::
28 Mart 2024 Perşembe

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Duygu SUCUKA Duygu SUCUKA

Yeni Irak Hükümetinde Türkmenler Neden Yer Alamadı?

15 Haziran 2020 Pazartesi 15:25

Irak’ta uzun aradan sonra yeni hükümetin kurulduğu belirtiliyor (Haziran 2020). Mustafa el-Kazimi Hükümetinde 22 bakanlık bulunuyor.


Kurulan yeni hükümette Türkmenlere bakanlık verilmediği  için (sonradan verilir mi henüz belli bir şey yok) bizim siyasi çevrelerimizden eleştiriler, kızgınlık belirtileri geliyor. Bizim siyasilerimizin bu tavrını bir kenara bırakıp Irak Türkmenlerinin kendilerine Türkiye tarafından sahip  çıkılmadığı yakınmalarına kulak vermek lazım.

 

Türkiye Irak’taki Türkmenler için hiçbir şey yapmıyor denilemez. Belki yaptıkları Irak gibi karışık bir ülkede yerini bulamıyor ya da yeterli olamıyor. Her şeye rağmen son Irak hükümetinde Türkmenler yer alamamışsa, bazı siyasetçilerin uzaktan süslü cümlelerle bunu eleştirmek yerine, bu konularda çalışmalar yapması gerektiğini düşünmek lazım. Oradaki Türkmenlerin güçlenmesi, birlik olması için siyasi partiler olarak ya da hükümetler nezdinde onlara ziyaretlerde bulunmak, Türkmenlerle bir araya gelmek olumlu sonuçlar getirebilir. 

 

Bugün Irak’taki Türkmenlerin hatta diğer etnik grupların Türkiye’ye gelmek ve burada yerleşmek için can attığı bilinmektedir. Son yıllarda Türkiye’de konut edinen yabancı ülkelerin en başında hep Irak yer almaktadır. Özellikle Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerimizde Iraklı nüfus oldukça fazladır. “Telaferliyim, Erbilliyim” diyen birçok Iraklı Türkmene rastlamak mümkün. Telafer ve Erbil Kuzey Irak’ta ağırlıklı olarak Türkmen şehirleridir.  Irak’a bakacak olursanız, halkın önemli kesiminde, ekonomik, kültürel, sosyal alanlarda birçok Türk karakter onların tutkusu haline gelmiştir ve büyük bir Türkiye hayranlığı vardır. Durum buysa halklar temelinde daha çok irtibat, daha çok iletişim kurulabilir. Bu da Irak Türkmenlerinin güçlenmesine vesile olabilir.

 

Irak’ta etnik, mezhepsel ve yönetsel çok karmaşık bir yapı var. Bilhassa mezhepçilik ön planda olduğu için Şii, Sünni gruplar önem arz etmektedir. Kürt, Arap, Türkmen ve azınlıktaki diğer bazı kimlikler bulunsa da Şii veya Sünni olmak öncelikli kriterdir. Saddam öncülüğündeki Sünni Araplar hâkimiyetine son verildikten sonra Şii Arap ve Kürtler ülkede hâkimiyetin tarafı haline getirilmiştir.

 

Irak nüfusu 2018 verilerine göre yaklaşık 38 milyon civarıdır (açık kaynaklar).

2014 yılı nüfus tahminlerine göre Irak yaklaşık 32 milyon nüfusa sahiptir. Toplam nüfusun %75-80’i Araplar, %15-20’si Kürtler, %5’i Türkmenler, Süryaniler, Keldaniler, Asuriler, Nesturiler ve diğer etnik gruplara aittir. Nüfusun %97’si Müslüman, %3’ü Hristiyan ve diğer dinleri temsil etmektedir. Müslümanların (Arap-Kürt-Türkmen) %60-65’ Şii, %32-35’i Sünnidir (Irak’ta Demokrasinin Gözyaşları kitabı, Duygu Sucuka).

 

2016 yılında Irak’ta bulunduğum günlerde yaptığım araştırmalarda 2,5- 3 milyon civarı Türkmen nüfus olduğu bilgisini edinmiştim. 

 

2003 yılında ABD Irak’ı işgal ettiğinde, Türkmenlerin yoğun yaşadığı bilhassa Musul, Kerkük’te, nüfus daireleri yağmalanarak nüfus kayıtlarının yok edildiği o zamanlar medyada işlenmişti. 

 

Bugün yaklaşık 38 milyon nüfus içinde en az 3 milyon Türkmen varsa 22 bakanlıktan bir tane bakanlık Türkmenlere verilmesi adaletli olurdu. Ancak bunun sağlanabilmesi için orada güçlü  bir Türkmen lobisinin, Türkmenler arası iyi bir dayanışmanın olması şart olmuştur.  Türkmenler kendi aralarında birlik içinde değiller. Dağınıklar, güçsüzler. Diğer etnik gruplar içinde dalgalanmakta, örselenmekteler. Geçmişte okuduğum bazı kitaplarda, yayınlarda ve Irak’ta bulunduğum sırada, PKK’ya paralı eleman olarak katıldıkları bile yazılmakta, söylenmekte idi. Ayrıca Irak içinde Türkmenler, İŞİD, PKK, El Kaide gibi terör örgütlerinin en çok zarar verdiği gruptur. En önemli Türkmen şehirleri Kuzey Irak’ta olup başlıcaları Musul Bölgesi, Kerkük, Tuzhurmatu, Telafer (bir kısmı), Erbil gibi yerleşim yerleridir. Ortadoğu’da terör odaklarının ilk  yuvalandığı yer Kuzey Irak olduğu için dolayısıyla buralardaki Türkmenler o terör odaklarından çok zarar görmüş, şehirleri boşaltılmış, Irak içinde ya da dışında çeşitli yerlere dağılmış durumdalar. 

 

Irak hükümetinin  İŞİD’le girdiği savaş sonucu Kuzey Irak’ta İŞİD’in gücü kırılınca bazı Türkmenler tekrar evlerine dönebildiler.  Ancak bu kadar dağınık durumda olunca güçlü bir Irak Türkmen cephesi tesis edilememektedir. Irak Türkmen cephesinin güçsüzlüğü sadece bu durumlardan ibaret değildir.  Çok öncelerden beri güçlü olamayan bir Türkmen Cephesinin bugün Türkiye tarafından desteklenmeye ihtiyacı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Destekleniyor belki ama yeterli olmayabilir. Irak Türkmenlerinin dayanışma içinde olamayışını geçmiş yıllarda 'Irak Türkmen Cephesizliği' başlığıyla yazmıştım.

Hal böyle olunca, Irakta Türkmenler hükümet içinde bir güç oluşturamamakta, gittikçe güçleri azalmaktadır.

 

Irak’ta, İran ve ABD’nin birbiriyle yarış halindeki baskıları da güncel siyasete yön veren önemli faktörlerdir. Bir süre öncesine kadar tamamen  ABD’nin güdümünde olan Irak son yıllarda İran rejiminin gölgesini üzerinde güçlü olarak hisseder duruma gelmiş bulunuyor.  Oradaki Türkmenlerin hakları, şayet Türkiye bu denklem içinde yer alırsa daha iyi korunabilir. 

 

Irak’ta karmaşık ve çok güçlü bir aşiret düzeni bulunmakta olup bu yapı siyasete önemli ölçüde yön vermektedir. Ayrıca petrol gücünü ve aşiret düzenini yöneten etnik gruplar hükümette söz sahibi olan kesimlerdir. Mesela güneyde petrol Şii Arapların, kuzeyde Kürtlerin elindedir. Petrolü elinde bulunduran ve aşiretlere yön verenler ülkede söz sahibi gruplar haline gelmiştir.  Bu güçlere sahip olamayan Türkmenler siyasette, kurulan hükümetlerde güçlü biçimde söz sahibi olamamaktadır.

 

Irak Türkmenlerinin haklarının daha iyi tesis edilebilmesi için Türkiye’nin Ortadoğu’da ve Irak ilişkilerinde barışçıl bir yol izlemesi olumlu sonuçlar getirebilir. Siyasilerin, yerinde olan olaylara uzaktan ve 3. şahıslardan gelen bilgi ve değerlendirmeler ile politikalar üretip söylemlerde bulunmaları yerine, devlet olarak, sahada daha aktif bir destek politikası izlenmesi daha uygun olur.

 

11.06.2020

duygusucuka@hotmail.com

 

 

 

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI