Herkesin hayranlık duyduğu bir sanatçıdır MÜSLÜM GÜRSES..

Böyle sanatçılar unutulmaz.

Bu sanatçımız bir çok kişinin kalbinde taht kurmuştu. MÜSLÜM GÜRSES gibi  İBRAHİM TATLISES gibi bir çok sanatçı Tarsus’ta yetişmiştir veya meşhur olmuştur.Tarsus’ta gece kulüplerinin çok olduğu yıllarda bu eski ünlü sanatçılar sahne almıştır. Kimi Gözlükulede, kimi Huzur Payvonda, kimi Kabera 33’de sahne almıştır. Birçoğu bugün aramızda değil. Geçen hafta MÜSLÜM GÜRSES’in (3 Mart 2013)  ölüm yıldönümü idi.  Sosyal Medya çalkalandı. Seveni sevmeyeni hemen hemen herkes onu ölüm yıldönümünü andı. Hatta TV’lerde bile yine haber oldu.

MÜSLÜM GÜRSES’İN ANISINA

Müslüm  Gürses  Türkiye’nin  tanınmış bir sanatçısıdır.  Kendisi Tarsus’lu olmasa da, asıl sanat hayatına başlangıcı  Tarsus’tur.

Müslüm Gürses  meşhur olmadan  önceleri Tarsus’taki çay bahçelerinde,  proğramlara çıkardı. Şarkılarını söylerdi.

Bende o zamanlar gittiğim Çay bahçelerinde, restaurantlarda  sesini dinlediğimde  kendisini tanımıştım.

Mesela   Müslüm Gürses Tarsus’ta eski parkın içindeki çay bahçesinde de sahne alırdı. O dönemler yıl 1968 idi ve biz kendisini ismen tanıyorduk. O yıllarda MÜSLÜM GÜRSES 25 yaşlarındaydı ve  Tarsus’taki pavyonlarda gece kulüplerinde  şarkı söylemeye başladı.       

O yıllarda bende  gençliğin verdiği heyecanla Müslüm Gürses’in şarkı söylediği mekanlara giderdim. Tabi o zamanlar Müslüm Gürses’in bu kadar meşhur olacağını tahmin edemezdim.

KAZA OLAYI!

Birgün MÜSLÜM GÜRSES Tarsus’taki proğramını bitirdikten sonra Adana’ya gitmek ister. Makam cıvarında bulunan bir taksi durağına gider. O dönemleri bilenler bilir. O mekanda bir ÇIMKI TAKSİ durağı vardı.

Gürses o duraktan, İBRAHİM ÜREGİL’in şoför olarak çalıştığı taksiye biner. Birlikte yola çıkarlar..   Tarih 1978 yılıdır.

Adana’ya giderken Yenice’yi geçtikten sonra bir trafik kazası geçirir. MÜSLÜM GÜRSES bu kazada adeta ölümden  döner. Alnından ciddi şekilde yaralanır, kafasından darbe alır.

Bu kazada   şoför İbrahim  Üregil  olay yerinde hayatını kaybeder, Müslüm Gürses de  kazada  ağır yaralanır.  Kaza yerine gelenler ikisinin de öldüğünü zanneder. Adana’da bir hastaneye kaldırırlar. Morga koyarlar. O kazadan sonra birçok kişi MÜSLÜM GÜRSES’in öldüğünü duyar. Çünkü  Müslüm  Gürses Adana’da bir hastanenin morguna konulmuştur.

Bir insan morga niye konulur? Elbette ölünce değil mi?

Ama Müslüm Gürses morgda kendine gelir ve kendi çabasıyla morgdan çıkar.

Kafasından ameliyat edilir ve  alnına bir pilaka takılır. Bu kazadan sonra  Müslüm Gürses tad alma duygusunu kaybeder, duyması da zorlaşır.

 Sorulara geç cevap vermesinin nedeni budur. Çünkü iyileşmesine rağmen  duyu organındaki zedelenmeden dolayı  kazanın olumsuz etkisinin acısını yıllar boyu çeker.

ÇIMKI TAKSİ

O talihsiz kazada  Çımkı Taksi şoförü Badraslı İBRAHİM ÜREGİL  vefat etmiştir.  Şoför İbrahim bey, bizim yazarımız  Kemal Duru’nun dayısıdır. O zamanlar kazadan kısa bir süre önce   Kıbrıslı  Semiha hanımla evlenir ve eşi hamileyken kaza geçirip ölür.

Çocuğu bu yüzden yetim büyümüştür.  Şu anda ailesi Kıbrıs’ta yaşamaktadır.

MÜSLÜM GÜRSES, Tarsus’un çay bahçelerinde başladığı sanat hayatında 25-26 yaşına kadar bu kentte şarkıcılık yapmıştır. Sonra İstanbul’a gitmiş ve oralarda bile Tarsus’ta çalıştığını hep söylemiştir.

Gürses, kazada aldığı ağır darbeden sonra  alnına takılan plakadan dolayı yürüyüşü, duruşu bile değişir.  Herkes onu alkollü zannederdi. Oysa  Adanalı hemşehrimiz Müslüm Gürses, başına takılan plakadan  dolayı sesleri  geç algılar o nedenle kimisi onu alkollü  zannederdi.

9 YIL OLDU

Bugün geçmişten bir anıyı size anlatırken nereden nereye geliyoruz.

3 MART 2013 tarihi Müslüm Gürses’in vefat tarihidir.

Bugün ben arşivimizde saklı olan bu bilgileri  çıkarıp Müslüm Gürses’in anısına sizlere anlatmaya çalıştım. 

9 yıl önce  vefat eden Müslüm Gürses’i  bugün  tekrar rahmetle anıyorum.

Bugün Cuma.. Mübarek gün. Herkesin Cuması mübarek olsun.  Yine dün idrak ettiğimiz  Berat Kandilinizi de tebrik ediyorum.

Not:Bugün 18 Mart Çanakkale  Zaferi’nin 107.yıldönümü ve Şehitleri Anma  Günü

Bugün, Türk tarihine altın sayfalarla yazılmış; bir milletin, hürriyet ve bağımsızlık uğruna nasıl mücadele vermesi gerektiğini en güzel şekliyle dünyaya göstermiş olduğu gündür.

Bu nedenle;Çanakkale’nin her neferini,bütün şühedamızı,her kumandanınını,Kuvay-i Milliye ruhunu tarihe nakşeden o insanları Başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere hepsini rahmetle yad ediyoruz.