::
19 Nisan 2024 Cuma

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Mehmet YAŞOT Mehmet YAŞOT

SEFERBİRLİK, ÇANAKKALE SAVAŞLARI VE RASİM DOKUR

16 Mart 2015 Pazartesi 18:50

1914 yılında seferberliğini rahmetli babam bize anlatırdı. Tarsus’un her mahallesinde davul zurnayla girilerek savaşa gönüllü toplarlarmış.

Ben o yıllarda çocuktum.Bizim mahalleye davul zurnayla zabitler geldiler.

O çocuksu merakla “Bu davul zurna niye çalıyor?” diye anneme sormuştum.

Annemde “Oğlum düşman bize Harp ilan etmiş diyorlar. Devletimizde seferberlik ilan etmiş, gönüllü asker topluyor” demişti.

O yılları anlatan babama da bende sormuştum.

“Baba o zaman  gönüllü giden gençler oldu mu” diye.

6 yaşındaydım hatırlıyorum. “Çok giden oldu” derdi. Bezıları gitti bir daha dönemedi. Yine sormuştum.

-Baba, nereye gitti?

-Çanakkale harbine gittiler.

Meraklı sorularım devam ediyordu:

-Peki dönenine rastladın mı?

Cevabı:

-Dayım İbrahim Yaşot yani annenin  babası yıllar sonra  döndü” dedi. 

Anlatmaya devam etti. “Annenin babası İbrahim deden çok yaşlanmıştı. Annen bizim eve getirdi. Dedene ölünceye kadar baktık, görevimizi yaptık. Ayaklarında Çanakkale savaşlarının yara izleri vardı. Yıllar sonra devletten “ svaşa katılanlara maaş bağlanıyor, müracaat edin” diye teklif geldi. Ama o buna aldırmadı. Bunun cevabı “Cumhuriyet hükümeti fakir, ben maaş isstemem” olmuştu.

**

Bazen ondan Çanakkale savaşının hatıralarını dinlerdik. Dizinin dibine otururduk, o da heyecanlı heyecanlı bizlere anılarını anlatırdı. O zaman hüzünlenirdi. Efsane kahraman Seyid Onbaşı, Yüzbaşı Sırrı beyi 57. Piyade alayının askerlerini anlatırdı. Tabi bunları anlatırken hüzünlenmenin yanısıra bazende gözleri yaşarırdı.

Yine dudaklarından önemli dizeler dökülürde dedenin..

“Çanakkale içinde aynalı çarşı

Ana ben gidiyom düşmana karşı”

Dedenin anlattıkları hala belleğimde..

O unutulmaz topraklarda yatan şehitlerin kefensiz gömüldüğünü hep anlatırdı.

O  yine savaşta Mustafa Kemal o zaman Albaymış. Emperyalizmi mezara gömen efsane Çanakkale destanı 2015 yılında 100 yaşında şimdi.

**

Okuduğumuz kitaplar Türk ordusu Çanakkale muhaberelerine 500 bin kişi ile katılmış Türk askerlerinden 57 bin kişi şehit, 21 bin kişi hastalıktan ölüm 10 bin kayıp, 10 bin yaralı , 64 bin hasta olmak üzere 252 bin zayiat olduğunu tarihçiler kaydetmişler.

Biz bunları minnet şükran ve rahmetle anıyoruz. O harbin sonunda  Mehmet Akif Esroy “Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı, Düşün altında binlerce kefensiz yatanı” diye dizelere dökmüştür. O savaşta  şehitler için orduda kefen ne gezer? Kefen hiç yokken Tarsus’tn Kurtuluş savaşında cepheye kefen ve çadır bezi dokunupg önderilmiştir. Vagon vagon trenlerle bezleri gönderen Tarsuslu fabrikatör Rasim Dokur’dur. Yine Rasim beyide bugün rahmetle ve saygıyla anıyoruz.

Önce Çanakkale’de şehit düşen, sonra Kurtuluş savaşında şehit düşenleri rahmetle anıyoruz. Şehitlerimize ve askerlerimize çadır bezi ve kefen gönderen Rasim Dokur, daha sonraki yıllarda bunların parasınıda istememiştir.  Büyük Komutan Atatürk, Tarsus’a gelişinde kendisiyle görüşmüş ve “Hükümetimizin size ne kadar borcu vardır” diye sormuş.

Rasim Dokur da “Hükümetinizin de, devletimizin de bana hiç bir borcu yoktur paşam. Hepsi size ve vatanıma feda olsun” diyerek  fedakarlık göstermiştir.

İşte Tarsus’un ve Rasim Dokur’un Kurtuluş savaşında ve Çanakkale savaşındaki rolü bu kadar önemlidir.

Tabi vatan için yine binlerce Tarsus’lu şehit olmuş kanını canını vermiştir bu vatan için.

Bugün Çanakkale zaferinin öncesinde tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Gazilerimize de şükranlarımızı sunarken sonradan hayatınıkaybetmiş olanlarada dualarımızı gönderiyoruz.

Atatürk ve silah arkadaşlarını da saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz.

O günleri unutmuyoruz.

Ne demişler..

“Gazeteci tarihin şahididir.  Bizde şahit olduklarımızı, yaşadıklarımızı veya büyüklerimizden öğrenip tanık olduklarımızı yazmaya, sizleri bilgilendirmeye devam ediyoruz.

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI