Şu sıralar ülkemizde pandemi dönemi yaşanıyor.
Bu nedenle ne zaman ambulans sireninin sesini duysam içim ürperiyor.
Yada herhangi bir nedenden dolayı sirenlerini çalarak giden ambulans olsun, polis ekip aracı olsun, yada itfaiye aracı olsun, o sese gıcık oluyorum.
Nedendir bilmem, “Siren” sesi beni hep endişelendirir. Sanki çok kötü şeyler olmuş veya olacakmış gibi bir his dolar içime..
Birde insan çığlığını duyduğumda, kafamda acaba? soruları belirir.
xx
Her yıl Temmuz ve Ağustos aylarında bizim arastada sık sık çığlıklar kopar.
Bizim arasta, yani bulunduğumuz bölge Kızılmurat Mahallesi..
Hemen hemen her gün sakin sakin otururken birden bir çığlık kopar.
“İmdaaatttt” diye yardım isteyen bir ses..
Yada…
“Kurtarın beniii”
Veyahutta “Bırakın beni.. Kesmeyin diyorum..
“Olmaz.. bırakın istemiyorum” türünde çığlık veya yalvarmalar çokça şahit olduğumuz ses tonları!..
Gazetemiz Tarsus Ekspres’in yan tarafında doktor Hidayet Yıldırım’ın muayenehanesi var. Birde arka tarafta Doktor Kenan Uysal’ın işyeri bulunuyor..
Yani bir çevremiz Merkez Karakolu, işyerimizin fırdolayı çevresinde iki doktor muayenehanesi var..
Haliyle karakola gelip yakınını görmek isteyip göremeyenler zaman zaman çığlığı basar. Yada Karakola düşüp tansiyonu çıkan ayılan bayılan odlumu gelir ambulans..
Birde doktorların hastaları arasında ayılıp bayılanlar, çığlık atanlar odlumu aynı heyecan ve korkuyu yaşarız.
Bazen de sanki hastane gibi, bu iki özel doktorumuzun muayenehanesine ambulans gelir, hasta getirir..
Önceki gün oturmuş arkadaşlarla sohbet ediyoruz. Tavşan kanı çayımızı yudumluyoruz..
O sırada yine bir feryat figan kopmaz mı?
“İmdaaatttt..”
“Kurtarın beniii..”
“Bırakın yaaaa.. Kesmeyin diyorum..”
“Olmaz.. bırakın istemiyorum”
Bu kelime ve sözcüklere alışmıştık.
Ama bu kez daha değişik bir feryat koptu..
“İmdaaatttt.. Adam kesiyorlar!”
Aman dedik birbirimize.. Bu ne yahu arkadaş. Adam mı kesiyorlar..
Telaş, heyecan ve korkuyla koşarak doktorun muayenehanesinden içeri girdik. Sedyede yatan 7-8 yaşlarında bir çocuk. İki kişi kollarından, iki kişi bacaklarından tutmuş. Doktor bey küçük beyin ucundan azıcık almaya çalışıyor. Ama ne mümkün!
Sedyede yatan o küçük çocuk sanki bir ejderha olmuş. 4-5 kişi baş edemiyor.
O ise habire bağırıyor..
“İmdaaatttt.. Adam kesiyorlar!”
Mevzuyu anlayınca içimiz rahatladı.. Arkamızı dönüp giderken yanımızdaki Bülent bey çocuğa teselli verdi..
“Korkma oğlum, ucundan azıcık alacaklar. O kadarcığını da kessinler yani!. Bak kestirmezsen kimse sana kız vermez, evde kalırsın haaaa!”
Velhasılı Tarsus’ta yaz döneminde okullar kapanınca, yada okullar açılmazdan evvelki aylarda bu sünnet şenliklerine şahit oluruz.
Oldu da bitti maşallah, damat olursun inşallah nidaları ile tüm sünnet olanlara tekrar geçmiş olsun diyorum.