Dün önemli bir zaferin yıldönümündeydik.

26 Ağustos 1922'de Mustafa Kemal'in başlattığı Büyük Taarruz'un zaferle sonuçlandığı 30 Ağustos Zafer Bayramının 96'ıncı  yıldönümünü  tüm yurtta olduğu gibi  bizde Tarsus'ta  törenle kutladık.

Her yıl aynı görüntü tekrarlandığı için bu yılda aynı hayal kırıklığına uğrayacağımı biliyordum. Buna rağmen damarlarında asil Türk kanı dolaşan bir yurttaş olarak yine  Üçgençarşıdaki Cumhuriyet alanında yerimi aldım.

Buradaki  törene mevcut Tarsus kaymakamı Yüksel Ünal Hac görevi için kutsal topraklarda bulunduğundan dolayı  yerine Vali yardımcısı ve Tarsus kaymakam vekili Mahmut Halal katıldı.

Yine törende Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, Garnizon komutanı adına Bakım  Binbaşı Sefa Mert,  Emniyet Müdürü  Halis Ünal, Belediye başkan yardımcısı Ali Şimşek,  Ak Parti ilçe başkanı İbrahim Gül, siyasi parti temsilcileri, Sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, Kuvayi Milliyeciler, Muharip Gaziler, öğrenciler ve  halktan az sayıda yurttaş vardı.Yani koskoca alanda toplanan kalabalık sayısı öğrenciler dahil 300 kişiyi zor buluyordu. Birde iyiki Kuvayi Milliyeciler ve Muharip Gaziler varmış demekten kendimizi alamadık.

Daha bir ay önce gelen popçu yada türkücü sanatçıları izlemek için koşup gelenlerin sayısı orada 10 bini bulurken, aynı alanda  30  Ağustos Zafer Bayramının 96. yıldönümü  kutlamalarına gelenlerin sayısı ise 300 kişiye ulaşmıyordu.

Kimisi buna sıcak havaya, kimisi yaz ayı olmasına, kimisi ise halkın yayla ve denizlere gitmesine bağlayabilir.

Ama benim kahraman askerim bundan 96 yıl önce savaş meydanlarında ülkesini, bizim dedemizi, ninemizi, anamızı, babamızı, namusumuzu düşmandan kurtarırken ve canını verirken, saydığım mazeretlerin hiçbirine sığınmamıştı.

Bunları yazıp söylerken biliyorum, kimse tınlamayacak. Ama konuşmaya geldi mi mangalda kül bırakmayan birçok siyasetçi bile dün alanda yoktu. Milletvekillerinden bir tanesini göremedik.

Bırakın milletvekillerini nerdeyse ilçe yöneticilerinin tamamı vekalete bakanlardan ibaretti.

Bilmem 30 Ağustos Zafer Bayramına verilen önemin derecesini anlatabildim mi?

xxx

Bayram programı kapsamında rutin proğram dışında gözle görülür pek fazla bir şey yoktu.

Burada günün anlam ve önemini belirten konuşmaları  Bakım Asteğmen  Vecdi Teymur yaparken, Teymur'un sözleri ve vurguladığı noktalar önemliydi.

Teymur “Bugün tarih sahnesinde var olduğu günden beri bağımsızlığı ile tüm dünyaya örnek olmuş mazisi kahramanlıklarla dolu yüce Türk milletinin ve kahraman ordumuzun kutsal vatan topraklarımızı istilaya ve milletimizi tarih sahnesinden silmeye kalkışan düşmana karşı tüm imkansızlıklara rağmen ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kazandığı büyük zaferin 96. Yıldönümünü kutlamanın onurunu ve gururunu yaşıyoruz.”  derken Atatürk'ün liderlik ve komutanlık dehası ile ordu millet bütünlüğü içinde kazanılan bu büyük zafer, Türkiye Cumhuriyetinin sarsılmaz temellerini oluşturmuştur.

Asteğmenimizin konuşmasında  Türk Silahlı Kuvvetlerinin, dünyanın birçok bölgesinde üstlendiği barışı koruma ve destekleme görevlerini de büyük bir özveriyle yerine getirmeye ve Türkiye'den binlerce kilometre uzakta şanlı bayrağımızı dalgalandırmayı sürdüreceği dile getirilirken hudutlarımızın ve komşu ülkelerin güvenlik ve huzuru için hayati öneme haiz “Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatını” icra eden, aynı anda gemilerimizle mavi vatanı savunan ve uçaklarımız ile gök kubbeye Cumhuriyetimizin imzasını atan Türk Silahlı Kuvvetleri, gücünü tüm dünyaya göstererek dosta güven, düşmana korku salmaktadır sözleride alanda bulunanların alkışını aldı.

 Peygamber ocağı olarak da adlandırdığımız Türk Silahlı Kuvvetlerinin mensupları, şanlı tarihimiz boyunca olduğu gibi bugünde vazife uğruna “Ölürsem şehit, kalırsam gazi” inancıyla görev yapmaya devam etmektedir.

Törende konuşma dışında 4 şiir dinledik.  Muharip Gaziler Derneği üyesi Necmettin Ünal ile Kuvayı Milliye Mücahitler Derneği üyesi Safüre Bolat  şiirlerini okuduktan sonra Protokol huzuruna gelen iki öğrencimiz gözlerimizi yaşarttı.

Hele ki, Abdul Kerim Bengi Anadolu Lisesinde okuyan  İpek Neptün'ün şiiri dinlenmeye değerdi. Engeli bulunduğu için tekerlekli sandalye ile Atatürk anıtının önüne gelen İpek kızımız, hepimizin duygularını coşturdu, tüylerimizi diken diken etti, okuduğu şiirle.

Yine İpek'ten sonra, Rasim Dokur Anadolu Lisesinden ise İlayda Demir adlı öğrencimiz de 30 Ağustos Zaferi ile ilgili bir  şiir okudu.

Dünkü törende bir teşekkürümüzü de  Kaymakamlık ve belediyemiz aldı benden. Tarsuslu şehit askerlerimiz unutulmamıştı. Şehit  Sabri Acem adına babası Erkan Acem'e Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağı hediye edilmesi çok anlamlıydı. Tarsus Belediyesi  tarafından da Kuvayi Milliyecilere ve Muharip Gazilere birer teşekkür plaketi verildi.

Ben  336 bin nüfuslu Tarsus'ta dünkü törenlere duyarsız kalan halkımıza  da teşekkür etmeyi  çok isterdim. Olmadı!..