Hiç bir şey gayesiz,manasız ve başı boş yaratılmamıştır.
Mesela
Arı bal
Tavuk yumurta
Koyun, keçi, inek gibi hayvanlar et ve süt
Bazı ağaçlarda meyve vermek için yaratılmışlardır.
Yine bazı ağaçlar sanayide kullanmak için yaratılmıştır.
Bunlardan faydalananda biz insanlarız.
Yine
İğne dikmek, araba binmek, kitap okumak, kalem yazmak, telefon konuşmak, ayakkabı giymek içindir.Yani, gayesiz hiç bir şey yoktur.
Ya bizlerin gayesi
Yemek, içmek, eğlenmek, evlenmek, gezmek, uyumak, çol çocuk sahibi olmak için midir?
Öyle olsaydı akılı ve iradeli
insan olarak yaratılmamız gerekmezdi. Çünki bu faaliyetleri diğer canlılarda yerine getirmektedir.
Bizlerin mutlaka farkımız olmalıdır.
Bunun cevabını Rabbimiz Allah Kuran da cevabını şu şekilde vermektedir:
"BEN CiNLERi VE İNSANLARI ANCAK BANA İBADET ETSiNLER DİYE YARATTIM." (Zariyat.56)
Hicr suresinin 99.ncu ayetinde söyle buyurulmaktadır:
"Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et."
İbadetler, imanımızın gölgesidir.
İman ibadetlerimiz sayesinde meyve verir.
Kabir ötesinde karanlık yolda azık ve ışıktır.
Şu hiç bir zaman unutulmamalidir ki.
İslamın esasi İman
İmanın koruyucusu ve görüntüsüde devamlı yapılması gereken ibadetlerdir.
İbadetler insan ruhunu besler, kuvvetlendirir.
Parlatır,cilalandırır. İyi kul
İyi insan,iyi vatandaş yapar.
Ateşten harareti.
Buzdan soğukluğu ayırmak nasıl mümkün değilse ibadetsiz bir müslümanı düşünmekde mümkün değildir.
Maddi varlığımızın devam etmesi için nasıl günün muayyen saatlerinde devamlı beslenmeye muhtaç isek ruhi hayatımızın beslenmesi içinde devamlı ibadet etmeye mecburuz.
Allah’ın hiç bir şeye ihtiyacı yoktur.
Çunki O her türlü şeyden münezzehdir.
O Sameddir.Muhtaç olmayandır.
Ama bizler Allah’a muhtacız.
Bizler Ibadetlere muhtacız.
Ne mutlu bilinçli ve şuurlu ibadet yapanlara.
Çunki Ruhun gıdası İbadettir.