1 Eylül Dünya Barış günü.
Ne zaman bu tarih aklıma düşse, yada takvimler 1 Eylül’ü gösterse benim aklıma Tarsus Yenice gelir.
Yazımızın başlığındaki sözler Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü’ye ait. Bu sözleri geçen yıllarda katıldığım Yenice’deki barış törenlerinde okumuştum.
Bildiğiniz gibi Yenice, Tarsus’un en eski beldelerinden birisi idi. Artık mahallesi konumuna getirildi. Belediyeliği elinden alındı ve muhtarlık olarak Tarsus’a bağlı bir yer. Ama burası benim gözümde bir ilçe hüviyetindedir. Birileri burayı mahalle konumuna getirse de Yenice önemli bir yerdir.
Öyleki dünya tarihinin değişip değişmemesi bu barış kentinde yapılan bir imza ile sağlanmıştır..
Hatırlatalım.. 2. Dünya Savaşının en kritik günlerinde tarihe tanıklık eden İnönü-Churchill Yenice Beyaz Vagon görüşmesi Yenice’de imzalanmıştır.
Bizler o yıllarda henüz dünyaya gözlerimizi açmamış olsak da, bugünkü barış ortamının temelleri 30 Ocak 1943 tarihinde Yenice’de atılmıştır.
Eski yıllarda burada Yenice Belediyesi ile Bayboğan Vakfı Çağ Üniversitesi işbirliğiyle etkinlikler gerçekleştirilirdi.
Artık kutlamaları Yenice Belediyesinin iptalinden sonra Tarsus Belediyesi yapmakta..
Şurası bir gerçektir ki, Yenice’nin tarihi bir barış kenti olduğunu kabul edelim. Atatürk'ün tüm dünyanın sömürgeci devletlerine karşı büyük bir zafer kazanarak kurduğu genç Türkiye Cumhuriyetinden seslenerek söylediği, 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' sözünün bu görüşmede tüm dünyaya gösterildiği aşikardır.
Bu temel felsefeden hareketle Ata'mızın silah arkadaşı, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü dünyayı bir kan gölüne döndüren bu savaşa, ülkemizi girdirmeyerek, genç cumhuriyetimizin barış içinde kalmasını sağlamıştır. Bunu bizler öğrendik. Yeni nesilinde öğrenmesi gerek.
ANASIZ, BABASIZ KALMAK!
'2. Dünya savaşının o karışık atmosferinde bir yandan Almanlar'ın ortadoğuya inmelerini önlemek için, diğer yandan İngiliz ve Amerikalılar'ın ülkemizi kendi saflarında savaşa girdirmek için yapılan tüm baskılara ve dayatmalara karşı, akıl ve sağduyu ile barış sağlanmıştı. Hatta o dönemlerde dünya savaşından dolayı ülkemiz içinde de büyük sıkıntılar yaşanmış, bir yandan yokluklarla mücadele edilirken, diğer yandan savaş isteklilerine karşı zafer kazanılmıştır. İnönü o günlerde
kendini bu konuda eleştiren muhaliflerine karşı, o ünlü cümlesini söylemiştir.
Demiştir ki: 'Ben sizleri aç, susuz bıraktım ama anasız, babasız bırakmadım'.
Gerçekten de Türkiye'nin o dönemde savaşa girmesi resmen intihar etmek demek olacaktı. Savaş halinde Anadolu toprakları ve halkının zarar görmesinin engellenemeyeceği gün gibi aşikardı. Yenice’deki Tarihi Beyaz Vagonun Atatürk'ün şahsında barışı simgelediğini bilmek, yeni nesillerinde bunu öğrenmesi için çaba harcamak gerek.
Bu anlamlı görüşmenin tarihçesini incelediğimizde öğreniyoruz ki, 'İnönü-Chuchıll Yenice Barış görüşmeleri 30 ocak 1943 günü saat 17.30'da Yenice istasyonunda beyaz vagonda yapılmıştır. Bu vagon Atatürk'ün yurt gezilerinde kullandığı Vagondur. O'nun izlerini taşıyan bu beyaz vagon Atatürk'ün ölümünden 5 yıl sonra 2. Dünya Savaşının en önemli görüşmelerinden birine tanıklık etmiştir.
'Tarihi bir mekan olan İnönü-Chuchıll barış görüşmelerinin yapıldığı yerin hemen yakınında Üniversitemizin bulunması Böylesine önemli bir tarihi günün anılmasına ayrı bir ivme kazandırmıştır.. Çünkü Üniversite-yerel yönetimler işbirliği prensibi çerçevesinde Yenice işbirliği kurularak bu tarihi dokunun canlı tutulmasıyla, kentsel, sosyo kültürel ve ekonomik olarak Yenice’de ve Çukurova bölgesinde bilimsel-kültürel bir merkeze dönüşümün heyecanı yaşanmaktadır. Bunda dönemin (Geçen yıl kapatılan) Yenice belediyesinin emeği olduğu gibi,Yenice’de kurulu bulunan Özel Çağ Üniversitesinin de katkısı
büyüktür.
İnönü-Churchill görüşmesinin, Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı'na girmemesi açısından bir dönüm noktası olduğunu hiçbir zaman unutmayalım..
30 Ocak 2019 tarihi itibariyle İnönü-Churchıll tarihi görüşmesinin 76. yıldönümü kutlanmıştı.. Bu görüşmeye tanıklık eden Yenice'deki Beyaz Vagon ve Barış Parkında törenler yapılmıştı.
xx.
Unutulmasın ki, 30 Ocak 1943'te Türkiye Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, İngiltere Başbakanı W. Churchill karşısında çok önemli bir diploması sınavından başarıyla geçmiş ve Türkiye'nin II. Dünya Savaşı'na girmesine engel olmuştu. Tarihte Adana görüşmesi diye anılmasına rağmen, Türkiye'nin II. Dünya savaşı cehennemine girmemesine neden olan bu önemli tarihsel görüşme Yenice’de yapılmıştır. Bugüne kadar bu önemli tarihi buluşmaya tanıklık etmeyenler, çocuklarını da ellerinden tutup Yenice’ye koşsunlar..
Son söz olarak yazımın başında okuduğunuz gibi Yenice Barış Parkının girişindeki cümleyi sizlere hatırlatmak istiyorum..
“BARIŞTA BABALAR OĞULLARINI,
SAVAŞTA OĞULLAR BABALARINI GÖMER..”
O nedenle içinde bulunduğumuz BARIŞ ORTAMININ kıymetini bilerek bu güzel havayı teneffüs edelim..
Burnumuzun dibindeki ülkelerde ve sınırlarımızda yaşanan olumsuz olaylar, savaşın ne kadar kötü olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bugün ülkemizde kendi ülkelrini savaş nedeniyle terkedip gelen Suriyeli, Iraklı veya başka ülkelerin insanı olan milyonlarca kişi bulunmaktadır. Onları görüp, yaşadıklarından kendimize ders çıkartarak Barış için çaba harcamalıyız her zaman..
Ne mutlu barış içinde olanlara, ne mutlu barış içinde yaşayanlara..