Bir insan bir başka insana neden zulmeder?

Neden hor görür?/ Neden döver?/

Neden söver?/ Neden darp eder?

Hele ki karşısındaki kadın / kız ise neden bu narin insanlara kötülük yapar?

İşte buna anlam vermek mümkün değil.

Maalesef son yıllarda ülkemizde kadın cinayetleri kadına/kıza uygulanan şiddet olayları had safhaya gelmiştir.

Bu acı durumun bir başka dikkat çekici yanı ise maalesef kadın/kız cinayetlerinde en şiddetli olaylar Tarsus ve Mersin’de olmuş, yada başka kentlerde olmuşsa bile bizim kentimizdekiler Türkiye çapında, hatta dünya çapında ses getirmiştir.

Bunun son örneklerinden birisi ise Özgecan Aslan adlı genç kızımızın vahşice katledilmesidir.

11 Şubat 2015 tarihinde  kaybolan ve 13 Şubat 2015 tarihinde Ankara yolu üzerinde Çamalan yakınlarında  cesedi bulunan bu talihsiz kızımızın acısı hala yüreklerimizdedir.

İşte o günden sonra kadınlarımız / kızlarımız ülke çapında  vahşice işlenen kadın cinayetlerine büyük tepki göstermiş ve halende tepkileri arttırarak devam etmektedir.

13 Şubat 2015 tarihinde cesedi ormanlık bir alanın kenarında yarı yarıya yakılmış olarak bulunan Özgecan Aslan’ın vahşice katledilmesinden  sonra bu gibi olaylara karşı tüm Türkiye tek vücut oldu. Özgecan’ın maruz kaldığı  olay gibi vahşice işlenen  cinayetlere, kadına şiddete karşı haykırdık.

Hatta  Türkiye'nin  dört bir yanındaki sivil toplum kuruluşlarından kadınlar  Tarsus'ta buluştu. Bu  anlamlı organizasyonu Tarsus Türk Kadınlar Birliği üstlenirken, birçok kadınımız ve işyeri sahibi kadınımız da  bu yürüyüşe maddi, manevi destek vermişti..

O günden sonra özellekli kadınlarımız ve toplumun büyük kesimi bu tür vahşilikleri unutmadı.

Özellikle Özgecan Aslan olayı simge oldu. Kadınların meydanlara çıkması, haklarını araması, tecavüzcülere ve vahşice cinayet işleyenlere karşı tek vücut olmasını sağladı.

Aslen Mersin’li olup Tarsus’ta Özel Çağ Üniversitesinde  öğrenim görürken  vahşice katledilen Özgecan Aslan 11 Şubat 2015’te öldürülmüştü.

Özgecan Aslan Çağ Üniversitesi'nde Psikoloji bölümünde okumaktaydı.   1995 Mersin doğumlu olan kızımız, Tarsus’tan Mersin’deki  evine giderken  11 Şubat 2015'te tecavüz girişimine direndiği için bir minibüste önce defalarca bıçaklanmış ardından demir çubukla dövülmüştü.

Daha sonra Özgecan Aslan’ın cesedini yaktığı iddia edilen üç kişi genç kızın ellerini de kesmişti.

Özgecan Aslan'ın yanmış bedeni 13 Şubat 2015 günü suçu beraberindeki iki kişiyle işlediğini itiraf eden kişinin jandarma ekiplerini olay yerine götürmesi ile bulunmuştu.

Cinayeti işlediğini itiraf eden  şahıs ve ona cinayette yardım eden babası ile bir arkadaşı yakalanıp adalet önüne çıkarıldılar. Ve mahkemeye çıkarılan 3 zanlı ağırlaştırılmış müebbet ve 27 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Özgecan Aslan’ın katillerinden Suphi A. Adana Kürkçüler E tipi kapalı cezaevinde uğradığı silahlı saldırıda kalbine isabet eden mermi sonucu hayatını kaybetmişti.

Ancak bu olay, aradan 3 yıl geçmesine rağmen hala untuulmadı. Sanırım dünya döndükçe de unutulmayacak.

Her ne kadar insanlar balık hafızalıdır, bu gibi olaylar 3-5 yıl sonra unutulur dense de unutulmuyor.

Ne yalan söyleyeyim,  takvimler, 10 Şubat 2018 Cumartesi gününü gösterirken  internete düşen bazı haberlerle Özgecan Aslan kızımızın vahşi olaya kurban gidişi hakkındaki haberler çıktı karşıma.

Bu yazıyı yazdığım saate kadar, hatta bugün yani 12 Şubat 2018  Pazartesi günü sabahına kadar Tarsus ve Mersin’de bu konuda bir ses çıkmazken,  İzmir Buca’da 10 Şubatta  bir kıvılcım çaktı. 20 yaşında katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan, ölümünün 3. yılında İzmir Buca'da anıldı. 

 Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü ve  Kent Konseyi işbirliğiyle düzenlenen anma töreni Şirinyer Parkında yapıldı.

Kadına uygulanan her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve baskının son bulmasını isteyen kadınlar, ellerini mor boyaya batırarak "Kadına şiddete hayır" pankartı yaptı. Pankartları eşliğinde kadına şiddetin sembolü haline gelen Özgecan Aslan'ın adının verildiği Özgecan Aslan Kadın Danışma Merkezine sloganlar eşliğinde yürüyen kadınlara çevredeki esnaf ve vatandaşlar da alkışlarıyla destek verdi.

Kadına yönelik şiddet karşısındaki mücadelelerini, kadını kurban değil, toplumsal özne olarak açığa çıkaran, daha güçlü kadın dayanışması yaratarak sürdüreceklerini söyleyen kadınları destekliyor, bu tür vahşi olayları bir kez daha kınıyoruz.