::
19 Nisan 2024 Cuma

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Mehmet YAŞOT Mehmet YAŞOT

TARSUS TARIMININ GEÇMİŞİNDE MEŞTELELER

16 Ağustos 2018 Perşembe 09:00

Tarsus’un geçmişindeki “Meşteleler” şimdi Tarsus’ta tohumculuğun geldiği noktayı hatırlatır.

Bu hatırlatmadan önce yeni nesile “Meşteleler”i tarif edelim.

Geçmiş yıllarda sebze yetiştiricilerimiz sebze tohumlarını kendileri hazırlardı.

İşte o hazırlama safhasından sonra hazırlanan “Meşteleler”e  emek verirlerdi.

“Meşteleler”, 150 santim ve boylu boyunca tarlanın ekimine göre uzun hazırlanır.

İçerisi toprak ve hayvan gübresi karışımı hazır hazırlanan toprak “Meşteleler”in içinde düzenleme yapılır. Ama “Meşteleye” hazırlanan tohumlar serpilir.

Bu işlemden sonra tohumlar serpilen “Meşteleler”in üstüne ahşaptan yapılmış iki veya üç camlı olurdu.

Camlar ahşabın içinde bazen havalandırma için birbirinin üstüne sürülürdü. Böylece topraktaki tohumlar havalandırılırdı.

Önce tohumlar yeşerir, sonra yeşeren bu tohumlardan çıkan fideler seyrekleştirilirdi. Kökündeki toprakla fideler diğer camlı “Meşteleler”e  nakledilip usulünde dikilirdi.

Tarımcı o fideleri gözü gibi korurdu. Kışın soğuktan doludan korumak lazımdı.

Fideleri ekime hazır hale gelince  Tarlaya köklerini toprakla sandıklarla taşınır ve ekilirdi.

Bunları anlatırken o yıllarda yetişen ve kokuları tadları çok güzel olan sebze ve meyveleri unutamam.

Bunlara yaşadığım mahallede hep şahit oldum.

Şimdi sebzelerin tohumu İsrail’den ithal ediliyor. Bizanslılardan beri turfandacı olan Tarsus’un geçmişinden bugüne bir öyküdür bu.

Niye böyle oldu?

Sebzelerimizin tohumu ithal olunca tadı da tuhaf oldu.

O yıllar gitti, beraberindeTarsus’tan çok şeyler götürdü.

Birde Türkiye’de ilk olan tarımı deneme istasyonunu da götürdü.

Şimdi Tarsus’ta Alifakı mevkiinde izleri kalan deneme tarım istasyonunu unutamam.

Kahveden tutun balıkçılığına kadar deneme yetiştiriciliği yapılırdı orada.

Sebze tohumculuğu vardı. Ama ne olduysa Atatürk’ün kurduğu Tarım deneme istasyonu meçhule gitti.

O yıllar yani 1964 yılında gazeteciliğe başladım. TRT de ve Cumhuriyet’te, Akşam gazetesinde, Yeni Adana’da muhabirlik yaptım. O yıllardan Deneme istasyonuna gider oradaki yetiştirilen ürünlerin haberlerini yapardım.

O yıllardan bir anım var.

Rahmetli deneme istasyonu müdürü anlatmıştı.

Tarla balıkçılığı yapılıyordu. Bir Tarsuslu  tarla balıkçılığına heveslenir. Balık tohumu için İsrail’e gider.

İsrailli ilgililer “Arkadaşım, biz balık tohumunu Tarsus’ta Deneme istasyonundan alıyoruz. Sen gelmişsin bizden istiyorsun” demişlerdi.

Diyeceğim şudur.

Bizim elimizde çok imkan vardı. Ama biz bu imkanları  kolay harcadık.  İmkanlara sahip çıkamadık. Elimizden kaçırdık.

Tohum konusunda İsrail’e yakayı çoktan kaptırmışız.

Yazık değil mi?

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI