::
19 Nisan 2024 Cuma

:

:

:
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yakup BONCUk Yakup BONCUk

YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNİN KAPISINDA BEKLEMENİN ZORLUĞU

28 Temmuz 2017 Cuma 15:06

Beklemek çok zordur.

Hayatımızın büyük bölümü beklemekle geçer zaten.

Ancak beklenen şey güzelse ve özelse o zaman sıkıntı olmaz. Çünkü sonuçta mutlu olacağınızı bildiğiniz için beklemekten imtina etmezsiniz.

Örneğin hastanelerde  beklemekten beklemeye fark var.

Eğer eşiniz doğum yapmak üzere Doğumhanede ise,  ilgi, merak ve heyecanla dünyaya gelecek  çocuğunuzu beklersiniz. O size uğur getirecektir, evinize neşe ve mutluluk getirecektir.

Yine bir yakınınız veya çocuğunuz, eşiniz , dostunuz  ameliyata girmişse yine bir bekleyiş hasıl olur.

O zaman yakınınızın ameliyattan  sağ salim çıkmasını beklersiniz.

İyileşmesi için dualar edersiniz. Önemli olan sağlıksa ve ameliyattan çıkacak kişi sağlığına kavuşacaksa, ne ala!..

Ancak beklemenin de acı  olan endişe veren yönleri var.

Örneğin bir yakınınız yoğun bakımdaysa ve  yanına kimselerin girmesine izin verilmiyorsa, o bekleyiş sizi hem üzer, hem endişelendirir.

Öyle insanlar var ki, kimisi yattığı yerde adeta baygın halde, kendinde olmadan  iyileşmeyi bekler.

Sevenleri ise  yoğun bakım ünitesinin dışında  beklemektedir. Hastanın iyileşmesini ve kendine gelip şifa bulmasını  Yüce Yaradan'dan dilemekte, dualar etmektedir.

Öncelikle bu gruba giren herkese  Allah'ım şifalar nasip eylesin.

Bugünlerde   çok yakından tanıdığım iki ailenin hastanelerde yoğun bakım ünitesinde  devam edegelen bekleyişine tanık oldum.

Bir arkadaşımın annesi 1 ay kadar evvel kalp krizi geçirmişti. Bu kalp krizi sonrası , kalp bir süre durunca beyne oksijen gitmemiş. Dolayısıyla beyinde hasar oluşmuş. Doktorların yaptığı masajla hasta yeniden hayata dönderilmiş, ama aradaki  sürede beyin oksijensiz kalınca hasar oluşmuş.

Beyin demek bir insanın kalp ile birlikte en önemli iki uzvundan biridir. Beyin hasar görünce vücuda hükmedemiyor. Sadece kalbiniz çalışıyor. Gözleriniz açılmıyor, parmaklarınız oynamıyor, ağzınızı açamıyorsunuz, konuşamıyorsunuz.  Beslenmeniz bile ya serumla, ya da dışardan mama türü yiyeceklerle beslenmeyle gerçekleştirilmektedir.

Bu arkadaşımın annesi bir aydır hastanede yatmakta, bu geçen sürede ne  gibi sorunlar ve sıkıntılar yaşadığını biliyor, bizzat şahit oluyorum. Onca bekleyiş içinde yaşanan üzüntü, korku ve huzursuzluk da çabası..

Bu arkadaşımın ve ziyaretine giden benim gibi dostlarının, arkadaşlarının elinden gelen tek şey var.

O da “Hastanın iyileşmesi için dua etmek”

Allah'ın verdiği can, bedenden çıkmadıktan sonra, hasta nefes alıp vermeye, kalbi çalışmaya devam ettiği müddetçe iyileşmesini beklemek  gerek. “Allah'tan umut kesilmez” diyerek ve dualar ederek hastanın ayağa kalkacağı gün ailesi ve sevenleri için bayram sevinci olacaktır.

..//..

“ALLAHIM  SEN YAVRUMU BANA BAĞIŞLA”

Yine bugünlerde yoğun bakım ünitesi önünde sabahlara kadar bekleyen bir başka yakınımın hüznünü, üzüntüsünü gördüm.

Geçirdiği bir trafik kazası sonrasında arkadaşımızın evladı bitkisel hayata girmiş. Yoğun bakıma alınan hasta, 3 gündür uyutulmakta. Beyindeki hasar nedeniyle hasta ameliyat edilemiyor, beyin kanaması olmaması, beyine giden kan yollarının pıhtı ile tıkanmaması için dua ediyoruz.

Arkadaşımız günlerdir yoğun bakım ünitesinin kapısında biricik evladının gözlerini açmasını, iyileşip sağlığına kavuşmasını bekliyor. Doktorlar da yoğun bakımda kendisini gözetim altında tutarken hastanın genç ve dinamik olması, vücut direncinin kuvvetli olması bekleyenleri ümitlendiriyor.

Arkadaşımıza geçmiş olsun dileklerini iletirken diğer yoğun bakımdaki bekleyenler gibi aynı cümleler dökülüyor insanın ağzından ..

“Evladımın İyileşmesi için Allaha dua etmekten başka çaremiz yok. Sizde yavrumun iyileşmesi için dualarınızı eksik etmeyin”

Bugünlerde hastanelerin yoğun bakım üniteleri önünde yaşadığım bu görüntüler beni de üzüyor.   Yine bu arada  25-30 kişilik bir kalabalık geliyor. Onlarında yakını trafik kazası geçirmiş ve yoğun bakımda olduğu için gelmişler. Ama  hasta koma halinde olunca içeri ziyaretine giremiyorlar. Aynı bizim gibi, diğer arkadaşlarımızın hastalarının durumu gibi.

Bu bekleyiş ne zamana kadar sürer onu bilemiyoruz.

Biz fanilerin bu gibi konularda yapabileceği tek şey var..

“Allah'a şifa vermesi için dua etmek”

Hastanızın durumu ne kadar umutsuz vaka olsa da, umut etmek, dua ederek Allah'tan şifa beklemek yapabildiğimiz tek şey.

Allah'ım bu tür  vakalarla Yoğun bakım ünitesinin kapısında sabahlara kadar bekleyenlere sabır ve metanet versin. 

Yoğun bakımda yatıp ölüm - kalım  mücadelesi verenlere de  Yüce yaradan şifa ve yaşama şansı versin.

Temennim, bu Cumanın  yüzü suyu hürmetine dualarımızın kabul olmasıdır.

Paylaş:  Facebook Twitter Google
YAZARIN DİĞER YAZILARI