Ekşi sözlükte “Taziye evi nedir” diye sordum. Cevabı..
“Anadoluda bir çok yerde kullanılan, pek faydalı olan toplanma evi. Cenazeleri olanların taziyeleri kabul ettiği ev.” diye geçiyor.
Taziyenin kültürümüzdeki önemini herkes biliyor. Ama özellikle Anadoluda, Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da pek yaygın olan bu külttür, artık Akdeniz bölgesindeki illerde de biliniyor.
Tarsus’ta ise son 5 yıldır önceki dönem belediye başkanı Şevket Can’ın bu konuya önem vermesi ile Taziye evleri herkesin dikkatini çekti.
Taziye evinin yapılmasını olumlu bulanlar oldu, eleştirenler oldu.. Ama song ünlerde bu Taziye evlerinin ne kadar önemli olduğunun daha iyi farkına vardık.
Son bir haftadır yurdu etkisi altına alan sağanak yağışlar Mersin bölgesinde kırmızı alarm verilmesine neden oldu. Yağış çok, sel afeti var ve her taraf sular içinde.Özellikle ova köylerde tarım işçiliği yapanlar perişan. Seralar sular altında kalmış. Çiftçi perişan. Çadırlarda kalıp tarım işçiliği yapanlar sular ve çamurlar altında kaldı. Hepsinin durumu gerçekten vahim ve acınacak halde.
Gerek Mersin Valiliği, gerek Tarsus Kaymakamlığı, gerekse Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Tarsus Belediyesi teyakkuz halinde. Kriz masaları oluşturulmuş, yardıma ihtiyacı olanlara el uzatılıyor.
Bölgemizdeki kırmızı alarm ve aşırı yağışlar sonrası can kaybı olmaması için çalışılırken maalesef 2 gün içinde iki kişi hayatını kaybetti.
Tarsus’ta özellikle ova köyleri sular altında kaldı.. Çadırlarda kalan insanlar tahliye ediliyor. Birçoğu Suriyeli veya Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gelen tarım işçileri çadırlarından tahliye edilip Tarsus Kapalı Spor salonuna getirilip yerleştirildi. Burada sıcak bir ortam, battaniye,yakacak yer verilen insanlara sıcak çorba ve çaylar ikram edilerek soğuktan ve yağıştan hastalanmamaları için çaba harcanıyor. Tüm bunlar insani çalışmalar.
O tarım işçilerini, Suriyeli bile olsa bölgemizde yaşayan o canları koruyup kollamak durumundayız. Onların milliyeti, dini, dili, ırkı gibi şeyler gözetmeden herkese kucak açan devletimizin yanında olmalıyız.. Çünkü o insanlar bölgemizde üretime katkıda bulunuyor, soğuk demeden yağmur - çamur demeden ve normal tarımsal ücretlerinin belki de yarısına karın tokluğuna çalışmak durumunda kalıyorlar. Çoğu ülkesini yerini yurdunu malını terk edip geldiği bölgemizde yağmur ve çamur içinde yaşam savaşı veriyor.
Belediye ekiplerinin, kaymakamlık ile koordineli olarak taşıyıp Kapalı Spor salonuna getirdiği bu insanların içinde kadınlar, kızlar ve çocuklarda çoğunlukta. Onlara bakıp biraz vicdani ve insanı düşünmek ve davranmak bize ne kaybettirir?
Belediyelerin ve Kaymakamlığın sağladığı devletin imkanları ile soğuktan korunmak, bir sıcak battaniye içinde uyumayı onlara çok görmemeliyiz. Bir tas çorbayı, bir bardak sıcak çayı onlara çok görmemeliyiz.
Birkaç gün Kapalıspor salonunda misafir edilen bu insanların Allah yar ve yardımcısı olsun.
TAZİYE ÇADIRLARI
Bu kentte çok sayıda Doğu ve Güney Doğulu vatandaşımız yaşıyor. Bu insanların memleketlerinde ve kültürlerinde Taziye Çadırı (veya taziye evi) konusu var. Bunu bilen Tarsus eski belediye başkanlarından Şevket Can, 5 yıllık hizmeti döneminde çok sayıda taziye evi yapılmasını sağladı. O zamanlar bu taziye evlerine karşı çıkanlar oldu.
“Tarsus’ta Taziye evi olur mu” diyenler oldu.
Taziye çadırı oluyor da, taziye evi neden olmasın? Hayırseverlerin belediye ile işbirliği yaparak yaptırdığı bu taziye evleri elbette her gün kullanılmıyor. İllaki her gün cenaze mi olacak ta bu Taziye evleri kullanılacak? Diğer insanları ürküten belki de bu yapılan evlere “Taziye evi” denmesidir. Oysa bu evlere “Taziye Evi” yerine “Sosyal ve Kültür evleri”, “Misafirhane’’ vs. gibi isimler verilmiş olsa, insanlar burada mevlüdünü okutur, muhtarlar mahalle toplantılarını yapar, kadınlar günlerini yapar. Protokol mensupları mahallelere geldiğinde insanları burada toplar ve konuşmalarını görüşmelerini yapar. Bir insanın çocuğu sünnet oluyorsa, mevlüdünü burada okutur, yemeğini burada dağıttırır. Kur’an-ını burada okutturur. Bunlar, dün adı “Taziye Evi” olarak açıklanan evlerde rahatlıkla yapılabilir.
Birde bugünlerde yaşadığımız gibi kış kıyamette ova köylerde evlerini çadırlarını su ve sel basan insanlara sıcak yuva olur bu taziye evleri. Kapalı spor salonuna taşınan insanların fazlası bu taziye evlerinde bugünlerde misafir edilmektedir. Orada sıcak bir yuva, sıcak bir battaniye altında sıcak çorba ve çayını içebilmektedirler. O halde dün Taziye evlerine karşı çıkarken bugün evlerin ne güzel ve hayırlı işlere yaradığını gördünüz mü? Yarınlarda yine bu evler birçok işimize yarayacaktır.
Demek ki Taziye evi de olsa, yapılan hizmetse ve gerçekten işe yarıyorsa, bu tür sosyal ve kültürel evler yapılmalıdır.
Bazı şeyleri eleştirsek de önemini yaşayarak öğrenmek daha güzel oluyor..