Tarsus’ta geceler sessiz ve sakin..

Hatta son günlerin moda şarkısı ile “Hain Geceler” yaşanıyor Tarsus’ta..

Geceleri bu kentte kimler var?

Elbette Tarsus sahipsiz değil..

Mesela devriye gezen polis ekipleri var..

Mahallelerde devriye gezen ve her mahalleye ikişer kişi verilen Mahalle Bekçileri var..

Olay olduğunda veya hasta olduğunda hastaneye hasta ve yaralı taşıyan ambulanslar..

Birde nöbetçi eczane arayan hasta yakınları..

Eskiden 20’den fazla taksi durağı olan ve geceleri taksi durakları ışıl ışıl olan bu kentte, sinema, bar ve pavyonlarının önünde insanların hareketliği dikkat çeken Tarsus’ta artık yok.. yok!..

Yani bu kentte  artık ne sinema kaldı,  nede Pavyon..

Geceleri  içki ve sigara satan Tekel büfelerinin sayısı da 3-4 tane kaldı. Onlarda gece saat 22.00 olduğu zaman kapatıyorlar. Çünkü saat 22.00’den sonra içki satışı yasak. Sadece sigara satışı yapmak yada su satmak o büfelerin giderini karşılamıyor. Büfecilerde saat 22.00 oldu muydu kapatıp gidiyor.  Eskiden Tarsus’un neresinde olursanız olun..  İçki yada sigara alacaksanız yer belliydi..

“Yıldızlar köşesi açıktır” derdik. Artık Yıldızlar köşesi de kalmadı. O köşenin kirası pahalı, mekan küçük. Birde 22.00’den sonra içki satışı yasaklanınca oranın işletmecisi kapatıp gitti. Yıldızlar köşesinin artık yıldızı parlamıyor. Hatta o işyeri harabe gibi oldu bugünlerde.. Camları kırık, içi  çöp ve şişe dolu..

Yıldızlar köşesinin de yıldızı sönünce şehir biraz daha sessizliğe büründü..

Ben her gün bu kenti saat 20.00 ile 24.00 arası turlarım.  İki teker üzerinde kentin dört bir yanına gider gelirim. 1973 yılından beri sevdam olan bisikletimle gezmek benim için ayrı bir güzellik  ve ayrı bir tutku. Hem akaryakıt gideri yok, hem spor yapmamı sağlıyor, hem de ezgozundan duman çıkarıp çevreyi kirletme olayı yok. Bu nedenle ben her gün 3-4 saat akşamları bisikletimle  gezerim. Bazen bu 4-5 saate çıkar. Bunu bir gün, üç gün, bir hafta, 3-5 ay değil 365 gün tekrarlarım. Hem de büyük bir zevkle ve heyecanla yaparım.

Bisiklet benim tutkum. Zaman zaman benimle bisikletini alıp geceleri gezmeye çıkanlar vardı. Ama kısa sürede portturdular.

Geçen gün bir Pazar akşamı kenti yine şöyle bir gezeyim dedim.

Tarsus dışında maça gittiğimiz için Tarsus’a gece saat 02.00’de döndük. Kentimiz tam bir hayalet kent. Siz şimdi “Elbette gece saat 02.00’de kimse olmaz” diyeceksiniz. Ama saat 02.00’ değil de, 22.00 bile olsa bu kent aynı, sessizlikte.. Hatta saat 20.00’de bile sessiz..

Caddelerinde ve sokaklarında bir tane insan görmek mucize.

İYİ Kİ YENİ KENT LOKANTASI VAR!

Sadece insanları Yeni Kent Lokantasında çorba içerken görebiliyorsunuz.O da bir elin parmakları kadar ancak var. Çünkü Yeni Kent Lokantası sabaha kadar açık. Bu kente 24 saat 365 gün aralıksız hizmet veriyorlar. Gece yarısı acıkınca  en güzel yemek, çorba yada paça.. Bende gecenin serinliğinde içine paça suyu  karıştırılmış mercimek çorbası içiyorum. Eti sevmediğim için paça içmiyorum. Onun tabağı 20 TL. Kış aylarında  içtiğim tavuk çorbası da 10 TL olmuş. Benim milli yiyeceğim Mercimek çorbası ise 9 TL’ye veriliyor. Gece çorba içmek insana zindelik veriyor. Bana da afiyet olsun diyerek  çorbamı bitirip Yeni Kent’ten çıkıyorum.  Orda olup da  Çorbasını içen uyumaya gidiyor. Polis ve Bekçiler ise devriyeye devam..

Bunu görünce İyi ki bu kentte Yeni Kent Lokantası var diyorum.

Eskiden  böyle miydi ya? Birçok çorbacı ve sabahçı kahvesi vardı. Taksi duraklarında Murat 124, Chevrole, İmpala, Doch gibi birçok taksi vardı. Şimdi Taksi durakları bile bir garip ve sessiz olmuş.

Hain gecelere inat bende uyamaya gidiyorum.

(NOT: Tarsus gecelerini ve turlarımı zaman zaman yazmaya devam edeceğim.)

..