Gazeteciyiz, tabiatıyla halkın içindeyiz. Yerel ulusal ve küresel bazda olup bitenler ilk bize soruluyor. Bu durumdan şikayetçi de değiliz.Çünkü gazeteci olmak zaten toplumun soru ve sorunlarına çözüm üretilmesine talip olmaktır.Hani bazı işyerlerinde ‘’7/ 24 çalışıyoruz.’’ şeklinde afişler görürsünüz.

Onların 7/24 çalışıp çalışmadıkları bir tarafa biz gazeteciler 7/24 halkın hizmetindeyiz.Bizim meslekte gelenler, gidenler, arayanlar soranlar, manipülasyonlar, kulisler hiç bitmedi bitmeyecek.Bugünlerde nereye gitsek, kiminle karşılaşsak şu sorunun muhatabı oluyoruz. İl içinden ve dışından arayan dostlarımızda aynı soruyu soruyorlar:

‘’TARSUS’TA SEÇİMİ KİM KAZANACAK?’’

Doğrusu bu sorunun cevabını en az bize bu soruyu soran dostlarımız kadar biz de merak ediyoruz.Geçtiğimiz günlerde  gazetemizin Kurucusu ve başyazarı Mustafa Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi ‘’Tarsus’ta ortalık tek kelimeyle toz duman’’

Seçime yaklaştıkça bu karambol durumun  daha da aratacağını bekliyoruz.  Doğrusu bugünler biz gazeteciler için hayli hareketli günler.Neredeyse her sabah güne bir sürprizle uyanıyoruz.Dememiz o ki Tarsus’ta taşlar daha henüz yerine oturmadı. An itibariyle her an her şey olabilir.

Sahadaki bütün siyasi partiler yüksek sesle seçimi kazanacaklarını iddia ediyorlar.Bunun içinde harıl harıl çalışıyorlar.Tabi son sözü vatandaş söyleyecek. 31 marta kadar siyasetçiler konuşacak.

31 martta millet konuşacak ve milletin  de ne dediği  1 nisanda belli olacak.Üstelik bu durum 1 Nisan şakası da olmayacak.Belki bazı partiler ve adaylar aldıkları sonuçların 1 nisan şakası olmasını çok isteyecekler.Ancak iş işten geçmiş olacak.

Evet, vatandaş bize soruyor bizde size soralım

‘’TARSUS’TA SEÇİMİ KİM KAZANACAK?’’