onlar kırmadı. Kalktık yola çıktık Önce Karaduvar’a uğradık. Orada saz cümbüş gırneteler. Baktım araba park edecek yer  yok. Oradaki insanların yarısı Tarsuslu.

O bölgede 30-40 tane lokanta var. Çoğu Tarsuslu.

Arkadaşlar “Burası bugün çok kalabalık, burada oturmayalım, Mersin’e geçelim dediler.

Gerçekten o gün Karaduvar çok kalabalıktı. Sazlar, cazlar,, müzikler. Güzellikler oradaydı. İnşallah hep  öyle olur. Oradan çıktık mersine gittik. Adnan Menderes bulvarındayız.

xx

LOKANTALAR DOLU

Hangi lokantaya baksak tıka basa dolu. O an aklıma geldi. bir arkadaşımızı aradık.

“Mersin’de tavsiye edeceğin bir lokanta veya restaurant varmı” diye.

Sağolsun arkadaşımız  bizim için birkaç yeri aradı. Hatay Sofrası adlı yeri aramış. Oradan bizi aradılar ve “Yeriniz hazır” dediler. Adnan Menderes’te Hatay Sofrasına uğradık. Girişte şef garson bizi karşıladı ve “Mustafa abi hoşgeldiniz” dedi.Sonra da “Sen beni tanımadın ama ben seni tanıyorum”

Bu arkadaş 1985-86 yıllarında Tarsus’ta Şelale Restaurantta çalışmış, garsonluk yapmış. Bizi o yıllardan beri tanıyor.

Bu eski garson, şimdilerin şefi bizi o kadar mutlu etikti,. Arkadaşlarımın yanında beni onure etti. Sonra buyur ettiler. Oturduk. masamızla ilgilendiler.Orası öyle bir kalabalık ki.. Tarif edemem. Gidenler görüyordur.

Bir Hatay Sofrası değil, Mersin’de tüm lokanta ve restaurantlar böyle.

Orada yemeğimizi yedik, sonra kahve ikramında bulundular. Arkadaşlarımızda Hatay Sofrasından çok memnun kaldı. Baktım, çevremizdeki masalara, en az 5 masa Tarsus’luydu. Orada yemekler güzel, işletmeciler bilgili ve güler yüzlü. Oradaki insanlar birbirini tanıyordur, ama kimse kimseyi rahatsız etmiyor.

Ben  Hatay Sofrasının sahibi ve şef garsonunu kutluyorum. Bizlere güzel bir ilgi gösterdiler.

xx

ARKADAŞLAR DEDİ Kİ..

“Buraya kadar gelmişken birde Marina’ya gidelim.”

Bende “Marina’ya hayatımda iki kez gittim. O da zorunlu. Birinde bir toplantı vardı, diğerinde bir arkadaşımın davetine gittim.

Dedikleri gibi var. Orası Marina. Ama nasıl bir Marina.

Orada birçok lokanta, restaurant var. Bizde gidişimizde orada zorla yer bulduk. Arkadaşlar burada bir kahve içelim dediler. Ama bir kahve bile yarım saatte zor geldi. Bunun nedeni oraya gelenlerin kalabalıklığı..

Orada Tarsus’un birçok tanınmış insanı oradaydı. Kimisi rakısını, kimisi şarabını, kimisi viskisini yudumluyor. Kimse kimseye karışmıyor, sohbet ediyor.

Kimse kimseye dedikodu yapmıyor.

Masaya gelip “AFİYET OLSUN, BİR EMRİNİZ VAR MI” diyen yok.

Burada birçok kişi Mersin’e gidip geliyor ya? Onlara niye Mersin veya Adana’ya gidiyorsunuz diye sorardık. Gittikleri kadar varmış,.

Benim Marina’ya daha önce iki kez gitmeme kimileri şaşırdı. Ama gerçek bu, önceki gün gidişimle üç oldu.

Tarsus’taki lokantalara bakın. Mersin’deki bir Hatay Sofrasının  masasının doluluk oranı kadar Tarsus’taki tüm lokantaların masası yoktur dolu olarak. Bizim buradaki esnaflar zor şartlarda ayakta durmaya çalışıyor. Allah yardımcıları olsun.

xx

MERSİN’İ YAZMAK..

Bazı büyük gazetelerin yazarları Bodrum’a, Kuşadası’na, İstanbul’a, Marmaris’e gidip gördüklerini yazıyor.

Benimde Mersin ziyaretim böyle geçince yazmak istedik. Sadece yanımdaki dostların adını yazmadım ki, kimse rahatsız etmesin diye. Ulusal basındaki yazarlar yanlarındaki işadamı veya sanatçıların adını bile yazar. Biz ise dostlarımızın adını deşifre etmiyoruz. Ben politikacılarımız, siyasetçiler ve işadamlarının  böyle yerlere gidip gezmesinden gurur duyarım.
Marina’da çok kulis yapılıyor. Çünkü Mersin resmen bir küçük İstanbul olmuş. Mersin, gece hayatının da odak noktası olmuş.

xx

DÖNÜŞ!

Gece yarısı Tarsus’a döndük. 

Gelirken de Tarsus ile Mersini kıyasladık. Esnafın ve iş dünyasının durumunu konuştuk. Tarsus Üniversitesinin açılmasına rağmen bina bulamadığımızı konuştuk. Bu üniversiteye binalar bulsak yeni bölümler açılsa ve öğrenci gelse  bundan Tarsus ve Tarsus’taki esnaflarda  faydalanır.

xx

MERSİN’DE İSE HER TARAF CIVIL CIVIL.

Mersin’de 35-40 bine yakın Üniversite öğrencisi var. Bizim burada da bunun yarısı olsa, piyasa canlanır.

BEN ŞAHSEN 40 YILLIK GAZETECİLİK VE 55 YILLIK CEMİYETÇİLİK HAYATIMDA HEP TARSUS İÇİN ÇALIŞTIM.

Ama bu kentin ileri gelenleri  ile bir Üniversiteye bina bulamadık.

Herkese güzel ve mutlu günler diliyorum. Allah’ım şehrimizin esnaflarına bol kazançlar versin.

Bugünkü yazım bir nevi nostalji sayılır.

Gittim, gezdim ve gördüm. Sadece başlıklar halinde yazdım. Hepsini yazacak olsam,  sayfalar  dolar. Ben sadece konuyu özetledim.

Önce Allah’ım herkese sağlık sıhhat ve sonra bol kazanç versin.

Herkese başarılı, sağlıklı ve mutlu günler.

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI