Tarsus Ekspres gazetesi okuyucuları hatırlarlar.

“Silifke turfandacılıkta Tarsus’u solladı” yazım çıkalı çok olmadı.

Bu yazımı okuyan Tarsus Ziraat Odası Başkanı Ali Ergezer ile telefonda konuşuyoruz.

Çok üzgün konuşuyordu. Önce ben aramıştım.

-Sayın Yaşot, geçen gün bir yazı yazmışsın. Silifke turfandacılıkta Tarsus’u solladı demişsin.

-Evet.

-Tarsus’ta ekilecek toprak mı kaldı?

-Hayır ola başkanım toprak nereye gitti?

-1988 yılında olan selde köylerin Tarsus’a taşınmasını hatırladınız mı?

-Evet.

-İşte o yıllar Tarsus’a göç eden köylüler şehre gelince köydeki ufak tefek ekilebilen toprağını unuttu, işlemedi. Şehirde iş buldu. Şehir hayatı cazip geldi. Toprağını sattı. Topraklar her köyde tek elde toplandı. Toprak tek tip gelişi güzel ekilmeye başlandı. Zaten ekimide bir planlı ekim uygulaması yok gibi.

-Başkanım, sözünü balla  kestim. Yani fasülye, nohut ve bakliyat ithali o yüzden mi diyorsun?

-Evet  ekim yapılmayınca ithal ediliyor. Şimdi ben senin mahallenin güneyinde Bizanslılardan beri turfandacılık vardı. O yüzden Tarsus 5 yerinden sular akardı. Bu kanallar turfandacılığın can damarıydı, kapatıldı. Bu kanallar kapatılınca turfanda ve meyvecilik masraflı oldu. Ben Ankara Tarım fuarına gidiyorum. Dönünce görüşelim”

-Tamam başkanım dedim ve karşılıklı olarak telefonumuzu kapattık.

Sayın başkanın konuşması  beni etkilerken hatıralarım beni 1968 yılına götürdü.

O yıllarda Tarsus siyaseti şehirlinin elindeydi.

Selden sonra Tarsus siyaseti  şehre göç eden köylülerin eline geçmişti.

Köylü  köydeki toprağını unutmuştu. O an Ak Partiden Hakkı Meniz’in bir konuşmasını hatırladım.

“Ben tezek kokulu bir köylü çocuğuyum” diyordu.

Kanal 33’de bir konuşmasını dinlemiştim.

Yazım Tarsus’u köylü, şehirli tefrikinden öte başkan Ali Ergezer’in 68 yılında Tarsus‘a taşınan köylü, köydeki toprağını unuttu köye gidip toprağını işlemez oldu konuşmasıydı.

Toprağını sattı, küçük toprakları topluyanlan toprak ağası oldu.

Bende o büyük toprakların yalnız mısır ekildiğini biliyordum.

Adana’da bir mısır fabrikasına Ürdünlü iş adamlarıyla ziyarette bulunmuştum. Bu fabrikanın Cebelitarık’dan Japonya’ya kadar Mısır yağı ihraç ettiğini gördüm.

Bu fabrikaya Mısır üreticilerin devamlı mısır yetiştiren üreticilerin üreticilerin çoğu Tarsuslu büyük toprak sahibi..

Toprağını büyük toprak sahiplerine kaptıran ufak parça toprak sahiplerini yönlendiren olmadı, diyorum.

Rahmetli yazar Şevket Süreyya’nın dediği gibi

‘Toprak uyanırsa köylere dirlik, bereket ve ekmek gelir.”

Ama bu ufak topraklar Tarsus’ta el değiştirirken tarım geriledi.

Sayın Ziraat Odası Başkanı Ali Ergezer bunun farkına varanlardan gördüm.

Son sözlerimde Evet, Tarım Tarsus’ta başıboş..