“Özgecan” ismi dudaklarımızdan döküldüğünde içimizi değişik duygular kaplar değil mi?

Kendisini çoğumuz hiç görmemiş olabiliriz.

Hiç tanımamış, konuşmamış olabiliriz.

Hatta ailesini de tanımıyor olabiliriz.

Ama 2015 yılının 11 şubat tarihinde yaşanan hunhar bir olay, Özgecan adını belleklere kazımıştır.

O tarihte 20 yaşında bir Üniversite öğrencisi olan Özgecan Aslan,  Tarsus’ta öğrenim gördüğü Çağ Kolejinden çıkıp akşamüzeri Mersin’deki evine gitmek için bindiği bir minibüste önce tacize uğramış, sonra kaçırılmış ve hunharca öldürülmüştü.  Ancak genç kızın öldürülmeden önce katil zanlısı ile mücadele etmesi,   can havliyle kurtulmak isterken  zanlının yüzünü tırnaklaması  ve acı son unutulmaz.

Genç kızın ruhunu teslim etmesi yetmezmiş gibi,  birde  zanlıların Özgecan Aslan’ı Tarsus- Ankara yolunda ıssız bir araziye götürüp cesedini atması hafızalarda..

Ve  zanlının biri arkadaşı, biri  babası olmak üzere iki kişiden daha yardım alarak  ellerini kesip kızın cesedini yakmak istemeleri ne kadar acı, vahşet ev üzüntü verici bir olaydır.

İnanın bunları düşününce, hatırlayınca ve insanlık dışı vahşet gözlerinizin önünde canlanınca insanlığınızdan utanasınız geliyor.

Bu olayı işleyenlerin Tarsus’ta yaşayan 2-3 cahil insanın olması üzüntümüzü ayrıca  artırıyor.

Aradan geçen 4 yılda neler yaşandı neler?

Katil zanlısı kaldığı cezaevinde yine bir başka mahkum tarafından öldürülmüş, babası ise yaralanmıştı.

Bu gelişmeler ve olayın bırakın Türkiye’yi, dünyaya konu olması nedeniyle unutulması mümkün değil. Böyle bir vahşi olay unutulmaz da, unutulmayacak da..

Xx

DÖRT YIL OLDU!

Dün Özgecan kızımızın hunharca katledilişinin 4. yıldönümü idi.  Elbette herkes gibi bizlerde o vahşi olayı unutmadık. Allah bizlere tüm insanlığa bir daha böyle acılar ve vahşi olaylar yaşatmasın. Özgecan’ı  unutmamak, onu rahmetle anmak, bir insani ve vicdani olayı hatırlatır bizlere.

Bu önemli ve vicdanları sızlatan olaydan aslında herkesin ders alması lazım.

Anneler, babalar evlat yetiştirirken,  yetiştirdiği insana insani duygular, vicdan ve merhamet, sevgi ve saygı gibi konuları da öğretmelidir.

Herkesin ırzı, namusu, korunması gereken  bir iffeti olduğunu öğretmelidir.

Özgecan Aslan olayındaki gibi katil zanlısı olan  erkek şahsı yetiştirende, büyüten de bir kadındır, bir annedir. Anneler hepimizin kutsalıdır. Annelerde yetiştirdikleri kız olsun, erkek olsun tüm evlatlarına din, vicdan, ahlak, insan olmasını önemi ve karşısındakine saygı, sevgi konularını öğretmelidir.

Bugün Özgecan Aslan’ı  ölüm yıldönümü olması münasebetiyle bir kez daha  rahmetle anıyoruz.

Biliyoruz ki o bir melekti ve mekanı cennet olmuştur.

Xx

Özgecan Aslan’ı ölüm yıldönümünde anarken, anne ve babasına sorulan soruya gelince..

Baba Aslan, kızını katleden A.S.Altındöken'in cezaevinde öldürülmesi konusunda “iyi oldu” tabiri kullanırken, katil zanlısının babası ve yardım eden arkadaşının ise Cezaevinde devlet tarafından beslenmesini de sitemli karşılamış. Türkiye’deki hukuk düzeninde, katil olarak belirlenen kişi öyle yada böyle cezasını çekmiştir. Ama  ona yardım eden iki kişinin de idam olmayan ülkemizde bu şekilde cezasını çekmesinden doğal bir şey yok..

Elbette bir anne babanın evladını böyle vahşi bir olayda kaybetmesi  çok zor kabul edilecek bir durum.Allah kimsenin başına böyle acı ve  vahim bir olay vermesin.

Özgecan Aslan için4. Ölüm yıldönümünde  genç kızın toprağa verildiği tarih olan 14 Şubat günü Mersin’deki kabri başında anma proğramı düzenlenecek.

Bizde  merhume kardeşimiz Özgecan Aslan’ı  ölüm yıldönümü olması münasebetiyle bir kez daha  rahmetle anıyoruz. Biliyoruz ki o bir melektir ve mekanı cennettir.