::
20 Nisan 2024 Cumartesi

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yakup BONCUk Yakup BONCUk

RAMAZAN AYINI KARŞILARKEN

06 Mayıs 2019 Pazartesi 09:20

İnsan oğlu için önemli günler, aylar vardır.

Bunların en önemlilerinden birisi Ramazan ayıdır.

Her yıl bir ay süren ve her yıl 10 gün erken karşıladığımız  Mübarek Ramazan ayının bir yenisini bugün karşılamış bulunuyoruz. Öncelikle bizleri sağ ve sağlıklı olarak böyle güzel bir aya bir kez daha kavuşturan Allah’a hamd-ü senalar olsun.

365 gün içinde insanoğlunun başına her şey gelebiliyor. Sağlık sorunu yaşayabiliyor, hayatımızı kaybedebiliyoruz. Ya da en yakınlarımızı kaybettiğimiz oluyor.

Sizler, bizler bugün Ramazan ayına kavuşmuşsak, buna şükür etmemiz gerek. Hele bir de sağlığımız yerindeyse, bugün ilk orucumuzu tutabilmişsek ve inşallah tamamını da tutabilirsek kendimizi şanslı ve mutlu addetmeliyiz.

Ben  Tarsus’ta, Mersin’de ve ülkemiz genelinde, tüm İslam aleminde Ramazan ayına sağ salim kavuşan ve oruçlarını tutabilen, ibadetlerini yerine getirebilen, çoluk çocuğuyla mutlu bir yaşam sürebilen herkesin Ramazan aylarını kutluyor,  bu güzel ayın hayırlara vesile olmasını diliyorum. “Allah herkese sağlık, sıhhat ve mutluluk içinde güzel bir Ramazan ayı yaşatsın” diyorum.

Xxx

Bu dilek ve temennilerden sonra Ramazan ayı ile ilgili elbette başka söyleyeceklerimiz de olacak. Yalnız bizim söyleyeceklerimiz dini bilgiler değil. Çünkü biz din adamı değiliz. Din ile ilgili bilgileri, oruç ve namaz ile ilgili bilgileri ve tüm ibadetle ilgili bilgileri zaten hoca efendiler  veriyor. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim bunları bizlere bildiriyor.

Bizim anlatacaklarımız ve önerilerimiz ise biraz beşer-i olacak.

Biz insana ve insanca yaşamaya, Allah’a kulluk görevini yerine getirmeye gayret eden herkese saygılıyız.

İnsanlar her ne kadar birbiriyle eşit haklara sahip dense de bu yaşam içinde,  çalışma şartları içinde maddi olarak değişebiliyor. Çünkü kimisi aileden zengin doğuyor, kimisi ise ailesi fakir olduğu için fakir olarak dünyaya geliyor. Bu bizim elimizde olan birşey değil.

Nasıl ki anamızı, babamızı, doğduğumuz kenti kendiniz seçme şansına  sahip değilsek,  zengin ve fakir olma hakkını da  ilk etapta kendimiz sağlayamıyoruz. Ancak büyüyüp elimiz ekmek tutmaya başladığında yapacağımız güzel  ve hayırlı işlerle maddi açıdan zengin olabiliyoruz. Buna kimisi sonradan zengin olma diyor. Olsun.. Yeter ki kazancınız helal yollardan olsun ve kimsenin hakkını yememiş olarak maddi ve manevi zenginliğe erişebiliyorsanız ne mutlu size. 

Doğduğunuzda yada  bugün bile fakir  iseniz, üzülmeyiniz. Çalışarak ailenizin ve kendinizin geçimini helal yollardan sağlıyorsanız ve  vücudunuz sağlıklı ise yine kendinizi şanslı sayın. Çünkü bir insan için en büyük zenginlik akıl ve vücut sağlığının yerinde olmasıdır. Maddi zenginlik ise ikinci plandadır.  İstediğiniz kadar zengin olun. Akıl ve  vücut sağlığınız yerinde değilse, o maddiyat ve  o para size bir şey kazandırmaz.

Ama akıl ve vücut sağlığınız yerindeyse,  işiniz aşınız bolsa, maddi imkanınız birçok kişiden iyi ise o zaman bunun da karşılığını vermesini bilin.

Ramazan aylarında sıkça dile getirdiğimiz fitre ve zekat olaylarını unutmayın. Sağlığınız için fitrenizi (sadakanızı), malınız mülkünüz için de zekatınızı  vermeyi ihmal etmeyin.

Toplumda  maddi açıdan zor durumda olan fakir fukarayı gözetin. Onları hor görmeden ve sağ elinizin verdiğini  sol eliniz görmeden hayır işleri yapmayı ihmal etmeyin.

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI