Tarsus Devlet Hastanesinde büyük değişiklikler var.
Herşey ve her yer elden geçiriliyor, tertemiz oluyor.
Yani her şey yeniden dizayn ediliyor.
Hastane modern bir görünüme bürünüyor.
Zemin ve tavan değişmiş.
Hasta ranzaları bembeyaz renkte.
Her hasta müdahale ranzası perdelerinin korneşleri hasta ranzalarını müstakil hale getirmek için ayarlı.
Perdeler, Sağlık Bakanlığnıın armasıyla daha güzel. Yani çok güzel bir görünüm var.
Ta Acil servisin girişinde bu durum belli oluyor.
Hasta kabul bankosunda iki memur yönlendirme yapıyor.
Doktorların müdahale ve hasta kabul kısmı yine yenilenmiş.
Eski hastane ile yeni hastane acilini tanımak zor.
O an aklıma bir müddet evvel Mersin Toroslar Devlet Hastanesinde giden baştabip beyin cerrahı Halil İbrahim Özdemir geldi. Ortadoğu'da söylenen bir deyimi hatırladım.
Gidiyorsun, kabahatları artır. Ama bu deyimin tersini yaparak gitmiş, takdir etmek lazım.
Bu yenilikler onun izini taşıyor.
Tarsus Ekspres'e bir ziyaretinde Mustafa Erdoğan'la bana “Göreceksiniz bu eski hastanenin fiziki yapısında çok değişiklik yapacağız” demiştin.
Baktım öyle de olmuş ve sözünde durmuşsun.
Ben hastanenin fiziki yapısıyla ilgilenirken Mustafa Erdoğan bu hastanede yaşanan otorite boşluğunu Tampon köşesinde hep işledi.
Şu an hastanede otorite boşluğu giderildi mi bilmiyorum.
Ellerinde akıllı telefonu olan bir istihbarat boşluğundaki arkadaşa 4 metre mesafeden soruyorum.
Beni tanıyorlar, onun için sordum.
-Bu hastanenin baştabibi kim?
Akıllı telefondan başını kaldırıp cevap veriyor:
-İsmini hatırlamıyorum.
Demek ki bu hastanede Baştabipler o kadar hızlı değişiyor ki..
Bu düşüncelerle koluna serum bağlanan torunum Murat'a “Bittimi diye sordum.'
-Bitti dedem dedi. Almanya'da bir fabrikada çalışan torunum Murat'a yine soruyorum.
-Almanyada mı? Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin farkı nedir?
-Türkiye'deki sağlık hizmeti Almanları sollamış durumda.
Ben Almanya'da bir hastaneye gitmiş olsam, sorularla teşhis yapmaya çalışıyorlar.
Bir sonuç almak zor.
Hele hele serum bile bağlanmazdı.
Oysa şimdi bu hastanede beni müşahade altına aldılar.
Koluma serum bağladılar.
Diğer taraftan benden kan alarak teşhiss yapılıyor.
Almanya'da sağlığa yatırım yapılmıyor.
Almanya'nın geleceğinde de sağlık böyle devam edecek gibi. Soru sormaya devam ediyorum.
-Murat hastanenin acılını nasıl buldun?
-Çok bakımlı ve temiz hemde güzel.
Konuşmamız bitti.
Hatırlatayım, torunum Murat eski bir eczacı kalfasıdır.
O yüzden hastanelerin ve ülkemin durumunu o daha iyi görüyor. Onun bakış açısı önemli.
Yazımın sonunda bu acili yapan müteahhidin kesin kabulü yapılırken zeminde bir kaç yerde çatlamış taşlar var.
Onun dışında bir eksik göremedik.