Takvimlerde, saatler gibi hayatımızın olmazsa olmazlarından.
Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, internet ne kadar yaygınlaşırsa yaygınlaşsın onlardan vazgeçemiyoruz.
Kolumuzda saat olmazsa duramıyoruz. Yada evimizin işyerimizin duvarında mutlaka saat olma değil mi?
Takvimlerde öyle. Elimizin altında cep telefonu, interneti de olsa tüm bilgilere o cihazlardan ulaşabiliyor olsak da, Takvimler masamızı, evimizin yada işyerimizin duvarını süslemeli değil mi?
Takvimler bizlere öyle güzel bilgiler verir ki?
Tarihten fıkralara, güzel sözlerden İslami bilgilere, günün tarihinden kurtuluş bayramlarına kadar.. Ne bilgi ararsanız takvimlerin o el kadar yapraklarında mevcut.
Çok yapraklı takvimlerin yapraklarını koparırken o küçücük kağıt parçasını yerlere atmaya kıyamayız. Önünü okur, çeviri arkasındaki bilgilerden de yararlanırız.
Birde ikamet ettiğiniz kentin imsak saatleri olunca, konu biraz daha ciddiyete biniyor.
Bende her zaman olduğu gibi, bu yılda takvim yapraklarına abone olmaya devam ediyorum. Zaman bulunca da sadece o günün değil, gelecek günlerinde getireceklerini, bilgilerini okumaya çalışıyorum.
Bugünlerde yılbaşını çok geçtik. Ama olsun, elimizde birçok takvim koçanı var. Onların önemli günlerini inceliyorum. Tarsus ve Mersin’le, hatta Çukurova ile ilgili notlarını tarıyorum. Eksikleri yada hataları tesbit ediyorum. O takvimleri yayınlayan firma yada yayınevlerine bunu telefonla yada e mail adreslerinden yazılar yazarak bildiriyorum.
Ben, bir Tarsus sevdalısı olarak, 2020 yılına has, tam 20 değişik Takvim’i inceledim.
Her zaman olduğu gibi bu dönemde yeni yıla girmeden piyasaya çıkan ve Camilerde namaz çıkışı satılan Diyanet İşleri Başkanlığının yayınladığı takvimi aldım. O güzel ve özel baskılı, kaliteli bulduğum Diyanet Takvimini incelediğimde bu yılda aynı eksikliği gördüm.
3 Ocak’la başladım, 5 Ocak’la devam edip 27 Aralık tarihine kadar geldim. birçok ilin ve ilçenin Kurtuluş bayramlarının tarihi varken maalesef Tarsus gibi büyük bir kentin, tarihi bir kentin Kurtuluş Bayramı yazılmamış..
Yine diğer koçanlı takvimleri inceliyorum. Piyasada en çok rastlanan takvimlerden Fazilet Takviminin 3-5 Ocak ve 27 Aralık tarihli sayfalarına bakıyorum. Fazilet’te de Tarsus’un Kurtuluş Bayramı unutulmuş. Yine en çok tutulan ve rağbet edilen Türkiye Gazetesi Takviminde de Tarsus yok. Ömür Takviminde, Semerkand Takviminde Tarsus’un adı yok.
Son yıllarda piyasaya sürülen Çınar Takvimini inceliyorum. Bakıyorum 27 Aralık tarihli sayfaya. Ve işte bu diye sevinç naraları atacağım tutuyor. Tarsus’un Kurtuluşu 27 Aralık 1922 yazıyor. 1921 tarihi yerine Çınar firması Tarsus’u bir yıl gecikmeli kurtarmış. 1922 yazmış. En azından Tarsus’u göz ardı etmemişler. Bunu inşallah 2021 yılında yayınlanacak takvimlerinde telafi ederler.
ÜLKÜ TAKVİMİ’NE TEŞEKKÜR EDİYORUM..
Seher Kitabevi’ne uğradığımda orada ÜLKÜ Takvimine rastlıyorum. Bu gördüğüm en eski, en kıdemli ve en kaliteli takvim. Üstelik sayfalarının tamamı renkli ve her bir sayfada bir ilimizin zaman zamanda bir ilçemizin fotoğraflarına rastlıyorsunuz.
3 Ocak’ta Mersin’in Kurtuluşu, 5 Ocak’ta Adana’nın Kurtuluşu ibareleri var. 27 Aralık sayfasını açıyorum.
“Tarsus’un Düşman işgalinden kurtuluşu.. 27 Aralık 1921” yazıyor..
Tarsus’u unutmayarak ve kurtuluş tarihini doğru yazarak bizleri mutlu eden ÜLKÜ TAKVİMİ firmasına ve o güzel muhteşem takvimi yayınlayanlara teşekkür ediyorum..
Binlerce şehir vererek bu vatan topraklarını düşman çizmelerinden kurtaran ecdadımızın bizlere yaşattığı o muhteşem kurtuluş bayramını bize ve tüm Türkiye’ye, hatta dünyaya hatırlattığı için ÜLKÜ TAKVİMİ’ne teşekkür ediyorum..
Tarsus’u takvim yapraklarında yok sayanlara ve tarihimizi yanlış yazanlara da bugün yarın bu hatalarını düzeltmeleri içinde uyarı yazıları yazacağımı buradan vurgulayarak Takvim ile ilgili yazımı noktalıyorum.